Mısır’da belli ki çok daha önceden hazırlığı yapılan darbe, 3 Temmuz Çarşamba akşamı uygulamaya kondu. Bir yıl önce halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi askeri darbe ile devrildi.
Asker; batı destekli muhalifler, Kilise ve El Ezher Şeyhi’ni de kendi tarafına çekerek televizyonlardan darbe bildirisini okudu. Bildirinin hemen ardından İhvan liderleri gözaltına alındı. Başbakan Hişam Kandil hakkındaki 1 yıllık hapis cezası anında uygulamaya kondu.
Mursi ise bildiriden saatler önce darbe olduğunu, taraftarlarının şiddetsiz bir şekilde buna direnmesini istedi. İstifa etmeyeceğini açıklayan Mursi, halka “Meşruiyetimi korumak için canımı vermeye hazırım” diye seslendi.
30 Haziran’dan bu yana yaşanan olaylarda ise çoğunluğu İhvan taraftarı hayatını kaybedenlerin sayısı 40’a yaklaşırken yaralı sayısı ise bini geçti.
GÖZALTILAR HIZLANDI
Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler’in mürşidi Muhammed Bedii gözaltına alındı. Mursi’nin halen Cumhuriyet Muhafızları karargâhında olduğu bildiriliyor. Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Başkanı Muhammed Said el-Katani, Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın önde gelen isimlerinden işadamı Hayrat Şatır da gözaltına alınanlar arasında.
Mısır polisinin, Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile Hürriyet ve Adalet Partisi üyelerine karşı tutuklamalarının da devam ettiği belirtildi. Birçok yerde Müslüman Kardeşler’e (İhvan) ait ofis ve bürolarda polisin arama yaptığı belirtilirken gözaltına alınanların sayısına dair kesin bir bilgi bulunmuyor.
Savunma Bakanı General Abdulfettah es-Sisi’nin açıklamasının ardından gözaltına alınanların sayısının 400’e çıktığı öne sürüldü.
MURSİ “TÜRKİYE VEYA KATAR’A GİT” TEKLİFİNİ REDDETİ
Mısır El-Ahram Gazetesi’nin haberine göre Ordu tarafından Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’ye Türkiye, Katar veya kendinin kararlaştıracağı başka bir ülkeye gitme teklifi yapıldığı, ancak Mursi’nin teklifi reddettiği belirtildi. Öte yandan Mısır medyası, Mursi ve ekibinin Mübarek gibi yargıç karşısına çıkarılabileceğini de yazdı. Askeri kaynaklar Mursi’nin tedbir olarak gözaltında tutulduğunu hakkında bazı suçlamaların olabileceğini vurguladı.
Öte yandan İhvan’a yakınlığıyla bilinen ve İslami içerikli yayınlar yapan üç televizyonun uydu bağlantıları kesildiği ve birçok TV çalışanın da gözaltına alındığı gelen bilgiler arasında.
İLK KEZ ŞEFFAF BİR SEÇİMLE GELEN CUMHURBAŞKANI DEVRİLDİ
Mısır’da yaklaşık 30 yıllık Mübarek iktidarının yıkılmasından sonra ilk kez özgür ve şeffaf bir seçimle başa gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, zorla iktidardan indirildi. Mursi’yi iktidardan indirdiğini açıklayan isim ise Mursi ile yaklaşık bir aydır sürtüşme halinde olduğu belirtilen General Es-Sisi oldu.
Batı destekli muhaliflerle basının karşısına geçen Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Es-Sisi, mevcut anayasayı askıya aldıklarını ve seçim yapılıncaya kadar Anayasa Mahkemesi Başkanı Hıristiyan asıllı Adli Mansur’un cumhurbaşkanlığı görevini yürüteceğini açıkladı. Geçiş döneminde teknokratlardan oluşan ulusal bir uzlaşı hükümeti kurulacağını dile getiren Es-Sisi, yaptıkları darbeyi “Halkın orduyu göreve davet ettiğini hissettik” diye savundu.
Diyalog çağrıları yaptıklarını, bu çağrıya muhalefetin uyduğunu; fakat Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’den yanıt alamadıklarını belirten Es-Sisi, ordunun siyasetten uzak duracağını söyledi.
