Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Hazreti Muhammed’in (Aleyhisselam) Allah’ın huzuruna çıktığı gece olarak kabul edilen Miraç Kandili münasebetiyle değerlendirmelerde bulundu.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed’in (Aleyhisselam) mübarek Recep ayının 27. gecesi yaşadığı kutsal bir yolculuk olan Miraç Kandili’nin ibadetle, tövbe ve istiğfarla geçirilmesi gerektiğini belirten Çelik, “Bu gece dünyada insanların hırs ve tutkuları yüzünden karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan kurtulmak için Allah’ın sonsuz merhametine sığınmanın ve insanlığın kurtuluşu için O’na yalvarmanın vaktidir.” dedi.
Miraç Kandili dolayısıyla İLKHA'ya konuşan Gaziantep İl Müftüsü Çelik, bu gecenin Müslümanlar için bir fırsat, bağışlanma ve yenilenme gecesi olduğunu vurguladı.
“Birbirimizi tebrik ederek bu geceyi manen değerlendirelim”
“Bu gecelerde, günlerde yapacağımız en önemli ibadetlerden biri tefekkürdür” diyen Çelik, “Bu gece Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Aleyhisselam) Cenab-ı Hakk'ın daveti ile İsra süresinin de birinci ayeti kerimesinde de ifade edildiği gibi Mescid-i Haramdan almış Mescid-i Aksa’ya ‘isra yürüşü’ yürüyüşle bir şekilde götürmüş oradan da -Hadis-i Şerif ile ifade ediliyor- göğe yükselmiş, cennette ve cehennemde birçok hadiselere ve olaylara şahitlik etmiştir. Gecenin bir saatinde de tekrar Mescid-i Harama dönmüştür. Biz böyle bir geceyi miraç gecesi olarak yani yükseliş gecesi olarak kutlamakta ve yıllardan beri de birbirimizi tebrik ederek bu geceyi manen değerlendirmekteyiz.” dedi.
Hazreti Peygamber: Namaz müminlerin miracıdır gözümün nurudur
Çelik, Hazreti Muhammed’in (Aleyhisselam) ‘Namaz müminlerin miracıdır ve gözümün nurudur’ dediği namazın bu gece Müslümanlara farz kılındığını hatırlatarak, “Miraç Kandili vesilesiyle yaptığımız her bir ibadet ve hayır Miracın bereketiyle bereketlensin. Miraç gecesi de Recep ayının 27’nci gecesi oluyor. İnsanların rızayı ilahiye ulaştığı, akıl ve idraki zorlayan, mana aleminde yükselip ilahi rahmete, huzura kavuşmanın gerçekleşme hadisesidir. Bu gecede farz kılınan ve bizatihi Peygamber Efendimizin de (Aleyhisselam) ‘Namaz müminlerin miracıdır gözümün nurudur’ diye değerlendirdiği namazda bu gece farz kılınmıştır. Miraç, iç dünyamızda ki yükselişi ve arınmayı ifade etmektedir. Bu gece farz kılınan ve bizzat Peygamberimiz tarafından ‘müminlerin miracı’ olarak nitelendirilen namaz da iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eder.” ifadelerini kullandı.
“Miraç, her müminin namaz vasıtasıyla Rabbiyle iletişimini canlı tutmasıdır”
Miracın insanın erdem yolculuğu olduğunu ifade eden Çelik, “Miraç, ilahi kudreti temaşa eden Hazreti Peygamberin (Aleyhisselam) şahsında, insanlığın hakka yürüyüşüdür. Miraç, zamanın ve mekânın yegâne sahibi olan yüce Allah’ın birliğine, büyüklüğüne ve sonsuzluğuna şahitlik ediştir. Miraç, her müminin günde beş defa huzura durduğu namaz vasıtasıyla Rabbiyle iletişimini daima canlı tutmasıdır. Bugün, Mirac-ı Nebi’nin sırrına vakıf olmanın yollarından biri ibadet ve teatimizi, bu gece vesilesiyle gözden geçirip, Mirac-ı Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak ve manevi kayıplarımızın peşine düşmektir. Bu gece, dünyada insanların hırs ve tutkuları yüzünden karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan kurtulmak için, Allah-u Teala’nın o sonsuz merhametine sığınmanın ve insanlığın kurtuluşu için O’na yalvarmanın vaktidir.” şeklinde konuştu.
“Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var”
Bu gecenin aynı zamanda da dua gecesi olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu gecenin değerini iyi bilelim ve Rabbimizin ‘Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var’ ayetine sımsıkı sarılalım. Daha güzel ve güvenli bir dünya, daha erdemli, esenlikli bir hayat için miraç gecesini bu güzelliklere bir yükseliş yapalım. Kendi ahlakımızın ve davranışlarımızın bir yükselişi, kendi bulunduğumuz hem ferdi dünyanın hem de içinde bulunduğumuz sosyal dünyanın arınmasına, yükselmesine ve terakkisine de bir vesile bilelim. Bu gece miracın ruhunu, manasını, hikmetini ve evrensel mesajlarını yeniden düşünelim. Yeniden düşünelim Rabbimize olan kulluğumuzu, anne ve babaya olan sevgimizi, saygımızı ve muhabbetimizi de yeniden düşünelim. Aile bütünlüğümüzü de yeniden düşünelim. Yetimlerimizi, yoksullarımızı, öksüzlerimizi ve fakirlerimizi yeniden düşünelim. Yaşlılarımızı ve hastalarımızı yeniden bir gözden geçirelim ve onları ziyaret edelim. Onların hallerini ıslah etmeye, gönüllerine bir sevinç koymayı yeniden bir düşünelim. İsrafımızı yeniden bir düşünelim. Yapmamız gereken görevleri ve cimrilik yüzünden yapamadıklarımızı yeniden düşünelim. En büyük zenginliğimiz olan çocuklarımızı, beşeri kaynaklarımızı bu gece yeniden düşünelim. Haram, helal bunları yeniden düşünelim. Bildiklerimizi, duyduklarımızı eleştirel bir şekilde doğru mudur yanlış mıdır ağzımızdan çıkan söz neye mal oluyor ve nereye varıyor, kimlere ne zarar ne fayda getiriyor bütün bunları yeniden düşünelim. Bütün bunlar bu gece gelen ayetlerin çerçevesinde ele alınacak ve değerlendirilecek hayatımızda çakıştırılacak konulardır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bu gece dualarımızı büyütelim”
“Miraç, Hazreti Muhammed’in (Aleyhisselam) ‘Yarabbi rahmette, berekette sadece benim üzerime değil bizim üzerimize olsun!’ diye duasını yenilediği ve tekrarladığı bir gecedir.” diyen Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz böyle bir Peygamberin ümmetiyiz. Onun için bu gece ‘biz’ olalım. Bu gece dualarımızı da büyütelim. Bu gece duaları dualara ekleyelim. Bu gece dualarımızı buluşturalım. Dualarımızın içine almadığımız kimse kalmasın. Ailemize, kardeşimize, dostumuza, akrabalarımıza ve İslam âlemine, coğrafyamıza, bütün insanlığın hidayetini de içine alan dualar yapalım. Bugün biz, çevremiz, bütün insanlık dünkünden daha çok duaya muhtaçtır. Dua ibadetlerin özüdür.” (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)