Allah Teâlâ insanı değişik yol ve yöntemlerle, değişik sebeplerle bu dünyada imtihan eder. Her imtihan ağırdır, insanın sabır ve takatini zorlar, yerine göre şükre yerine göre isyana yöneltir. İmtihanlardan açlık imtihanı en zor olanlardandır. Ayet ve hadislerde imtihanın çetinliği anlatılırken açlık, kazancın azalması, daralması ve eksilmesini örnek olarak verir. Bunun paralelinde ekâbir ve isyankârları anlatırken de maddi imkânlarının bolluğundan bahseder, yiyecek ve yemeklerin çok ve çeşitli olmasına değinir. Azgınlaşan nefsi terbiye etmenin yolunu açlık, oruç ve eldeki imkânların fakirlerle paylaşılmasını gösterir.
Yeryüzünde direk açlıktan ölen sayısı diğer ölümlere göre çok azdır. Dünya Sulh Vakfı'nın yapmış olduğu araştırmaya göre 1870 yılından bu yana açlıktan ölen insan sayısı 105 milyon. Yüzyılımızın başında açlık, kıtlıktan ölen insan sayısı azalırken siyasi nedenlerin sebep olduğu açlık giderek artmaktadır.
Günümüzde açlık, emperyalistler tarafından halklara karşı bir silah ve diz çöktürme yöntemi olarak kullanılmaktadır. Eskiden bir kale veya hisar düşmanlarınca kuşatma altına alınır, içerdekiler açlıkla tehdit edilir ve teslim edilmeye zorlanırdı. Ama bunun etkileri çok cüz'i ve sınırlı idi. Günümüzde ise büyük coğrafyalar, ülkeler, halklar topyekûn açlıkla diz çöktürülmeye çalışılıyor.
Bu coğrafyalardan bir tanesi de yıllardır iç savaşla boğuşan, hâlihazırda dünyanın en büyük insani krizlerinden birini yaşayan 27 milyonluk Yemen'dir. İran'ın ülkeye silah girişini engellemek adına Suudi yönetimi, ülkeyi denizden ablukaya almış durumda. Her ne hikmetse silah bir şekilde içeri giriyor ama gıda ve yiyecek, ilaçlar içeri giremiyor. Ülke parası gittikçe değer kaybediyor.
BM Yemen Koordinatörü Lise Grande'nin açıklamalarına göre, ülke çapında sayısız kişi ölümün eşiğinde.
Bu açlık, dünyanın son on yıllarda görmediği büyüklükte, milyonlarca kurbanı olan bir felaket olacak. 900 binden fazla kişiyi etkileyen kolera salgınıyla mücadele için hayati önemdeki klor tabletleri sevkiyatı engellenmektedir.
Yine BM verilerine göre Yemen'deki iç savaşa Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun, Mart 2015'te başlayan müdahalesinde düzenlenen hava saldırılarında yüzde 60'ı sivil 8 bin 670 kişi öldü, 49, 960 kişi de yaralandı…
Bütün bu krizleri yaşayan Yemen, cehaletin kol gezdiği, yüzyıllardır iç savaşı yaşayan bir coğrafya mı?
Hayır, Yemen, büyük sahabi Muaz b. Cebel'in bizzat Hz. Muhammed aleyhisselam tarafından gönderilmesiyle İslamileşti. Yüzyıllar boyunca halkı barış ve kardeşlik içerisinde yaşadı.
Peki, fakir ve bereketsiz topraklara mı sahip?
Hayır, aksine zengin ve bereketli bir coğrafya. Romalılar Yemeni ele geçirdiklerinde müreffeh ve bereketli anlamına gelen Arabia Felix ismini vermişler.
Ülke; petrol, balık, kaya tuzu, mermer, kömür, altın, kurşun, nikel, bakır gibi zengin yeraltı kaynaklarına fazlasıyla sahip.
Zengin ve bereketli topraklara sahip, farklı mezhepteki Müslümanların bin yılı aşkındır kardeşçe yaşadığı bu coğrafya bu kriz ve acıları neden bugün yaşıyor?