Siyasi uzlaşı için uzun süre ve çok fazla çaba sarf ettiklerini belirten Es-Sisi, alınan kararların uzlaşı sonucunda gerçekleştiğini ileri sürdü.
TÜM İSLAMİ CEMAATLERDEN SADECE SELEFİLERİN BİR KISMI DARBEYİ KABULLENDİ
Selefi akımın bir kolu olan Nur Partisi’nin Genel Sekreteri Celal Murra, “Halkımızın kanının dökülmesini engellemek için bu kararı aldık” diyerek ordunun açıkladığı yol haritasını kabul ettiklerini açıkladı
.
EL-EZHER ŞEYHİ’NDEN DARBEYE DESTEK
El-Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed Et-Tayyip, ordunun açıkladığı siyasi yol haritasını desteklediğini söyledi.
EL-EZHER ŞEYHİ’NDEN DARBEYE DESTEK
El-Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed Et-Tayyip, ordunun açıkladığı siyasi yol haritasını desteklediğini söyledi.
EL EZHER HOCALARI KEFENLERİNİ GİYDİ
El Ezher Üniversitesi`nin hocaları Ahmed et-Tayyib`ten farklı bir tutum sergiledi. Ezher`in bütün hocaları yanlarına kefenlerini alarak halkla birlikte Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`ye destek vermeye gitti.
KIPTİ PATRİĞİ: MISIRLILARIN GÜVENLİĞİ GARANTİ ALTINA ALINDI
Kıpti Patriği Tovadros ise yol haritasının tüm Mısırlıların güvenliğini garanti altına aldığı ve siyasi bir vizyon ortaya koyduğunu savundu.
EL-BARADEY: DEVRİMİ YENİDEN YAPTIK
Mısırlı muhalif lider Muhammed el Baradey, 2001’de Hüsnü Mübarek’e karşı yapılan devrimi şimdi yenilediklerini söyledi.
MURSİ: BEN HÂLÂ CUMHURBAŞKANIYIM
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, ordunun anayasayı askıya alma kararını kabul etmediğini söyledi. Darbenin ardından açıklama yapan Mursi, “Ben seçilmiş cumhurbaşkanıyım. Seçime saygı duyulması gerekir. Anayasa halen yürürlüktedir. Ona saygı göstermemiz gerekir.” dedi. Mursi, ordu ve polis kuvvetlerine de seslendi ve sokaklarda kan dökülmesinin engellenmesini istedi.
Muhammed Mursi, yeni parlamento seçimlerinin yapılması gerektiğini de ifade etti. Mursi’nin 21 dakika süren açıklamaları cep telefonuyla kaydedilerek internete konuldu.
İHVAN’IN TELEVİZYONLARI KAPATILDI
Mısır’da darbe sonrası darbeye destek vermeyen tüm kanallar kapatıldı. Kanalların çalışanlarının tutuklandığı açıklandı. Rabiat’ül Adeviyye Meydanı’ndaki Mursi yanlısı yüzbinlerce kişinin telefonları kesilirken Kahire’deki birçok yerde silah sesleri duyulmaya başlandı.
MURSİ TARAFTARLARI MEYDANLARDA
Mısır’daki darbenin ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi taraftarlarının Rabiat’ül Adeviyye Meydanı’ndaki bekleyişi sürüyor. Televizyon kanallarının bölgeden yaptığı canlı yayınlar ise polisin engellemesi ve birçok gazetecinin gözaltına alınması sebebiyle kesildi.
DARBEYE DÜNYA NASIL TEPKİ VERDİ?
Her fırsatta demokrasi, özgürlükler, şeffaf seçimlerden dem vuran ABD ve Avrupa ülkeleri Mısır’da gerçekleşen askeri darbeye sessiz kalırken, Suudi Arabistan, Suriye ve BAE ülkeleri askeri cuntayı tebrik etti. Türkiye ise başta dışişleri bakanlığı ve bazı bakan ve üst düzey yetkililerin yaptı açıklamalarla darbe kınandı, İslami bazı STK’lar yaptıkları gösterilerde darbeyi lanetledi.
Hiçbir meşruiyeti olmayan bir darbe!
Mısır’daki askeri darbeyi genel hatlarıyla gazetemize değerlendiren gazeteci yazar Ali Bulaç, darbenin hiçbir şekilde meşruiyetinin olmadığını dile getirdi. Yapılan darbeyi lanetlediğini ifade eden Bulaç, olanlardan gerekli dersin çıkarılması gerektiğini belirtti.
