İslâm’a göre yılın belli ayları ve günleri mübârek olduğu gibi, yeryüzünün belli mekânları da mukaddestir. "Haremeyn" olarak adlandırılan mukaddes topraklar, 15 asırdan beri ziyaretçilerini tarihi, bir o kadar da heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor.
Bu mukaddes topraklar, Hazreti Âdem'den başlayan nübüvvet nûrunun Fahr-i Kâinât efendimiz Hazreti Muhammed'e ulaştığı, yeryüzünün en mübârek beldeleridir.
Her Müslüman’ın, fânî dünyadan bâkî âleme göçmeden evvel en çok ziyâret etmek istediği yerler, hiç şüphesiz Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere'dir.
Bu mübarek beldeler, Hazreti Cebrail'in getirdiği vahyin nûruyla aydınlanmış, sadece Hazreti Muhammed değil, birçok nebi ve resulün, hulefâ-i râşidînin, ashâb-ı güzînin, ehl-i beytin, evliya ve esfiyanın ayak izlerini taşıyan muazzez mekânlardır.
İnzar Turizm organizasyonuyla mübarek beldeler olan Mekke ile Medine’ye giden umre kafilesini takip eden İLKHA muhabiri, kafileyle birlikte umresini yaptı. Türkiye’nin birçok yerinden oluşturulan 75 kişilik umre kafilesi İstanbul’da toplanarak havayoluyla Yanbu’ya oradan da karayoluyla Medine’ye geçti.
Kafile, Ensar ve Muhacir’in kardeş olduğu Medine’de ilk olarak Peygamber Efendimizin makberinin bulunduğu Mescid-i Nebevi’de kılınan öğle namazının ardından, Ravza-i Mutahhara'yı ziyaret etti.
Kafile, Medine’de Kuba Mescidi, Uhut Savaşı meydanı, Okçular Tepesi, Uhut Şehidliği, Kıbleteyn Mescidi, Rumle Kuyusu, Bilal-i Habeş Mescidi, Mescid-i Ğamame, Ali Mescidi, Ebubekir Mescidi, Ömer Mescidi, Osman Mescidi ve Cennet-ul Baki Mezarlığı gibi birçok yeri ziyaret ettikten sonra karayoluyla Mekke’ye geçti.
Kafile, Mekke’de yapılan umre ve tavaf gibi ibadetlerle beraber uzman hocalar eşliğinde Nur Dağı’nda bulunan Kur’an’ın ilk ayetlerinin nazil olduğu Hira Mağarası, Sevr Mağarası, Arafat, Müzdelife, Hazreti İbrahim’in Hazreti İsmail'i kurban ediş hikayesinin geçtiği yer, Cenneti Mualla Mezarlığı, Huneyn, Cirane Mescidi ve Rıdvan Biatı'nın yapıldığı yer gibi kutsal mekanları da ziyaret etti.
Mübarek topraklara yaptıkları ziyaretlerde duygu dolu anlar yaşadıklarını dile getiren ziyaretçiler, Mescid-i Nebevi ile Kâbe’de kılınan namazların ve yapılan ibadetlerin tarif edilemeyecek kadar güzel bir duygu olduğunu belirterek, mübarek topraklara doyamadan memleketlerine dönmenin üzüntüsünü yaşadıklarını aktardılar.
"İlk defa bu kadar duygulanıp ağladık"
Çok güzel bir umre yaptıklarını dile getiren umrecilerden Tosun Aşkın, "Daha önce 2008’de ben Hâc'ca geldim. Kısmet oldu bu defa da umreye geldim. Gerçekten mükemmel bir organizasyon mükemmel bir haz ve tat aldım. Bu umre benim için gerçekten çok özel oldu. Allah İnzar’dan razı olsun, gerçekten kaliteli firma ve kaliteli hocalarımız var. Çok güzel bir umre yaptık. İlk geldiğimizde Medine’ye geçtik. Medine’de 3-4 günümüzü çok güzel değerlendirdik. Günlerimizi çok dolu dolu yaşadık. Sağ olsun kafile başkanımız ve hocamız bizi tüm ziyaretlere götürdüler. Gittiğimiz yerleri çok güzel ve detaylı bir şekilde bize anlattılar." dedi.
