“Allah'ım! Sen'den hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72)
Takva; Kötülüklere set çeker, iyiliğe ise sevk eder. Takva, kişinin kendisini Allah'ın korumasına alarak bütün günahlardan, kötülüklerden kaçınmasıdır. Yüce Allah'ın rızasını kazanmak ise O'nun emirlerine uyup yasakladıklarından kaçınmak ile olur. Haramların, hoş karşılanmayan söz ve davranışların terk edilmeleri de takvadandır. Kısacası, kalbin Allah'a yönelişidir takva…
Takva, kişiyi nefsin arzularından, kötülüklerinden ve heveslerinden kurtarır. İnsanda olan şehvet, gurur, kin, öfke, gıybet ve yalan gibi çirkinlikleri temizler ve söküp atar. Böylece kişi bu kötü davranışlardan soyutlanır.
Müminin ahlakı takva ile güzelleşir ve kemale erer. Bu ahlak binasının yıkıcısı insanı çevreleyen günahlardır. Günahlara karşı en sağlam ve dik duruş takvayla mümkündür.
‘Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının'. (Bakara,197)
Gençler, yaşlılar, hepimiz günlük hayatlarında tamamen İslam'dan beslenip günlük yaşamımızda bu doğrultuda hareket etmeliyiz. Takva, çocuk, genç ve yaşlı herkeste olması gerekirken en fazla ise gençlere yakışır ve çevreye müspet etki eder. Müslümanlar, Allah Teâlâ'ya sığınmakla, yani takva elbisesine bürünmekle şeytanın tuzaklarından, belalardan korunabilirler. Zira İslam, nerede nasıl hareket edilmesi, nasıl konuşulması gerektiğini bildirmektedir.
İnsanın Allah katındaki değeri de takvasına göredir.
‘Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır' (Hucurat,13) anlamındaki ayet bunun açık delilidir.
Geçmiş döneme baktığımızda Peygamberlerin de takvaya davet ettiklerini görüyoruz. Peki, niçin bütün peygamberler takvaya bu denli önem vermişler? Çünkü kalbine takvâ duygusu yerleşmiş olan insan, kendine, ailesine, etrafına zarar vermez, kötü davranışlarda bulunmaz.
Müslümanlar, Allah Teâlâ'ya sığınmakla yani takva elbisesine bürünmekle şeytanın tuzaklarından, hilelerinden korunabilirler. Takva sahibi kişiler;
-Namazlarını kılmaya dikkat eder ve Kur'an-ı Kerim okurlar
-Şeytanın vesveselerine, hilelerine ve başa gelen bütün belalara karsı sabrederler,
-Giyimlerine, hareket ve konuşmalarına dikkat ederler,
-Söz ve tavırlarında doğruluktan ayrılmaz, söz verdiklerinde sözlerine uyarlar,
-Emanete hıyanet etmez, gurur ve böbürlenmeden kaçınırlar,
-Misafirlerine ikramda bulunur, Müslümanlara karşı yumuşak ve alçakgönülle yaklaşırlar,
-Kendileri, ailesi ve yeryüzünde bulunan tüm Müslümanlar için dua ederler,
-Harama el uzatmazlar.
Cennet ehli olmak ancak “takva sahibi” olmakla olur. Her Müslüman takvanın ne olduğunu ve onun özelliklerini bilmeli ve bunları uygulamada elinden geldiğince çaba harcamalıdır. Eğer tam uygulayamıyorsa Allah'u Teâlâ'nın rahmetine sığınmalıdır: “Gücünüz yettiği ölçüde takvada bulunun…”( Teğabun,16)
Takva elbisesine bürünen kullardan olmak dileğiyle..