Mısır’daki askeri darbeyi genel hatlarıyla gazetemize değerlendiren gazeteci yazar Ali Bulaç, darbenin hiçbir şekilde meşruiyetinin olmadığını dile getirdi. Yapılan darbeyi lanetlediğini ifade eden Bulaç, olanlardan gerekli dersin çıkarılması gerektiğini belirtti.
Bulaç şöyle konuştu; “Tabi bu hiçbir şekilde meşruiyeti olmayan bir darbe, bu darbeden de gerekli dersleri çıkarmamız lazım. En önemlisi de maalesef seçimle, sandıkla iktidara gelme umudu olmayanların özelikle laiklerin, liberallerin, Arap milliyetçilerin nasıl bir anda darbeci olduklarının bir göstergesi bakımından önemli. Bu bence hepimizi düşündürmesi gereken önemli bir hadise.”
ASKERİN TEK BİR GÖREVİ VARDIR O DA ÜLKEYİ DIŞ DÜŞMANLARA KARŞI KORUMAK
Müslüman Kardeşler’in Tahrir olaylarından bu yana orduya karşı mesafeli davranmaları gerektiğini hatırlatan Yazar Bulaç, “Müslüman Kardeşler, ordunun Mısır siyasetinde ve toplumsal hayattaki etkisini bulsalardı belki bugün bu darbeye maruz kalmayabilirlerdi” dedi.
Mısır’daki son gelişmelerden çıkarılabilecek ikinci dersin ise askerlerle sivil siyaset üzerinde herhangi bir uzlaşmaya gidilemeyeceği gerçeğine değinen Bulaç, “Askerin tek bir görevi vardır o da ülkeyi dış düşmanlara karşı korumak” diye konuştu.
“SELEFİLERİN BU DARBEYE ORTAK OLACAĞINI BEKLEMİYORDUM”
Üçüncüsü; “Selefilerin bir kısmının bu darbeye ortak olacağını beklemiyordum” diyen Ali Bulaç, çıkarılması gereken en önemli dersin bu olduğunu dikkat çekerek, “Beni hayal kırıklığına uğrattı. Müslüman Kardeşler’in yanında yer almadılar, bu da Müslümanların halen birlik ve beraberlik içinde hareket etmediklerini gösterdi” dedi.
TÜRKİYE, KÖRFEZ ÜLKELERİNE DİKKAT ETMELİ
Mısır’dan çıkarılması gereken dördüncü dersin; emirlikler ve şeyhliklerin bulunduğu Körfez ülkeleri olduğunu dile getiren Bulaç, “Körfez ülkeleri maalesef bölge siyasetinde büyük roller oynuyor. Şeyhler ve emirler, Müslüman Kardeşler’e hiçbir zaman sıcak bakmadı. Darbeden sonra da ilk destek veren de Körfez ülkeleri oldu. Bu da Türkiye’nin ders çıkarması gereken önemli bir konu. Türkiye eğer bölge siyasetini tayin ederken ve bölgede var olmaya çalışırken Körfez ülkelerinin krallarıyla, şeyhleriyle işbirliği yaparsa günün birinde onlara güvenilmeyeceğini çok acı bir şekilde öğrenir. Burada yapılması gereken şey Müslüman halk ile dayanışma içerisinde olmak. Şu anda hepimiz çok üzülüyoruz. Darbeyi lanetliyorum” diyerek Müslüman Kardeşler’e mutlaka destek verilmesi gerektiğini kaydetti.
KANLI BİR ÇATIŞMADAN BÜTÜN MISIR ZARAR GÖRÜR
Cumhurbaşkanı Mursi’nin taraftarlarına barışçıl yollarla direnin çağrısına kulak verilmesi gerektiğine dikkat çeken Bulaç sözlerini şöyle bitirdi; “Çünkü kanlı bir çatışmaya giderse bundan bütün Mısır zarar görür. Fakat bu gösteriler barışçıl bir şekilde devam ederse belki aylar veya yıllar sürebilir ama netice alınacağını düşünüyorum. ‘Kahırdan lütuf doğar’ bu darbenin hiçbir meşruiyeti yoktur. Bence bu darbeden elde ettiğimiz en büyük kazanç; liberallerin, laiklerin, solcuların ve milliyetçilerin meşruiyetinin de olmadığının ortaya çıkmasıdır. Şu anda hukuki meşruiyet Müslüman Kardeşler’in tarafıdır. Müslüman Kardeşler, tarihin doğru tarafında duruyorlar. En sonunda Allah’ın izniyle haklı olan, meşru olan hakkaniyete, adalete dayanan galip gelecektir buna inanıyoruz.”
