Mübarek

Mübarek Arapça bir kelime olup kutlu, kutsal, uğurlu, verimli ve bereketli anlamlarına gelmektedir. Beğenilen ve sevilen şeyler için, çok saygı duyulan ihtiyarlar için de kullanılan bir kelime. Mübarek, varlığı ile varlığa bereket, anlam, amaç katan bereketli insan şeklinde de formüle edilebilir.
Dünyada, etrafımızda sayısını bilmediğimiz o kadar mübarek hadise, zaman, mekan ve şahıs var ki, adeta mübarekleri birbirinden ayırt edemiyoruz.
Bildiğimiz gibi mübarekleri saymaya kalkarsak işin içinden çıkamayız. Buna ne zamanımız ne de takatimiz yeter. Ama biz az da olsa bir kaç tane mübarekten bahsedelim ki, belki bu tip mübareklerden kurtuluruz da kurtuluşumuza vesile olur.
Malum ola ki aslında bir şeye mübarek demekle ya da isminin mübarek olması yetmiyor. Hiçbir mübarek sınıf ve kutsal zümre yoktur. Hiç kimse soy ve sop olarak da ne kutsal ne de mübarek yaratılmamıştır. Bütün insanlar eşit, mübarek ve kutsal olarak İslam fıtratı üzere yaratılmıştır. Hiç kimse kendine kutsallık atfedip de insanları sömürme lüksüne sahip değildir. Ki böyle bir şeyin olmasına medeniyetimiz müsaade etmemiş ve etmeyecektir. Ancak Allah'ın mübarek kıldıkları hariç.
Kırmızı çizgilerimiz çok olmakla beraber, aile, ahlak, vahiy, peygamberler en temel kırmızı çizgilerimizdir.
Yeryüzünde ismi mübarek olup da zikri ve fikri firavuna benzeyen nice kişiler var.
Şirke ve fisku fücura bulaşmış düşünce biçimlerinin mimarları...
Yeryüzünü fesada veren...
30 yıl görev yapmış ve 91 yaşında ölmüş...
Esmalarımızı şehid edenlerin fikir babalarından...
Müslümanlara kan kusturan cinsten bir mübarek...
Evet! Bir diğer mübarek ise, epey zamandır gündemlerimizi işgal eden mesajlar. İnsanların birbirine mübarek şeyler dilemesi ebetteki hakları ve güzel şeyler. Fakat her nedense bu mübareklik cumadan öteye gidemiyor. Şöyle bir hayırlı infaklar dilerim, topluma olan faydanız mübarek olsun, ürettiğiniz mallar bereketli olsun mazlumların uyanışına vesile olduğunuz eyleminiz mübarek olsun, eşit ve adaletli paylaşımlarınız mübarek olsun dediğimiz anlar olsa? Daha da güzel olmaz mı?
‘Yere, sağa-sola tükürme ve çöp atma bilinciniz kutlu ve mübarek olsun. İyi ki yere, sağa-sola tükürmediniz, mübarek olsun’ olsa ne güzel olur değil mi?
Kapı kapı dolaşıp da adalet arayan annelerin feryadına (Ki bu anne Yahudi de olabilir Hristiyan ya da herhangi bir din mensubu da) eğilme cesaretini gösterip de harekete geçenlerin de eylemleri mübarek olsun, kutsal ve kutlu olsun, hayırlara vesile olsun diyebileceğimiz mübarek günlerimiz de olsa. Ne kadar anlamlı olur değil mi. Bu vesile ile mübarekliğe yaklaşmış olma ihtimalimiz olmaz mı?
Adaletin derinliğini, kutsallığını, yaşanabilirliğini gösterebilse, yeniden diriltse, öfkenin ve kontrolsüz gücün elinden çıkartıp, özgürlüğüne kavuşturup daha anlamlı, daha mübarek kılsa, mübarek ve kutsal bir iş yapmış olamaz mı?
“Hani “Bir zaman cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan orduları Süleyman’ın emrinde toplanmış, birlikte sevk ve idare ediliyordu. Nihayet Karınca vadisine geldiklerinde, bir karınca şöyle dedi: “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin; aman, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesin!” Onun bu sözünden dolayı Süleyman neşeyle gülümsedi ve “Ey rabbim!” dedi, “Gerek bana gerekse anne babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni iyi kullarının arasına kat!”(Neml, 17-19) demişti.
İşte karıncanın hak ve hukukunu ayaklar altında ezilmekten kurtarıp gözeten bir anlayış. İşte mübarek bir kervan, işte mübarek bir eylem ve işte mübarek bir insan.
Süleyman’ın şahsında ve eyleminde mübarekleşme umuduyla tüm zamanlarınızın, eylemlerinizin, mekanlarınızın mübarek olmasını dilerim. Her şeyiniz mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.