VAN - Yeni eğitim-öğretim yılı Pazartesi günü başlıyor. Okullardaki ahlaki yozlaşmaya dikkat çeken kanaat önderleri, "Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden kendinizi ve ailenizi muhafaza edin" ayeti kerimenin düstur edinerek ailelerin çocuklarına sahip çıkmasını istiyor.
"İslami eğitim sistemi vahiy merkezlidir"
Konu ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Salih Yücel Hoca, İslami eğitim sisteminin vahye dayalı olduğunu belirterek, "Modern eğitim sistemi Allah merkezli, vahiy merkezli olmadığı için böyle bir durum söz konusu değildir. Müslüman bir anne-baba kendi çocukları ile ilgilenmese onları takip etmezse onları sadece bu modern eğitimin kucağına iterse kendi çocuklarını kaybetmekle karşı karşıya kalırlar. Çocuklar İslami bir ahlaktan kopar. Tamamıyla yoldan çıkmış nefsi duygularına esir düşmüş bir nesil ortaya çıkar" dedi.
"Herkes kendi sorumluluğu altındakilerden mesuldür"
"Anne-baba en büyük öğretmendir. Çocuklar onların elinde şekillenir" diyen Yücel Hoca, "Peygamberimizin (sav) 'Hepiniz çobansınız. Her çoban kendi sorumluluğu altındakilerden mesuldür. Anne ve baba evde bir çobandır ve çocuklarından mesuldür' diyor. Bu nedenle aileler, çocuklarını birebir takip etmeli, kimlerle arkadaşlık yaptığını, hangi kitapları okuduğunu bilmelidir. Çocuklarına nasihat etmeli. Çocuk okuldan dönünce anne-baba onun aklında ne gibi virüslerin bulaştığını tespit etmeli ve onları temizlemelidir. Anne-baba çocukları bir emanet bilip onlara sahip çıkmalıdır" diye konuştu.
"Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun"
Dünyanın bir gemi misali olduğunu ve alttakilerin boğulmasıyla üsttekilerin kurtulma şanslarının olmadığını belirten Yücel Hoca, "Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun ayetini inince Hz. Ömer 'Ya Resulullah! Kendimizi koruyoruz da çocuklarımızı nasıl koruyalım?' diye soruyor. Efendimizde diyor ki, 'Allah'ın sana emrettiğini sen de onlara emret.' Böyle yapılırsa çocuklar korunur. Çocuğuna Allah'ı, Peygamberi, tesettürlü olmayı, namaz kılmayı, helâlı haramı, adab-ı muaşereti öğretirsen, öğretme imkânın yoksa öğretebilecek kimsenin yanına bırakırsan çocuğunu korumuş olursun. Bir baba evi sadece bir otel gibi kullanırsa anne ve baba, çocuklarına duyarsız kalırsa, Allah muhafaza mahşerde o çocuklar anne babalarının yakasına yapışır. Onlardan davacı olacaklar" diye konuştu.
Öte yandan konuyla ilgili görüştüğümüz Fesih Demir adlı vatandaş ise, "Eğitim aile ile başlar. Aileler gereken terbiyeyi çocuklarına verirlerse bir sorun kalmaz. Ancak ailelerimiz çocuklarını televizyonlara teslim ederlerse çocuklarda onlar gibi davranır ve ünlü olarak lanse edilen kişileri örnek alır. Özellikle üniversiteler açılıyor ailelerimizin çocuklarına bu noktada sahip çıkması gerekir" dedi.
Ailelerin çocuklarını bu çirkef ortamlardan muhafaza etme adına ellerinden geleni yapmaları gerektiğini belirten Mustafa Güneş de "Rabbim gençlerimize bilinç nasip etsin genlerimizin hak yolda çalışmakları gerekir. Ahlaki yozlaşmanın önüne geçilmesi gerekir" diye konuştu.
"Terbiye aile kurumunda başlar"
Terbiyenin aile kurumunda başladığını söyleyen Hamit Karadoğan ise "Bizler çocuklarımızı küçük iken yetiştirmeliyiz, çocukluğunda kendilerine bir şeyler verilmezse büyüyüp üniversiteye gittiklerinde bir şey veremeyiz. Ama en azından bir temel oturtmuşsak bunu devam ettirebiliriz" diye konuştu.
Gürgün Koç adlı vatandaş ise, Allah Resulü'nün hayatından geçen bir kesitin buna en güzel örnek olduğunu belirterek şunları söyledi, 'Bir sahabe Hz Peygamber'e çocuğu için neler yapabileceğini sorar. Allah Resulü çocuğun kaç yaşında olduğunu sorunca sahabe çocuğunun 4 yaşında olduğunu söyler. Ve Allah Resulü 'geç kalmışsın' der." (Murat Dalgın-İLKHA)