“Asker kararından dönünceye dek meydanlardayız”
Mısır’da son gelişmeleri Müslüman Kardeşler’in siyasi kolu Hürriyet ve Adalet Partisi Kültür Birimi Başkanı Muhammed İbrahim Hubeyşi ve Cemaati İslami’nin siyasi kolu olan İmar ve Kalkınma Partisi GİK üyesi İslam Ğamri ile konuştuk.
Mısır’da son gelişmeleri Müslüman Kardeşler’in siyasi kolu Hürriyet ve Adalet Partisi Kültür Birimi Başkanı Muhammed İbrahim Hubeyşi ve Cemaati İslami’nin siyasi kolu olan İmar ve Kalkınma Partisi GİK üyesi İslam Ğamri ile konuştuk.
Gazetemize önemli açıklamalarda bulunan iki İslami Hareket’in yetkilileri, Askeri Konsey’in aldığı kararından vazgeçinceye kadar meydanlardan çekilmeyeceklerini ifade ettiler.
İhvan yetkilisi Muhammed İbrahim Hubeyşi:
“Şu an Rabiat’ül Adeviyye ve Nahda(dirili) alanları, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi destekleyen insanlarla doludur. Bunlar, Askeri Konsey’in Cumhurbaşkanı Mursi’yi azledip yerine Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı cumhurbaşkanlığına getirmesi kararından vazgeçmesini istiyorlar. Mısır’ın bütün şehirleri Port Said, Şarkiye, Ğarbiye, Mulukiye ve diğer bölgelerde Cumhurbaşkanı Mursi’yi destekleyen gösteriler yapılıyor. Aynı şekilde askeri konsey de kendi kararlarını destekleyenlerin meydanlara inmesi çağrısında bulundu.
Cemaat,(İhvan) askeri konseyin kararını kabul etmiyor. Seçimle işbaşına gelen Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanlığına dönmesi çağrısında bulunuyoruz. Yine onu sevenleri ve onu destekleyenleri yönetimin kendisine iade edilinceye kadar meydanlara inmesine çağırıyoruz.
Ancak her şeye rağmen şiddet ve kanlı çatışma kesinlikle bizim yöntemimiz değildir. Biz halkı sokağa indireceğiz. Ya Askeri Konsey kararından vazgeçip geri adım atacak ya da biz meydanlar da olacağız.”
Cemaati İslami yetkilisi İslam Ğamri:
“Bizler şu an Rebiat’ül Adeviyye ve Mısır’ın diğer bütün meydanlarında bulunuyoruz. Bu şekilde devrimi ve meşru yönetimi destekliyoruz. Mısır’ın bütün kesimleriyle Tahrir Meydanı ve askerin darbe yaparak girdiği Cumhurbaşkanlık Sarayı etrafında toplanacağız. Yönetim iade edilmediği sürece devrim süreci devam ediyor. Cemaat olarak askeri darbeyi kınıyoruz. Meşru yönetimin iade edilmesi için Mili ve İslami koalisyonun faaliyetleriyle ortak hareket ediyoruz. Kendi açımızdan bizler kendimizi kontrol edip sadece barışçıl yolar kullanacağız. Ancak bizler şu an askeri darbeyle karşı karşıyayız. Onlar baskı politikalarını sürdürüyor. Bu çerçevede bazı siyasi ve İslami hareketlerin ileri gelenlerini tutukladılar.
Hürriyet ve Adalet Partisi başkanı Sad El-Katani’yi tutukladılar. Yine İslami yayın yapan kanalların yayınını durdurdular. Bu durum iyiye alamet değildir. Baskı ve diktatörlüktür. Rabiat’ül Adeviyye Meydanı’nda mili ve İslami kesimi temsil eden bir koalisyon oluşmuştur. Bunlar 27 Ocak’ta yapılan devrimin gerçek gençleriyle beraber meşru yönetimine sahip çıkıyorlar.”
