Temyiz Mahkemesi Mısır eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, İçişleri eski bakanı Habib el Adli ve 6 yardımcısının tekrar yargılanmasına karar verdi. 25 Ocak Devriminin yıldönümünün iki hafta öncesinde ilan edilen mahkeme kararının ardından Mübarek'in tekrar hakim karşısına çıkması bekleniyor.
Eğer böyle bir karar çıkmasaydı halen Maadi Askeri Hastanesi'nde üç kaburga kemiği kırıldığı için tedavi olan Mübarek'in serbest bırakılması ihtimali gündeme gelecekti. Çünkü Mısır kanunlarına göre affa tabi olabilme şartı kabul edilen 18 aylık hapis süresini doldurmuştu.
Ülkede büyük bir krize sebep olan 22 Kasım 2012 tarihinde Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından ilan edilen anayasa hükmündeki kararname maddelerinden birisi, yeni delillerin ortaya çıkması durumunda Mübarek ve ekibinin yargılanmasını içermekteydi.
İki hafta önce gösteriler esnasındaki gelişmeleri inceleyen 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' bir rapor yayınladı. Raporda, 'Cemal Hadisesi' olarak ifade edilen, Tahrir Meydanı'na atlarla ve develerle yapılan baskının yanı sıra 15 ayrı konudaki araştırmalara yer veriliyor. Raporda, olaylar esnasında bazı polis şefleri ve ordu subaylarının silah taşıdığı ve ölümlerden onların sorumlu olduğuna işaret ediliyor.
Raporda, halk ayaklanması esnasında içişleri bakanı olan Habib el Adli'ye ait çok önemli itirafların olduğu belirtildi. Göstericileri öldürmek suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan Adli yeni itiraflarda bulundu. Adli, Mübarek'in partisi olarak bilinen 'Ulusal Vatan Partisi' Genel Sekreteri Saffet el Şerif'in kendisinden güç kullanmasını istediğini söyledi. Adli, 28 Ocak 'Cuma Öfkesi' gösterilerinden bir gün önce, 27 Ocak günü Şerif'in kendisini aradığını ve daha başka şeyler de istediğini ifade etti.
25 Ocak 2011 tarihinde başlayan halk ayaklanmaları 28 Ocak Cuma öfkesi gösterilerinin ardından yeni bir boyut kazanmış ve o gün akşam ülkedeki karakolların tamamına yakını ateşe verilmişti. Akabinde Mübarek, orduyu göreve çağırarak, devlet müesseselerini korumasını istemişti.
Rapora göre Adli, 'Öfke Cuması' esnasında bazı polis ve polis şeflerinin içişleri bakanlığının üzerinden göstericilere ateş etmesine izin verildiği ve bu şahısların isimlerinin İçişleri Bakanlığı hizmet defterlerinde yer aldığını söyledi. Adli, Amerikan Büyükelçiliği'ne ait otoların da kullanıldığını, ülkedeki meydanların tamamında görevli polis şeflerinin isimleri ile görev yerleri ve yetkilerinin belli olduğunu ifade etti.
Adli'nin bu itiraflarının Saffet el Şerif'in kefaletle serbest bırakılmasının ardından gelmesi dikkat çekti. Mübarek'in kadrosunun tamamına yakını özgürlüğüne kavuşmuş, son olarak Şerif de serbest bırakılmıştı. Halen Mübarek'in yanı sıra, Ulusal Vatan Partisi yöneticilerinden ülkenin demir tekelini uzun sure elinde bulunduran Ahmed el İz, Mübarek'in oğulları Ala ve Cemal ile İçişleri eski bakanı Habib el Adli Tura Çiftliği Hapishanesinde tutulmaktadır.
'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' tarafından hazırlanan raporda zamanın Enformasyon Bakanı Enes El Fıkhi'nin Cumhurbaşkanı Mübarek'in olayları takip etmesi için şifreli bir televizyon kanalı tahsis ettiğine de yer verilmektedir. Yargılama esnasında Mübarek'in avukatı Ferid el Dib, Mübarek'in olayları devlet televizyonunda seyrettiğini, gelişmelerden haberdar olmadığını iddia etmişti.
Komisyon Genel Sekreterliği üyesi Muhsin Behensi, Cumhurbaşkanlığının 10/2012 no'lu kararı uyarınca şahitleri dinlemeye başladığını söyledi. Behensi, komisyona ifade veren bir görgü tanığının Tahrir Meydanı'na yakın bir otelin çatı katında, güvenlik güçleri ve silahlı kuvvetlere mensup bazı şahısların ve keskin nişancıların yerleştirildiğini belirttiği ve bu şahısların isimlerini söylediğini vurguladı.
Raporda ayrıca, Mübarek'in ülkede ve Tahrir Meydanı'nda yaşanan olayların tamamından haberdar olduğu, sivil polislerin olaylar esnasında baltacıları kullandığı ve Ulusal Vatan Partisi yönetiminin bütün gelişmeleri yakından takip ettiği ve yönlendirdiği belirtiliyor.
Mübarek'in tekrar yargılanması kararında, Cumhurbaşkanı Mursi'nin ülkeyi büyük bir krize sürükleyen kararları ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun yeni bulguları önemli rol oynamıştır.
Abdullah Aydoğan Kalabalık / Dünya Bülteni - Kahire