Ramazan orucunun önemi, farz kılınması ve fıkhi hükümleri konularında İLKHA'ya açıklamalarda bulunan İTTİHAD-UL ULEMA üyesi Molla Mehmet Şenlik Hoca, orucun sağlık açısından önemine vurgu yaparak mazeretleri olsa da mümkün derece oruçlarını tutmalarını tavsiye ettiklerini belirtti.
"Mühim olan nefsini mağlup etmek ve nefsin dediğini yapmamaktır"
Oruç tutana 2 ayrı ferahlık olduğunu belirten Şenlik, şöyle konuştu: "Oruç tutana 2 ayrı ferahlık vardır. Bunlar birincisi iftardır, diğeri de kıyamet gününde Rabbine kavuştuğunda sevabını gördüğü andır. O zaman orucu çok sevecek ve sevinecektir. Ferahlık görmek istiyorsak orucu Allah'ın rızasını kazanmak için tutalım. Allah'u Teâlâ şöyle buyuruyor; 'Ruhsatı olup oruç tutmaktan zorlanan insanlar, imkânları varsa orucu tutsunlar.' diyor. Böylelikle insan, Ramazan'ın ve orucun tadını alıyor. Nasıl ki soğuk günlerde soğuk suyla abdest almak insana ağır geliyor ise sıcak günlerde oruç tutmak ta insana ağır geliyor. Mühim olan nefsini mağlup etmek ve nefsin dediğini yapmamaktır. Takva yolunu seçmektir. Her ne kadar fetva yolu var ise takva yönü daha hayırlıdır."
"Oruç tutmak bütün ümmetlere farz kılınmış ama Ramazan bu ümmete farz kılınmıştır"
Şenlik, "Ramazan ayı bu ümmetin ayıdır. Allah, Ramazanı bu ümmete farz kılmıştır. Ramazan ayı öyle bir aydır ki Allah bu ayda Kur'an-ı Kerim'i indirmiştir. Oruç tutmak bütün ümmetlere farz kılınmış. Kur'an-ı Kerim'de; 'öncekilerin üzerine oruç farz kılındığı gibi sizin üzerinize oruç farz kılındı.' diye buyrulmuştur. Bu ümmete kılınan farz oruç Ramazan orucudur. Müslümanlara oruç farz olunmadan önce, pazartesi ve perşembe günleri veya ayın 15'i gibi zamanlarda oruçlar tutarlardı. Ramazan ayı bu ümmete has bir rükündür. İslam'ın temel esaslarından bir tanesidir ve Müslümanların buna dikkat etmeleri gerekir. Mümkün derece mazeretleri olsa da oruçlarını tutmalarını tavsiye ediyoruz." dedi.
"Zor durumda olan insanlar oruçlarını tutmayabilirler "
Ramazan orucunun fıkhi hükümleri konularında açıklamalarda bulunan Şenlik, "Fıkhi olarak fetvalar vardır. Seferi halde, hastalık halinde, kadın hamile iken ve kadının emzikli çocuğu varsa kaza etmek şartıyla oruç tutmayabilir. Fıkıh olarak bu konun farklı boyutları vardır. Günümüzde insanların çoğu oruç tutmamak için hastalıklarını bahane ederler. Zor durumda olan insanlar oruçlarını tutmayabilirler. Kronik hastalığı olan insanlar, eğer oruç tuttukları zaman bir zarar göreceklerse tutmasınlar. Ama imkânı olduğunda kaza orucunu tutması lazım. Eğer ki kazayı da tutamıyorsa kefaret ödemesi gerekmektedir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: 'Oruç sağlıktır. Sağlık demek bünyenin zayıflaması demek değildir güçlenmesi demektir.' diyor. O halde oruç bünyeyi zayıflatmıyor bilakis bünyeyi güçlendiriyor. Bünyeyi gerektiğinde dinlendiriyor gerektiğinde çalıştırıyor. Oruç; nefsi disiplin etmek, hayatı kontrol altına almak demektir ve düzenli bir hayat sağlıktır, afiyettir." ifadelerini kullandı.