Mülkü Ayakta Tutan Nizamın Kaynağı

Abdulhakim SONKAYA

Vezinli ve kafiyeli yazılara nazım, vezni olmayan düz yazılara ise nesir adı verilir. Bir düzeni, ölçüyü, ahengi ve dengeyi ifade eden sisteme de “nizam” denilir ki o da bu köktendir. Nazım, nesrin zıddıdır. Aslında nizam, incilerin ve tespih tanelerinin dizildiği iptir. Çünkü o ip olmadan taneler bir arada olamaz. Nesir ise bu ipin kopması sonucunda tanelerin dağılmasıdır. İp koptuğunda da taneler darmadağın olur. “Tespih taneleri gibi dağılmak” deyimi bunu ifade eder.


Peygamber(SAV): “Kıyamete yakın bir zamanda nizamın ipi kopar ve alametler peş peşe gelmeye başlar” buyurur. Demek ki nizam; dağınıklığı, dağılmayı önleyen, toplum içinde dengeyi ve ahengi oluşturan, hakkı ve adaleti ikame eden yapıdır. Bunun da bozulması durumunda nizamın ipi kopar ve her şey darmadağın olur.


Allah (c.c): “…yıldızlar nesir halinde dağıldığında…”(İnfitar:2) buyurur. Bu, kıyametin kopmasıdır. Çünkü yıldızlar gökyüzünde bir nizam şeklinde yer alır. Bu şekilde gökyüzünde muhteşem bir güzellik oluştururlar. Şeytanlara kovucu, insanlara yol göstericidirler. Karanlıklarda, karada ve denizde insanlar onlarla yollarını bulur(Mülk:5, Nahl:16). Yıldızlar gökyüzünde nesir şeklinde değil, nazım şeklinde dizilmiştir. Binaenaleyh gökteki yıldızlar muazzam bir nizamdırlar. Bunların nesir haline gelmesi nizamın bozulmasıdır. Nesir olduklarında hidayet edici özelliklerini, şeytana kovma güçlerini yitirirler.


Allah(c.c), Kur’an’ın ayetlerine de “yıldız” adını buyurmuştur(Necm:1). Bunlar da tıpkı gökteki yıldızlar gibi insanlığın semasında şeytanlara kovucudur. Aynen onlar gibi insanlara yol gösterici, insanlığın semasında güzellik kaynağıdır. Kur’an’ın yıldızları(ayet ve hükümleri) gökteki yıldızlar gibi nesir halinde değil, nizam ve intizam halindedir. Şaşmaz bir nizamdırlar. Bunlara uymayan ya da bunları semasından döken, savuran fert, toplum, devlet asla hak bir nizam tesis edemez. Kesinlikle gözlere ahenk, kulaklara nağme meydana getiremez.


Dünyada Kur’an ayetleri dışında nizam olma güç ve istidadına sahip başka bir kaide ve işaret yoktur. Her kim ki Kur’an yıldızlarını ufkundan ve semasından almışsa nizamının ipini koparmıştır. Fert olarak onun duyguları bozuk, düşünceleri yanlıştır. İçinde güzel duyguların huzur ve coşkusu, doğru düşüncelerin tatmin ve lezzeti yoktur. Kendi içinde dağınık ve mutsuzdur. Böyle bir devlet de toplumun huzur ve mutluluğunu temin edemez. Hukukunu ve siyasetini adalet üzerine bina edemez. Çünkü sadece Kur’an’ın ayetleri bir nizam oluşturmaya kaynaklık eder. Bunun dışındaki yapıların nizam olma vasıfları yoktur. Çünkü onların ipi yoktur. Onların ahengi ve dengeleri yoktur. İmamları ve rehberleri yoktur.

Toplumun Kur’an’ın yıldızlarını takip etmesi onun açısından bir nizamın tesis edilmesini sağlar. Kur’an’ın yıldızları toplumun ufkunda ve semasında nesir haline geldiğinde bütün güzellikler yok olur. Her şey birbirine karışır. Ferdin ve toplumun kronik sorunları nesir ile değil, nazmın nağmesi ve nizamın ahengiyle çözülür. Kur’an ayetlerinin nazmı insanın kalbine, asabına, ruhuna; nizamı da akıl ve zihnine tatmin sağlar. Bu nedenle bir nizam tesis etmek isteyen güç ve merci ancak bu yolla muvaffak olur.


On yıllık iktidar döneminde Başbakan Erdoğan’ın göreceli olarak olumlu ve başarılı icraatlarının temelinde öyle veya böyle Kur’an’ın yıldızlarının tesiri vardır. Yani Erdoğan’ın başarılı ve olumlu sayılacak tüm icraatlarında Kur’an’ın yıldızlarının hidayetinin payı vardır. Başarısızlıkları ve yanlışları da bu hidayetten mahrum olmasının bir sonucudur. Son olarak PKK sorununun çözümü sürecinde bir aşama kaydedilmişse bu da Kur’an’ın ayetlerinin nizamının bereketiyle olmuştur. Çünkü ırkçılığa karşı ortaya konulan tavır tamamen Kur’an kaynaklıdır. Bu nedenle insanların duyguları yumuşamış, düşünceleri bir ölçüde tashih olmuştur. Kur’an’ın dışında nizam yoktur. Kur’an’ın dışındakiler ancak nesir olur.

Dağınık, karışık ve kötü düzenler olur. Bu da insanların hem duygularını hem de düşüncelerini bozar. Bu düzenlere mahkûm toplumlar ahenk ve nağmeden mahrum olarak birbirine düşer. Vahdet duygusu ortadan kalkar, herkes işi kendine çeker. Bu da krizlere sebep olur. Sadece İslam’ın insanların ruhlarını tedavi eden bir nazmı vardır. Şu an ülkede oluşan nispeten olumlu atmosferin ve berrak gökyüzünün temelinde sadece ve sadece Kur’an’ın nazmının ve nizamının tesiri vardır.


Öcalan bile mektubunda “İslam bayrağından” “birlikte kardeşçe yaşamaktan” söz etti. Bu da bütün sorunların çözümünde İslam’ı referans kabul eden, bundan başka yol tanımayan Müslümanların ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Biz demiyor muyduk çözüm ancak İslam’dadır diye.
Kur’an’ın nizamına sarılan ve onun nazmına kulak veren Müslümanlara selam olsun.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.