Fatih Camisi'nde 65 yıl boyunca, tefsir, hadis ve fıkıh dersi veren, yurt içi ve yurt dışında yüzlerce talebe yetiştiren 92 yaşındaki Saraç Hoca, sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi.
Saraç Hoca için Fatih Atikali Mahallesi'ndeki evinde helallik alındı. Evinde helallik alınmasının ardından yakınları, talebeleri ve sevenlerinin omuzlarında Fatih Camisi'ne götürüldü. YÖK Başkanı Profesör Doktor Yekta Saraç ve iş insanı Fatih Saraç da babalarının tabutuna omuz verdi.
Burada öğle namazına müteakiben cenaze namazı Mustafa Demirkan Hoca tarafından kıldırıldı.
Cenazeye katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, imam hatip okulları yıllarından bu yana Saraç Hoca'yı tanıdığını, son dönemde yaşadığı sıkıntılarına kadar zaman zaman fırsat buldukça ziyaretine gittiğini ve bu ziyaretlerden istifade ettiğini söyledi.
Erdoğan "Ömrü bir muhaddis olarak gerek tefsir, fıkıh, bütün İslami ilimlerde hocamız öncülük yaptı. Bu rahle-i tedriste bulunanlarda bunda sonraki süreci aynı anlayışla sürdüreceklerine inanıyorum. Biz kendisini bir muhaddis, bir müfessir olarak iyi bildik ve tanıdık. Yakında tanıma fırsatı bulduğumuz için mutluyuz." diye konuştu.
Muhammed Emin Saraç Hoca'ya yıllarca talebe olduğunu ve kendisinden icazet aldığını hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Saraç Hoca'yı sadece Türkiye değil, dünyanın tanıdığını ve İslam'a ömrünü adadığını herkesin bildiğini söyledi.
Cenaze namazına katılan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcılarından Abdullah Aslan, ömrünü talebe yetiştirmekle geçiren Muhammed Emin Saraç'ın vefatının kendilerini derinden üzdüğünü belirtti.
Aslan "Dedesinin yanında 6 yaşında Kur'an-ı Kerimi hatmederek hafızlığa başlayan Muhammed Emin Saraç Hocamızın ömrü talebe yetiştirmekle geçti. 92 yaşında vefat eden bu büyük hadis aliminin 65 yıl gibi bir ömrü talebe yetiştirmekle geçti. Alimin ölümü, alemin ölümü gibidir. Hocamızın vefatı derinden üzdü. Yüce Allah’tan kendilerine rahmet, ailesi ve sevenlerine sabır diliyorum. Tüm Müslümanların başı sağ olsun." dedi.
Saraç'ın cenazesi, Fatih Camisi Haziresi'nde tekbirlerle defnedildi.
Saraç Hoca'nın cenaze namazına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları Abdullah Aslan, Mehmet Eşin, bazı bakanların yanı sıra siyasi parti ve STK temsilcileri, kanaat önderleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Muhammed Emin Saraç kimdir?
Muhammed Emin Saraç, Tokat´ın Erbaa kazasının Tanoba köyünde doğdu. (İmam Şâfiî ve İmam Mâlik'in tavsiyeleri üzerine Saraç doğum yılı zikretmemektedir.) Babası Hafız Mustafa Efendi'dir.
Dedesinin yanında 6 yaşında Kur'ân-ı Kerîm'i hatmederek hafızlığa başlayan Saraç'ın abisi Bahaddin Saraç, kardeşleri Osman ve Yusuf ile kız kardeşleri, anne ve babaları tarafından Kur´ân okumanın suç sayılabildiği dönemlerde Kur´ân hafızı olarak yetiştirildiler.
Saraç, 1940–43 yıllarında Niksar-Merzifon'da mukabeleler okudu. 1943'te ailesi tarafından tahsil için İstanbul'a Ali Haydar Efendi'nin tekkesine gönderildi. Saraç, Fatih Camii'nde üç ay misafir kaldıktan sonra Kargümrük'teki Üçbaş Medresesi'ne gitti. Burada ikamet eden ve 65 sene başkayyımlık yapan Süleyman Efendi'den Buhâri-i Şerif'in birinci ve ikinci ciltlerini okudu. M. Emin Saraç, ilk hadis icazetini muhaddis Hacı Ferhad-ı Rizevî silsilesinden gelen icazetname ile Süleyman Efendi'den aldı.
Muhammed Emin Saraç, Üçbaş Medresesi'nde 1950'ye kadar kaldı. Bu süreçte Ali Haydar Efendi ile Fatih Camii baş imamı Ömer Efendi'den başka Gümülcineli Mustafa Efendi, Muhaddis İbrahim Efendi, Arnavut Hüsrev Efendi, Ali Haydar Efendi, Silistreli Süleyman Hilmi (Tunahan) Efendi gibi zatlardan da tefsir, hadis, fıkıh, usul dersleri okumaya devam etti. İstanbul'da kaldığı yıllarda M. Emin Saraç; Tirmizî, Buhârî-i Şerif, Merâkı'l-Felâh, Kudûrî-i Şerîf, Şerhu'l-Akâid, Şifâ-i Şerif, Mir'ât, Müslim-i Şerîf, Mişkâtü'l-Mesâbih, Tefsir-i Kâdı Beyzavî gibi kitapları okudu.
Saraç, Ezher diplomasının Türkiye'de geçersiz kılınmasına rağmen Mısır'da 9 yıl kalarak eğitimine devam etti. Bu dönemde Muhammed Zahidü'l Kevserî, Osmanlı'nın son şeyhülislamı Mustafa Sabri Efendi, Yozgatlı İhsan Efendi, Muhammed Abdulvehhab Buhayri, Ahmed Fehmi Ebu Sünne, Ali Yakup Efendi, Abdulfettah eş-Şa'şa'dan istifade etti. Türkiye'den eğitim amacıyla geldikleri için oradaki hocalar kendilerini "Osmanlı devletinin çocukları" olarak görüyordu. Muhammed Emin Saraç'a göre bu çok önemli bir iltifattı.