Muhammed Mursi'nin şehadete kavuşmasının ardından dünyanın birçok yerinde gıyabi cenaze namazları kılınarak protesto gösterileri düzenlenmişti. Düzenlenen protesto gösterileri ve kılınan gıyabi cenaze namazlarında Şehid Mursi için dua edilirken Sisi ve taraftarlarına da lanet okunmuştu.
17 Haziran günü duruşma salonunda Rabbine kavuşan Mısır'ın ilk seçilmiş devlet Başkanı Şehid Muhammed Mursi için İstanbul'da bir taziye programı düzenlendi.
İstanbul Zeytinburnu'nda bulunan Çırpıcı Sosyal Tesisleri'nde kabul edilen taziyeye, başta Mısır ve Filistin olmak üzere birçok İslam ülkesinden yetkili isimler katıldı. Prof. Dr. Yasin Aktay, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları Abdullah Aslan, Mehmet Eşin, İTTİHADUL ULEMA Üyesi Cemal Çınar, Umut Kervanı Vakfı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran, Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman ve Mehmet Sait Özcan katıldı.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, Mursi döneminde milletvekili olan Sabr Ebul Futuh'a taziyelerini sundu. İkili arasında geçen konuşmada, İslam dünyasında yaşanan acıların ve Müslümanların karşı karşıya kaldığı sorunların asıl kaynağının iletişimsizlikten kaynaklandığına vurgu yapıldı.
"Mursi, dünyanın ve onu yargılayanların gözü önünde açık bir şekilde şehit oldu"
Taziyeye katılan Prof. Dr. Yasin Aktay da bir konuşma yaptı.
"Her nefis ölümü tadıcıdır. Ancak bazı insanlar öldüklerinde hayvanlar gibi ölürler. Hatta hayvanlardan daha aşağılık bir şekilde ölürler." diyerek konuşmasına başlayan Aktay, "Muhammed Mursi bir şehitti. O, dünyanın ve onu yargılayanların gözü önünde açık bir şekilde şehit oldu. Onun şehadeti dünyanın demokrasi ve insan hakları iddiasında bulunan ikiyüzlülerini ortaya çıkardı. Mısır'da darbe olduğunda hepsi sus pus oldu. Bir günde 3 binden fazla insan meydanlarda şehit oldu. Demokrasi çığırtkanlığı yapan Amerika ve Avrupa bu olaylara sessizliğini korudu. Onların nazarında Müslümanlar bu muameleyi hak ediyorlar. Çünkü İslam ve Demokrasi bir araya gelemez." ifadelerini kullandı.
Aktay konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mısır tarihinde ilk kez biri halkı tarafından seçildi. Daha ilk yılında ve ilk ayda onun hakkında karalama propagandalarına başladılar. Onun yönetimine, 'Yeni bir diktatörlük başladı.' dediler. Hani nerede diktatörlük? Siz diktatörlüğü neyle karşılaştırıyorsunuz? Hüsnü Mübarekle mi karşılaştırıyorsunuz? Sizce o Mübarekle kıyaslanabilir mi? 'Ona niye muhalefetle beraber hareket etmiyor?' dediniz. Onun böyle bir görevi yoktu. Muhalefeti hükümete ortak etme gibi bir zorunluluğu yoktu. O, hükümeti almış ve görevi gereği halkını kalkındırmak ve olması gereken seviyeye getirmek için çabalıyordu. Fakat sabretmediler. Hükümeti almasından 1 yıl sonra, en yüzkarası şekilde bir darbe yaptılar."
"Mursi'ye yapılan bu komplodan çıkaracak derslerimiz var"
"Mursi'ye yapılan bu komplodan çıkaracak derslerimiz var." diyen Aktay, "Bu komplo, halk protestolarıyla geldi. Ama aynı tarihte, aynı komplo Türkiye'de de yaşandı. Mısırlı kardeşlerimiz belki o zaman takip edememişlerdir. Çünkü onlar da o esnada Temerrüd Hareketi'nin komplolarıyla uğraşıyordu. Aynı hareket, Taksim Meydanı'nda da yaşandı. Taksim Meydanı'na inenler ile Tahrir Meydanı'na inenlerin hedefleri aynıydı. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan onlara, 'La' diyordu. 'Zulümlerine hayır!' diyordu. Mursi de aynı duruşu sergiliyordu. O yüzden Mursi ve Erdoğan'ı aynı anda ve vakitte indirmeye çalıştılar. Gezi Hareketi ile Tahrir Meydanı Hareketi aynı hedefler uğruna girişilmiş hareketlerdi. Hedefleri Türkiye'de Erdoğan'ı, Mısır'da Mursi'yi devirmekti. Maalesef Mısır'da hedeflerine ulaştılar. Bu da bizim imtihanımızdır. Mursi'yi devirmelerinden sonra, 6 yıldır aynı hedefi gütmeye devam ediyorlar. Ancak bizim duruşumuz da direnen bir duruş olacak. İnşallah bir neticeye ulaşamayacaklar. İnşallah bizim duruşumuz da mazlumlardan yana olacak." şeklinde konuştu.
Yaklaşık 3 saat süren taziyede, çok sayıda önemli isim kürsüye çıkarak birer konuşma gerçekleştirdi.
İLKHA