HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanlığı, cuntacı Mısır rejimi tarafından yıllardır haksız yerde zindanlarda tutuklu bulunan İhvan mensuplarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek amacıyla mektup gönderdi ve basın açıklaması düzenledi.
HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer, Şehitkamil İlçe Başkanı Ekrem Kaplan ve Şahinbey ilçe Başkanı Mustafa Kaya ile İl Gençlik Kolları Başkanı Ubeydullah Çakır, beraberindeki parti üyeleriyle ve mektup gönderimine destek veren vatandaşlarla birlikte Gaziantep merkez PTT’ye gelerek hazırladıkları mektupları, Mısır Adalet Bakanlığına gönderdiler.
Mektup göndermenin ardından HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı binasında basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını HÜDA PAR Gaziantep İl Gençlik Kolları Başkanı Ubeydullah Çakır okudu.
İslam coğrafyalarındaki yaşanan zulümlere dikkat çeken Çakır, "Kudüs, Gazze, Suriye, Mısır, Irak, Yemen, Doğu Türkistan ve Arakan’a bakalım. En ağır ihlallerin, suçların nasıl pervasızca işlendiğini, cezasızlığı sorgulayalım. Bizler hangi coğrafya için gözyaşı dökeceğimizi hangi topluluk ve insan için koşacağımızı şaşırmış insanlar topluluğuyuz. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun tüm yeryüzündeki zalimleri lanetliyor, tüm mazlumlar için kurtuluş diliyoruz." dedi.
Darbe sonrası yaşanan hak ihlallerine değinen Çakır, "Darbenin ilk zamanlarında gerçekleştirilen katliamlar zamanla azalsa da özellikle siyasi muhaliflere yönelik kaçırılma, gizli alıkonma, zorla kaybettirme, işkence ve infaz gibi en ağır insan hakları ihlalleri sistematik bir hal almıştır. 2016 yılında Mısır resmi kaynakları açıklamasına binaen bugün cezaevlerinde çoğu İhvan ve diğer muhalif siyasi gruplardan tutuklu insan sayısı 65 binin üzerindedir. Cezaevine giren ve çıkan kadınların yanısıra bugün 154 kadın hala cezaevlerinde tutulmaktadır. Birçok kişiye idam cezası verilmiş ve maalesef bu idamların çoğunlukla gençlerden oluşan 60’a yakını ailelere bile haber vermeden infaz edilmiştir. En son yakın zamanda üç gencin infazı ile gerçekleşmiştir." şeklinde konuştu.
Muhammed Mursi’nin 7 yıllık işkence ve kötü muameleye daha fazla dayanamayarak mahkemede duruşma esnasında şehid olduğunu hatırlatan Çakır, "Yaşanan tüm bu hukuksuzluk karşısında aralarında kadınların ve gencecik öğrencilerin de bulunduğu mahpuslar zaman zaman açlık grevi yaparak dayanılmaz hallerini duyurmaya çalışmaktadır. Mahpusların yakınları ve avukatlarıyla görüşmelerine ve hasta olanların tedavilerine izin verilmemektedir. Bizler dünyanın ve Türkiye’nin farklı yerlerinden insanlar olarak, Mısır cezaevlerindeki mazlumların yalnız olmadıklarını göstermek için onlara mektuplar gönderiyoruz ve göndermeye devam edeceğiz. Cezaevleri yöneticilerine eziyet ettikleri insanların yalnız olmadığını göstermek ve her mektubumuzla işkencelerine engel olacak bir set olmak istiyoruz. Mahpus kardeşlerimize umut, zalimlere ise korku olmak istiyoruz." diye konuştu.
Bütün resmi, sivil, ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşları Mısır’daki insan hakları ihlallerine engel olmaya ve durdurmaya davet eden Çakır, "Uluslararası diplomatik heyetler devreye girsin, alimlerden oluşan heyetler devreye girsin, parlamenterler delegasyonları, BM ve AB’nin işkenceyi önleme komiteleri devreye girsin ve idamlar durdurulsun. İşkenceye son verilsin. Yetkisi olan tüm yargı mercilerini, uluslararası mahkemeleri, 2013’te yapılan katliamların sorumluları ve Sisi olmak üzere tüm işkencecilerin yargılanması için göreve davet ediyoruz." dedi.
Basın açıklaması yapılan duanın ardından sona erdi.
İLKHA