Ramazan ayının geleneklerinden biri olan mukabele okumaları camilerde başladı. Peygamber Efendimizin Cebrail (a.s) ile Ramazan ayında karşılıklı Kur'an-ı Kerim okuması olarak bilinen Mukabele, bütün camilerde yapılarak bu sünnet sürdürülmeye çalışılıyor.
Kur'an-ı Kerim ayı olarak bilinen Ramazan'da, Siirt’teki neredeyse bütün camilerde en az bir vakit okunan mukabeleye halk, yoğun ilgi gösteriyor
Genellikle merkez camilerde öğle namazı sonrası okunan mukabelelere, küçük, büyük herkesin yoğun ilgi göstermesi gözden kaçmıyor.
Ramazan ayı boyunca sesli olarak bir kaç hafızın veya cami görevlilerinin okuduğu Kur'an-ı Kerim, camide bulunanlar tarafından dinlenerek veya yüzünden takip ediliyor. Mukabele Kur'an bilincini yerleştirmenin yanı sıra öğrenme imkânı da sağlıyor
"Mukabele Peygamber Efendimizin sünnetlerindendir"
Mukabele ile ilgili genel bilgi veren merkez Abdulkerim Kuzu Cami İmamı Nevzat Erdabakoğlu, mukabelenin mübarek ayımızı süsleyen güzel bir davranış olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Hepimizin bildiği gibi Ramazan Kur’an ayıdır. Kur’an’ın Peygamber Efendimize indirildiği mübarek Ramazan ayı, Kur’an ayı olması münasebetiyle özellikle Türkiye’mizde, camilerde, belirli vakitlerde, farz namazlardan sonra okunurken, bazı camilerimizde de farz namazlardan önce okunmaktadır. Mukabele Hazreti Cibril (as)’in Peygamber Efendimize getirdiği Kur'an ayetlerini her sene mübarek Ramazan ayında karşılıklı olarak okumalarıdır. O güne kadar inen ayetleri Cibril (as), Peygamber Efendimize okur, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de o güne kadar inen ayetleri Hazreti Cibril (as)’a okurdu. Bundan dolayı mukabele Hazreti Cibril (as)’in güzel bir davranışı Peygamber efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sünnetlerindendir. Peygamber Efendimiz vefat edeceği sene, Cibril (as)’a Kur’an-ı Peygamber Efendimize İki defa okumuş, Peygamber Efendimiz de Kur’an-ı Cibril (as)’a iki defa okumuş ve böylelikle mukabelede bizlere en güzel örnek olmuşlardır."
"Mukabele dinleyen kardeşlerimiz yanlışlıkları varsa bu sayede yanlışlıklarını gidermekte"
Peygamber Efendimizden sonra Ashab-ı Kiram'ın da bu geleneği devam ettirdiğine dikkat çeken Erdabakoğlu, “Özellikle Ramazan ayında camilerimizde hafızlarımız tarafından mukabele okunurken, cami cemaati tarafından da takip edilmesi çok önemlidir. Zira hafızı dinleyen kardeşlerimiz eğer yanlışlıkları varsa bu sayede yanlışlıklarını gidermekte, Kur’an-ı daha güzel bir şekilde öğrenme ve okuma fırsatı bulmaktadır. Ayrıca hafızları, Kur’an-ı bilmediği için takip edemeyen ve dinleyen kardeşlerimiz de büyük bir sevaba nail olmaktadırlar.” ifadelerini kullandı
"Peygamber Efendimiz Kur’an-ı başkasından dinlemeyi severdi"
Hanefi mezhebine göre camiye gelip Kur’an-ı bilmediği halde dinleyenlerin Kur’an-ı okuyanlarla aynı sevaba nail olacaklarını söyleyen Erdabakoğlu, “Mukabeleyi dinleyen kardeşimiz okumasa bile, yine okumuş gibi hatim sevabını kazanmaktadır. Ayrıca Hazreti Peygamber’e, Kur’an kendisine inmesine rağmen, O yüce Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kur’an-ı başkasından dinlemeyi severdi. Peygamber Efendimizin Kur’an-ı dinlediği iki ashaptan birisi, Hazreti Abdullah Bin Mesud diğer sahabe de Useyd Bin Hudayr'dır. Peygamber Efendimiz Abdullah Bin Mesud’a 'Kur’an oku seni dinleyeceğim.' dediklerinde cevaben 'Ey Allah’ın Resulü, Kur’an size inmişken ben nasıl olurda size okuyayım.' dediğinde Peygamberimiz cevaben 'Ben Kur’an-ı başkasından dinlemeyi severim.' demiştir. Hazreti Abdullah, Kur’an okurken O yüce peygamber Kur’an’ın manasını düşünerek bazen hüngür hüngür ağlamışlardır.” şeklinde konuştu.
"Kur’an-ı okuyunuz zira Kur’an okuyan kişiye kıyamet gününde şefaatçi olacaktır"
Son olarak Kur’an okumanın önemine değinen Erdabakoğlu, "Bizler de bu mübarek Ramazan ayında Hazreti Peygamberin sünneti olan mukabeleyi dinleyelim. Bu mübarek ayımızı ibadetlerle süsleyerek güzel davranışlardan biri olan mukabeleye katılmayı ihmal etmeyelim. Zira Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadis-i şeriflerinde 'Kur’an-ı okuyunuz, zira Kur’an okuyan kişiye kıyamet gününde şefaatçi olacaktır.' buyurmuştur. Bizler de fırsat buldukça hafızların okudukları mukabeleleri ihmal etmemeye, hafızlarla beraber Kur’an-ı hatmetmeye gayret gösterelim. Mukabeleleri dinlerken de yüce Allah’ın camideki özel misafiri olduğumuzu unutmayalım. Böylelikle hem Kur’an-ı Kerim'in sevabını hem camide bulunmanın sevabını hem de oruçlu iken zamanımızı güzel bir şekilde değerlendirmenin sevabını kazanmış olacağız. Cenabı Mevla bizleri Kur’an-ı okuyan, okuduğu Kur’an’ın anlamını anlayan ve anladığını hayatında yaşayan kullarından olmayı nasip eylesin.” şeklinde konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)