MÜSİAD: "Operasyon siyasal alana yönelik müdahaledir"

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık 2013 günü başlatılan operasyonun siyasal alana yönelik ciddi bir müdahale olduğunu söyledi.

İSTANBUL - Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, 17 Aralık 2013 günü başlatılan soruşturmayı endişeyle takip ettiklerini söyledi.

 

Olpak, konuşmasına Diyarbakır'da yapmayı planladıkları toplantının olumsuz hava şartları dolayısıyla İstanbul'a alınmak zorunda kalındığından bahsederek başladı.

 

Gündemdeki yolsuzluk operasyonlarını değerlendiren Olpak, "Son olarak, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sebebiyle 17 Aralık 2013 günü başlatılan soruşturmayla oluşan ortamı, adli boyutunu ayrı tutmak kaydıyla, ülke ekonomimize ve güven ortamına verdiği ve vereceği zararlar bakımından, tüm kamuoyu ile birlikte, endişeyle takip ediyoruz.

 

Özellikle belirtmek isterim ki, nerede ve kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin, muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının sonuna kadar araştırılması, hepimizin ortak arzusudur. Bu sürecin, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesinden taviz verilmeden, kurumların görev alanları içinde takip edilmesi, zorunludur.

 

"Toplumsal adalet duygumuz törpülenmesin"
İddialar kapsamında, hukukun temel doktrini olan, masumiyet karinesinin önemine de işaret etmek isteriz. Her olayda geçerli olduğu gibi, sözkonusu soruşturmada ismi geçen kişilerin de, peşinen hükümlü ilan edilmiş gibi gösterilmemeleri ve ilgileri yoksa, iddiaların ailelerini de kapsayacak şekilde genişletilmiş gibi gösterilmemesi, toplumsal adalet duygumuzun törpülenmemesi için çok önemlidir." dedi.

 

Muhataplarının ve içeriklerinin birbirinden farklı olduğu ifade edilen dosyaların, hangi gerekçeyle birlikte mütalaa edildiği ve birlikte kovuşturma konusu yapıldığının merak edildiğini ifade eden Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yerel Seçimler, ardından Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler sürecine girdiğimiz bugünlerde, bu soruşturma sebebiyle yaşananların, ekonomimiz dahil olmak üzere beklenmedik yansımaları, kamuoyunda, doğuracağı muhtemel etkiler bakımından, siyasal alana yönelik ciddi bir çalışma olarak algılanmaktadır. Buna izin verilmemelidir."

 

Operasyonun ekonomiye yansımaları hakkında da bilgi veren Olpak, "Gündeme ışık tutması için, işadamları penceresinden, söz konusu yolsuzluk iddialarının ardından, tam da FED'in tahvil alımı ile ilgili yeni kararlarını açıkladığı bir süreçte, bazı verilerde yaşanan değişimleri ve bu değişimlerin ekonomimize yüklediği maliyeti, sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Temelinde tamamen adli bir soruşturma olan söz konusu iddiaların ardından, anlaşılmaz bir şekilde, bunun ekonomik beklentilere yansıtılması sonucu, $/TL kuru 2,098 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı, borsada yüzde 7,5'lara varan düşüşler yaşandı, gösterge tahvil faizi 0,8 puan artarak, yüzde 9,6 seviyesine yükseldi. Sadece faizdeki bu 0,8 puanlık artış bile, ekonomimize 8 milyar TL'lik ek bir yük getirmiş durumdadır.

 

Tam da bu noktada, sormak istiyorum, hiç kimsenin itirazı olmayan ve kendi mecrasında yürüyecek adli bir operasyonun, ülke ekonomimize yansıması böyle mi olmalı? Bu durumu, ne anlayabiliyoruz, ne de doğru buluyoruz.

 

MÜSİAD olarak başından beri destek verdiğimiz, aydınlık yarınlarımız için atılmış önemli bir adım olan "Çözüm Süreci" ve "Demokratikleşme Paketi" ile, toplumsal barış açısından normalleşme yolunda hızla ilerleyen Türkiye'nin, adli boyutunun dışına çıkartılan bir olayın gündemiyle meşgul edilmesi, kimseye yarar sağlamayacaktır.

 

Uluslararası arenada ülkemize yönelik algıları olumsuz yönde etkileyen bir itibarsızlaştırma operasyonunun, belirli çevreler tarafından manipüle edildiği intibası, kamuoyunda yaygın bir kanaat olarak yer bulmaktadır. Bu kanaat, gerekçeleriyle birlikte, hızla ortadan kaldırılmalıdır.

 

İş dünyası olarak 2023 vizyonuna kilitlendiğimiz bugünlerde, ülkemizin ve evlatlarımızın geleceği için birbirimize daha fazla kenetlenmeli, aklıselim ile huzur, güven ve istikrar ortamımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız."



 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.