Mısır'da, İçişleri Bakanlığı'nın darbe karşıtı gösteri düzenleyenlere, ''meydanları derhal boşaltmaları'' çağrısının ardından gergin bekleyiş başladı.
Orduya ait iki helikopterin Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarının üzerinden alçak ve düşük hızda uçuş yapması ise gerginliği tırmandırdı. Göstericiler, helikopterler uçarken darbe karşıtı sloganlar attı.
Meydan girişindeki barikatlar güçlendirildi, göstericilerin oluşturduğu sivil savunma ekiplerinde de artış gözlendi. Ekipler meydan girişlerinde üst araması da yaptı.
Rabiatul Adeviyye'deki sahra hastaneleri sorumlusu Hişam İbrahim, tıbbi açıdan muhtemel müdahalelerdeki yaralanmalar için hazır olduklarını söyledi.
Gösterilere müdahale edilmesinin katliama neden olabileceği uyarısında bulunan İbrahim,''Burada meşruiyet için canını vermeye hazır insanlar var, geri adım atmayacağız'' dedi.
Nahda Meydanı'nın üzerinden de askeri helikopterlerin alçak uçuş yapması üzerine göstericiler çadırlardan çıkarak, ''Kaç kişiyiz. Bizi çek sonra öldür'' diye slogan attı.
Pet şişelerden gaz maskesi yapıyorlar
Polis ve "Baltacı" adı verilen suç gruplarının saldırısını beklediklerini ifade eden darbe karşıtı göstericiler, pet şişeler ve bardaklarla gaz maskesi üretiyor.
Meydanda bulunan sağlık personeli tarafından geliştirilen ''pet şişe maskesi'', şişenin bir tarafının kesilmesi ve altına plastik bir bardağın yerleştirilmesiyle yapılıyor.
Altına açılan deliklerden hava girişi sağlanan bardağın içine pamuk, bez ve kömürden oluşan el yapımı süzgeç yerleştiriliyor.
AA muhabirine açıklama yapan sağlık görevlileri, geliştirdikleri maskenin standart gaz maskelerine göre dayanıklı olmadığını ancak imkanların kısıtlı olmasından dolayı en azından koruyucu olması için göstericilere dağıttıklarını söyledi.
HAP: Gösterileri tüm Mısır'a yayarız
Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsam el-Aryan, güvenlik güçlerinin meydanlara müdahale etmesi durumunda gösterileri tüm Mısır'a yayacaklarını söyledi.
Aryan, ''İçişleri Bakanlığı'nın uyarısı krizden çıkılması için olumlu bir şey içermiyor. Mursi görevine dönmeden barışçıl eylemlerimizi sonlandırmayacağız. Mısır halkının tepkisinden korksunlar. Eğer şiddete başvurur ve göstericilere müdahale ederlerse, gösterileri Mısır'ın tüm meydanlarına yayarız'' diye konuştu.
"Silahsız Meydanlar" girişimi
Öte yandan Mısır'da darbeye giden yolu hazırlayan 30 Haziran gösterilerinin organizatörü Temerrüd (İsyan) Hareketi üyeleri Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi ile görüştü.
Görüşme sonrasında basın açıklaması yapan Temerrüd Haraketi kurucusu Mahmud Bedir, görüşmede, Mursi destekçilerinin ve karşıtlarının bulunduğu meydanların silahsızlandırılması adına başlatılan "Silahsız Meydanlar" girişiminin ele alındığını ifade etti.
"Silahsız Meydanlar" girişiminin Mursi destekçileri için son fırsat olduğunu belirten Bedir, darbe karşıtlarına seslenerek, ''Tehlikeyi, gerilimi tırmandırmayın, devlet silahlı gösteri ve eylemlere izin vermez'' dedi.
Gösteriler şiddetle sonlandırılmaya çalışılmamalı
Mısır İçişleri Bakanlığı'nın darbe karşıtı gösterilerin yapıldığı Rabiatul Adaviyye ve Nahda meydanlarının bir an önce tahliye edilmesi yönündeki açıklamasının ardından, "gösterilerin şiddet kullanılarak sonlandırmaya kalkışılmaması" yönünde uyarılar devam ediyor.
Darbe sonrası feshedilen şura meclisi üyeleri, Rabiatul Adaviyye Meydanı'nda gerçekleştirdikleri oturumun ardından yaptıkları yazılı açıklamada, barış yanlısı gösterilerin şiddet kullanılarak dağıtılmasını kabul etmediklerini ifade ederek, bu işin cezai sorumluluğunun konumları ne olursa olsun yetkililerin yanı sıra göstericilere yönelik olası öldürme ve yaralama olayına karışanlara ait olacağını vurguladı.
"Hukuka, anayasaya ve uluslararası normlara aykırı"
Öte yandan, selefi eğilimli El-Vatan Partisi de Rabiatul Adaviyye ve Nahda meydanlarındaki gösterilere müdahale edilmesini, "hukuka, anayasaya ve uluslararası normlara aykırı" olarak nitelendirdi.
El-Vasat Partisi de müdahaleyi reddederek, Mısır'da yaşananları ve olayları gözlemleyebilmeleri için dünyayı Rabiatul Adaviyye ve Nahda meydanlarına davet etti.
Cemaat-i İslami'den yapılan yazılı açıklamada da gösterilerin şiddet kullanarak sonlandırılması sırasında dökülecek kanların sorumluluğunun İçişleri Bakanlığı, hükümet, Başbakan Hazım Biblavi ve kanlı darbenin komutanı Abdulfettah es-Sisi'ye ait olduğu ifade edildi. Açıklamada, barış yanlısı göstericilerin kanlarının akmasının, ulusal güvenliği tehdit edeceği kaydedildi.
Göstericilere müdahale duyurusu, din adamı Muhammed Hassan'ın yanı sıra Kahire Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Seyfullah Abdulfettah ile Nadya Mustafa ve Amerikan Üniversitesi siyaset sosyolojisi profesörü Said Sadık tarafından da tepkiyle karşılandı.