Son zamanlarda özellikle Müslüman Kürt halkının yoğunlukta yaşadığı bölgelerde misyonerlik faaliyetlerinin arttığına dikkat çeken kanaat önderleri, bu duruma sessiz kalınmaması çağrısında bulundu.
Âlimler ve Medreseler Birliği İttihad’ul Ulema üyelerinden Molla Beşir Şimşek, son günlerde Batman’ın en işlek caddelerinde Kore kökenli genç kızların ve erkeklerin rahat bir şekilde dolaşarak halka ‘Rabbimiz İsa Mesih’in Yaşam Sözü’ isimli kitabını dağıttığını hatırlattı. Misyonerlerin Hıristiyanlaştırma faaliyetleriyle ilgili kentteki bir otelde çocukları ve gençleri davet ederek konferans vereceklerine dair haberler aldıklarını belirten Şimşek, “Bunlar birer Hıristiyanlık propagandasıdır ve misyonerlik faaliyetleridir. Batman gibi dindarlığın en önde olduğu mütedeyyin bir şehirde Kore’den gençlerin gelip, ‘Kore’nin kültürünü anlatıyoruz’ adı altında gençlerimizi, çocuklarımızı Hıristiyanlaştırmak, onları İslami kültürden mahrum bırakmaya çalışan bu faaliyetleri kınıyorum.” dedi.
Şimşek, misyonerlerin bu memleketin çocuklarına ve gençlerine Hıristiyanlığı anlatan, öven ve insanları Hıristiyanlığa davet eden misyonerlik faaliyetlerini yapmalarındaki cesareti Müslümanların vurdumduymazlığı, inançlarına olan bağlılığının azalmasından aldıklarını vurguladı.
“Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine engel olmamız lazım”
Şimşek, devamında şunları söyledi: “Bizler en yakın akrabamıza, arkadaşımıza gidip onlara İslam’ı anlatmayı kendimize ağır bulurken, maalesef ta Kore’den gelen bu gençlerin bizim halkımızı Hıristiyanlığa davet etmeleri çok acı bir durumdur. ‘Neden çocuklarımızın eline bu tür broşürleri veriyorlar? Neden gençlerimizi Hıristiyanlığa davet ediyorlar? Neden korkusuzca dolaşarak bu faaliyetlerini yapıyorlar?’ diyen şu ana kadar ne Müslümanlardan, ne de İslami camialardan bir tepki gelmedi. Ne halktan, ne anne ve babalardan ve ne de Müftülükten bir ses çıkmıyor. Bu çok acı bir durumdur. Onun için bir an önce kendimize gelmemiz ve buna çok ciddi tepki göstermemiz lazım. İnsanların çocuklarımızı ve gençlerimizi Hıristiyanlaştırma faaliyetlerine engel olmamız lazım. Kendi memleketimizde Kur’an dağıtsaydık, çocuklarımızın eline Peygamberimizin hayatını anlatan kitapları veriyor olsaydık ve İslami faaliyetlerimizi sahipleniyor olsaydık, onlar bu ortamı boş bulmayacaktı ve bundan cesaret alarak bu tür faaliyetlerde bulunmayacaktı.”
Bu memleketin insanlarının eliyle Kur’an’ın, camilerin, medreselerin yakılırken bile toplumun sesinin çıkmadığını ifade eden Şimşek, “Bu memlekette büyük paralarla kiliseler inşa edilirken, camiler, Kur’an yakılırken, yine toplum sessiz kalıyor. Bu da yetmiyormuş gibi yakılan camilerin yerine yeni bir hayat inşa edilmek isteniyor. Misyonerlerin faaliyetleriyle boş bırakılan alanda Hıristiyanlık propagandası yapılarak, insanlarımız Hıristiyanlaştırılmaya ve İslamsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu bölge planlı, programlı bir şekilde İslamsızlaştırılıyor. Bir taraftan bu halkın desteğiyle seçilen insanların eliyle yıkılırken, öbür taraftan Hıristiyanlık propagandasıyla Hıristiyanlık aşılanmaya çalışılıyor. Halkımızı, âlimlerimizi, kanaat önderlerimizi buna karşı sesini yükseltmeye davet ediyorum.” diye konuştu.
“Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmak istiyorlar”
Misyonerlerin, Müslümanları Hıristiyanlaştırma faaliyetleri doğrultusunda bölgeye sık sık geldiğini belirten Molla Zeki Bilgin ise “Bazı gayr-i İslami derneklerle işbirliği yaparak Türkiye’ye gelen bu misyonerlerin, yüce İslam dininin temelini kazmak ve bu temiz, dünyaya örnek olan Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmak için büyük çaba harcadıklarını biliyoruz. Bu misyonerler bundan birkaç sene evvel yine Batman’a geldiler. Dükkân dükkân gezdiler, rast geldikleri Müslüman kardeşlerimize İncil, Tevrat, Zebur ve diğer kitapları onlara hediye ettiler. ‘Artık dönem bu kitapların dönemidir, sizin okuduğunuz Kur’an-ın dönemi bitmiştir’ diye halka söylemlerde bulundular.” ifadelerini kullandı.
Misyonerler ile yerli işbirlikçilerin Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmak istediğine dikkat çeken Bilgin, “Kürt halkını İslam’dan uzaklaştırmak için çalıştılar. Burada bulunan bazı derneklerin işbirliğiyle yaptıkları bu faaliyetler kesinlikle gayr-i İslami’dir. Yüce milletimiz Müslüman’dır, Kur’anî, Muhammedî bir ahlaka sahiptir. Kur’an’ı kendilerine örnek kabul ederek, Kur’an’ın peşinden gidiyorlar. İşte buna tahammül etmeyen örgütler, devletler ve insanlar vardır. Bu milletin sağ eline güneşi, sol eline ayı koysalar yinede İslam’dan vazgeçmezler. Allah’ın izniyle memleketimize gelen bu hain insanların çabaları ayaklar altına alınacaktır. Milletimiz; Müslüman’dır, dindardır, Allah’ını seven ve O’nun kanun, nizamını hiçbir şeye değiştirmeyen bir millettir. Hiç kimse bu faaliyetlere karşı sessiz kalmaması gerekir.” dedi. (M. Fatih Akgül- İLKHA)