Aşkın, "İlk defa bu kadar duygulanıp ağladık. Şimdiden mübarek toprakları özlemeye başladık. Bu kutsal topraklarda Peygamber Efendimizin ve sahabelerin izleri var. Çok duygulu ve ayrılacağımız için üzüntülüyüz. Rabbim fırsat verdikçe, kısmet olursa sık sık ziyaretlerimiz devam edecek. Kesinlikle herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim çünkü burası ayrı bir yer, kutsal beldelerdir. Peygamber Efendimiz ne zorluklar yaşamış ve neler çekmişler hepsini öğreniyoruz. Biz şu anda çok rahatız. Herkesin bu kutsal toprakları ziyaret etmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.
Eşiyle beraber 70 yaşında umre yapmanın kendisine nasip olduğunu altını çizen umrecilerden Ömer Çık, "Çok mutluyum. Bu kutsal topraklarda sevinçten hep ağladım. Ne kadar ziyaret varsa hocalarımız bizleri hepsine gezdirip anlatılar. Şirketimizden Allah razı olsun, bizleri çok memnun bıraktılar. Bu kutsal topraklardan ayrılacağımdan dolayı ağlıyorum. Cenab-ı Allah izin verirse bir daha gelmeye niyetliyim. Peygamber Efendimizin hayatı nasıldı, hocalarımız hepsini tek tek anlattı." şeklinde konuştu.
İlk defa umreye geldiğini ve çok memnun kaldığını belirten Cengiz Şahin, burada yapılan ibadetlerin bambaşka bir duygu olduğunu ifade etti.
"Siyerin yaşandığı o mekânları gezdiğimde epey duygulandım"
Mescid-i Nebevi’den yarınca gözyaşlarına hâkim olamadığını dile getiren umrecilerden Süleyman Eren, şunları söyledi:
"Geçen sene Siirt’in Pervari ilçesinden İnzar Turizm ile umreye giden arkadaşlarımız vardı. Onlar kutsal topraklardan Siirt’te döndüklerinde Mekke’de yaşadıkları duyguları anlattıklarında bende epey duygulandım. Bu sene umreye gitmek için karar verdim. Medine ile Mekke’ye geldim. Siyerin yaşandığı o mekânları gezdiğimde epey duygulandım. Özellikle Uhut Savaşı’nın yaşandığı yere gittiğimizde Hazreti Hamza’nın şehit olduğu yeri gördüğümüzde ve hocanın anlattıklarını duyduğumuzda çok duygulandık. Medine’de ziyaretlerimizi bitirdikten sonra Peygamber Efendimizin mescidinden ayrıldığımızda göz yaşlarımıza hakim olamadık."
"Sürekli Kâbe’yi tavaf etiğimizden dolayı çok mutlu ve huzurluyum"
Eren, "Özellikle Nur Dağı’nın Hira Mağarası'na gittiğimizde yaklaşık 2 saat dağı çıktığımızda çok duygulandım. Peygamber Efendimiz ibadet için Hira Mağarasına çekildiği zaman Hazreti Hatice annemiz günlük olarak iaşesini götürdüğü zamanı hatırladık. Şimdi çıkmak için merdivenler vardı o zaman patika yol bile yoktu. Bu kutsal topraklarda 4 tane umre yaptık. Umrelerin dışında sürekli Kâbe’yi tavaf etiğimizden dolayı çok mutlu ve huzurluyum. Buralara gelmeyenlerin bir ana bu mübarek topraklara gelmelerini istiyorum." ifadelerine yer verdi.
"Siyerin yaşandığı toprakları yaşamak ve görmek lazımdır"
İnzar Turizm’den çok memnun kaldıklarını aktaran umrecilerden Mehmet Çirik, "Gaziantep’ten bu mübarek topraklara geldik. İnzar grubuna çok teşekkür ederiz. Bir arkadaş vasıtasıyla İnzar grubuna yazıldım. Daha önce Gaziantep’ten umreye diğer gruplarla gelenler pek memnun kalmamışlar fakat İnzar grubunu bana arkadaşım önerdi. İyi ki bu grupla gelmişim. Gerçekten de çok memnun kaldım. Kâbe’deki misafirperverlikten dolayı ve yardımcı olmalarından dolayı hiç yabancılık çekmedim. Bizleri her türlü ziyaretlere iştirak ettirdiler. Ben çok memnun kaldım. Cenabı Allah’ın izniyle önümüzdeki yıl yine aynı İnzar grubuyla eşimle birlikte gelmeyi düşünüyorum. Siyerin yaşandığı toprakları yaşamak ve görmek lazımdır. Görmeden yaşanmadan hiçbir şey anlatılmıyor." ifadelerin kullandı. (Mehmet Sait Çelik –İLKHA)