Okunmaz şu meydanlarda esamesi ne Mecnun’un ne Ferhad’ın
Işımaz şu sevdanın yanında güneşi, ne Şirin’in ne Leyla’nın
Biri aşsa da çölleri, olsa da sultanı diğeri dağların
Söyle hangi sevda tutar ki yerini bu Muhammedi Sevdanın
Serpilmiş üzerine ölü toprağı Muhammedi coğrafyanın
Kuşatmış bak cehalet katmer katmer yerini akıl ve izanın
Kurtuluşu mu yana yakıla aranan İslam ve insanlığın?
Çağrısına lebbeyk deyin şu meydandaki Muhammedi Sevdanın
Yok mudur sanırsın Müslüman, nihayeti şu işgal ve talanın?
Hep kirlenmek midir zalim ellerde kaderi, iffet ve hayânın?
Biçilmez mi acep coğrafyasındaki yaban otları İslam’ın?
Olur elbet davetine ses verirsen sen Muhammedi Sevdanın
Bölündükçe küçüldük mahkûmuyuz biz şu haybeden sınırların
Hayber’in değil artık biz, kahramanıyız anlamsız kavgaların
Zülfikar mı dedin? Bak kan içinde işte kalbinde Müslüman’ın
Ey Allah’ın kulları bir olun yolunda Muhammedi Sevdanın
Bu ne kıştır Allah’ım bu ne tufan üzerinde bu toprakların
Ebedi ceza mı bu? Yok mu sabahı bu bitimsiz karanlığın?
Yükselsin muştusu şehir be şehir beklenen özgür yarınların
Zaferler yağsın ümmete hürmetine şu Muhammedi Sevdanın