Hizbullah Cemaati darbeyi tel’in etti
Mısır’da yaşanan olaylarla ilgili Hizbullah Basın Bürosu imzasıyla basın kuruluşlarına gönderilen açıklamada, “… Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.
Mısır’da yaşanan olaylarla ilgili Hizbullah Basın Bürosu imzasıyla basın kuruluşlarına gönderilen açıklamada, “… Zulmetmekte olanlar, nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceklerini pek yakında bileceklerdir.
(Şuara: 227) Mısır halkının iradesinin tecellisi olan Muhammed Mursi başkanlığındaki meşru yönetime karşı başta işgalci siyonist rejim olmak üzere emperyalist güçler ve dünya istikbarı desteğiyle bir darbe yapılmıştır.
Bu darbeyi emperyalist güçlerin ümmetin başına musallat ettikleri gerici bölge yöneticilerinin ve Mısır içindeki İslam’a ve Müslümanlara düşman kesimlerin işbirliğiyle gerçekleştirdikleri ortadadır.
Müslümanların ve özellikle İhvan–ı Müslimin’in Arap coğrafyasında yönetime gelmemesi ve başarılı bir örneklik sergilememesi için yapılan bu gayr-ı meşru darbeyi tel’in ediyoruz. Mısır Müslüman halkının ve ülkedeki tüm İslami yapıların bu zorbalığa karşı birlik içinde direnerek yarım kalmış devrimlerini zafere ulaştıracaklarını umuyor ve Aziz olan Allah’tan kendileri için nusret ve inayet talep ediyoruz” denildi.
HÜDA PAR: Mursi’yi onurlu tavrından dolayı tebrik ediyoruz
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) de Mısır’da ordunun darbe yapması sonra yayınladığı bildiride yaşananları endişe ile izlemekte oldukları ifade edildi. Bildiride şöyle denildi: “Mısır tarihinin ilk sivil cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı ordunun yapmış olduğu, askeri bir darbedir.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) de Mısır’da ordunun darbe yapması sonra yayınladığı bildiride yaşananları endişe ile izlemekte oldukları ifade edildi. Bildiride şöyle denildi: “Mısır tarihinin ilk sivil cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı ordunun yapmış olduğu, askeri bir darbedir.
Bu darbe, Mısır halkının yarısından fazlasının oyunu alarak seçilmiş Muhammed Mursi’ye ve halkın iradesine karşı yapılmıştır. Emperyalistlerin ve siyonizmin hizmetinde olan askeri cuntaya karşı direneceğini açıklayan Mursi’yi bu onurlu tavrından dolayı tebrik ediyoruz. Darbeye karşı meydanları dolduran Mısır halkının yanındayız.
Mısır halkının çoğunluğunun bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlarını korumak için ellerinden geleni yapacaklarını ümit etmekteyiz. Her şey bitmiş değildir. Halkın bu askeri darbeyi püskürtmesi Mübarek’i devirmesinden daha önemlidir.”
Batılı ülkelerin darbe karşısındaki sessizliklerine de değinilen açıklamada, “Demokrasi götürme bahanesi ile ülkeler işgal eden Batı’nın ve Amerika’nın, halkın iradesini göz ardı ederek yapılan darbeden yana tavır takınması ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuştur. Nerede olursa olsun askerin siyasete karışmasına ve darbelere karşıyız. Hükümet, uluslararası alanda da girişimlerini arttırmalı ve cuntacılara geri adım attırmak için ağırlığını koymalıdır.” denildi.
Hür Dava Partisi olarak Mısır halkının seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin yanında oldukları açıklanan bildiride son olarak şöyle denildi: “Mısır halkının onurlu direnişini desteklediğimizi ilan ediyoruz. Hüda Par olarak bu olaya tepkisiz kalmayacağız.
Duyarlı STK’ları ve halkımızı da ülke genelinde Mısır’daki askeri darbeyi kınamaya, sokaklara çıkarak kitlesel basın açıklamalarıyla ve mitinglerle tepkilerini ortaya koymaya ve Mursi’ye desteklerini göstermeye davet ediyoruz.”