Muş'ta halk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kütçe hutbe okunması konusundaki açıklamasını olumlu karşılarken, bu açıklamanın bölge halkı açısından olumlu bir adım olduğunu, aslında bunun yıllardır gasp edilmiş bir hak olduğunu belirtti.
Bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden Molla Ali Arslan, hutbelerin Kürtçe okunmamsının aslında bölge halkının bu güne kadar gasp edilmiş bir hakkı olduğunu ve bu hakkın bugün iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Cuma gününün Müslümanların bir araya geldiği önemli bir gün olduğunu belirten Arslan hoca, "Dolaysıyla o günde anlatılan konunun iyi anlaşılması gerekir ve bir dahaki Cuma günü için gündem konusu olması gerekir. Dolaysıyla bölge halkı Kürt olduğu için hutbelerin de kendi dili ile okunmasını istiyor. Ne yazık ki hutbeler Türkçe okunduğu için bölge halkı anlatılanları gereği gibi anlamıyor. Ve Cuma hutbesinden de gereği gibi istifade edemiyor. Maalesef günümüzde hutbeler ve cumalar asıl fonksiyonlarını kaybetmişlerdir. Hutbelerin güncel olması lazım hem de halkın anlayabileceği bir dilde okunması gerek. 80 yıldır Kürtçe hutbe okuyan hocalar cezalandırıldılar, bu bölgeden sürüldüler, hakarete uğradılar" şeklinde konuştu.
Kürtçe hutbe okunması konusunun bu günlerde gündem yapılmasının çok manidar olduğunu dile getiren Aslan Hoca, "Müslümanların değerlerini Kürt meselesine kurban etmek istiyorlar" ifadelerini kullandı. Arslan Hoca; "Eğer gasp edilmiş bu hakkı bu sürece kurban edeceklerse bu ayrıca bir zülüm olur. Devlet bunu ne için yapıyor bilmiyorum ama şu vardır ki Allah için yapılan her şeyde fayda vardır ve bir iyilik yapıyorlarsa Allah için yapsınlar" dedi.
Muş esnafından H.Sadullah Güler ise, süreci şöyle değerlendirdi: "Bu çok iyi bir gelişmedir bir kısım insan vardır ki Türkçeyi bilmiyor Arapçayı zaten anlamıyor. Hutbeler Arapça okunup Kürtçe açıklandığı zaman her kes anlayacak. Çok iyi olacak Allah (cc) devamını getirsin. Şimdiye kadar hutbelerin Türkçe okuması bölge halkı açısından çok büyük bir kayıp oldu" diye konuştu.
Kürtçe hutbe konusundaki gelişmenin olumlu olduğunu ifade eden Suat Aydemir ise, "Ben Türkçe biliyorum fakat nene ve dedelerimiz Türkçe bilmiyorlar. Hutbenin Kürtçe okunmasının Kürt halkı için çok daha fayda vereceğini düşünüyorum. Halkımızın dinini hocalardan kendi ana dilinden duymaları hususunda başbakanla aynı fikirdeyim" dedi.
Bölge halkının bilmedikleri bir dilde hutbe dinlemeye mecbur olmadıklarını dile getiren Seyfettin Özdemir ise, herkesin kendi anadilinde hutbe dinlemeye hakkı olduğunu belirtti. Özdemir şunları söyledi: "Burada önemli olan hutbe okuyan kişi hangi dili daha iyi konuşuyorsa ve anlatabiliyorsa, o dilde anlatmasıdır. İnsanların anladığı bir dilde konuşursanız hem meramınızı daha iyi anlatırsınız hem de dinleyen kişi konuşulanlardan gereği gibi istifade eder. Toplumumuz da Kürtçe hutbe okunmasını istiyor. Bu şekilde yapılması daha uygun olur."
Başbakanın bu girişimini olumlu karşıladığını belirten Özdemir, fazla dil bilmenin bir zenginlik olduğunu söyleyerek bu girişimin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
(M. Şirin Çağlayan - İLKHA)