Adıyaman Ulu Camii'nde İl Müftülüğü tarafından düzenlenen Miraç Gecesi ve İsra hadisesi programına erkenden gelen Müslümanlar gecenin feyzinden istifade etmenin verdiği mutluluğu yaşadı.
Okunan ilahi, ezgi ve Mevlit-i şeriflerle camiye akın eden Müslümanlara duysal anlar yaşatıldı.
Namaz öncesi cemaate vaaz ve nasihatlerde bulunan Taşcı "İsra ve Miraç Gecesi Recep ayının 27'nci gecesinde, Hicret'ten yaklaşık 17-18 ay önce meydana Peygamber Efendimizin hayatında önemli dönüm noktalarından birisidir. O dönemde Peygamber Efendimizin böyle bir yolculuğa belki de şiddetle ihtiyacı vardı. Zira İslam'ın gelmesiyle beraber Peygamber Efendimiz tebliğini gizli yaptı. Daha sora 'Sana emredileni ilan et ve cahillerden yüz çevir.' buyuran ayeti celile ile beraber Peygamber Efendimiz, bir müddet de tebliğini aleni bir şekilde, her türlü çile ve meşakkate katlanarak devam ettirdi." dedi.
Miraç ve İsra öncesi Peygamber Efendimizin çok sıkıntılar yaşadığını belirten Taşcı "Peygamberlik döneminde kendisinin en etkili hamileri hem de destekçisi olan eşi Hazreti Hatice'yi kaybetmiş, aynı dönemde amcası Ebu Talip'i kaybetmiştir. Ardından yine bu döneme denk gelen, Peygamberimiz ve inananlara karşı boykot uygulaması gerçekleşmiştir. Mekkelilerin, Peygamberimiz ve arkadaşlarıyla hiçbir şekilde alışveriş yapmamak, kız alıp vermemek, selam dahi vermeme üzerine ahitleştikleri bir boykot düzenleyip, boykot maddelerini yazıp Kâbe'nin duvarına astılar. Peygamberimizin hayatında yaşamış olduğu en sıkıntılı günlerin olduğu bugünlerden bahseden sahabeden biri, o boykot günlerini anlatırken diyor ki 'Öylesine açlık, öylesine susuzluk ve öylesine zor günler geçirdik ki içimizden birisi bir kenarda hayvan derisini bulduğu zaman onu ısıtıp, kaynatıp, suyunu içeceğimiz için sevinmiştik.' demiştir. Yani Peygamber ve arkadaşlarının boykot yıllarında yaşamış olduğu sıkıntıları anlatır." şeklinde konuştu.
"Allah bizlere burada Peygamberimizin şahsında tevazunun zirvesini öğretiyor"
Yüce Allah'ın İsra ve Miraç ile kullarına nasıl davranmaları gerektiğini öğrettiğini belirten Taşcı, şöyle devam etti:
Allah'ın verdiği derslerden birisi; Peygamberlik mertebesine ulaşmış, bununla da kalmamış Mekke'den Mescid-i Aksa'ya oradan da göklere ve kendi huzuruna kadar çıkma mazhariyetine erişmiş ama Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim'de bahsederken kul diye belirtiyor. Allah bizlere burada Peygamberimizin şahsından tevazunun zirvesini öğretiyor. Sen bir gece şehirler arası seyahat edeceksin, Allah'ın huzuruna kadar varacaksın ama Allah ne diyor; köle yani kul diyor. Günümüzde en basit bir makama ya da bir dünyalık eline geçtiği zaman neredeyse yürürken yeri yararcasına ve tekebbürü bedeninden dışarıya kadar belli olan, yürüyüşü değişen 'Küçük dağları ben yarattım.' edasıyla gezen insanları görünce insan şaşırıyor. Böyle bir mazhariyete eren hem de Peygamber olan bir insan için bunları söylüyor ve kul diyor. Bu, bize büyük bir derstir. Ne kadar yükselirsen yüksel ne kadar zengin olursan ol, imkanların ne kadar olursa olsun, sonunda kulsun, bu gecenin bize kazandıracağı en ibretli derslerden birisi budur. Ben şu anda beni dinleyen bütün Müslümanların İsra ve Miraç kandillerini kutluyorum, rabbimize ve rabbimizin rızasına, sevgisine ve muhabbetine uruc olmasını canı gönülden rabbimden dua ediyorum. Allah'a emanet ediyorum.
Program yapılan dua ve ikramla sona erdi.