Müslüman bir ülkenin İsrail ile dost olmasının mümkün olamayacağını ve yaklaşan yılbaşı nedeniyle de resmi tatil ilan edilmemesi gerektiğini belirten Araştırmacı-Yazar Furkan Yılmaz Altınöz, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Din ve tarih açısından bakıldığı zaman Türkiye’nin İsrail ile dost olmasının mümkün olamayacağını belirten Altınöz, “Kavramların çok önemi vardır. Kavramlar aslında bir yaşam tarzını da yüklenirler. Gerek din ve tarih açısında gerekse de insan hakları açısından baktığımızda, Türkiye’nin İsrail ile dost olması mümkün değildir. Müslüman bir ülkenin İsrail ile dost olması mümkün değildir. Çünkü Allah Kur’an-ı Kerim’de bunu yasaklar ve tarih de bize bunu pratikte göstermiştir.” dedi.
“İsrail’den dost olmaz”
“İsrail kurulduğu günden bugüne kadar mazlumlara karşı yürüttüğü imha hareketinin sonuçları ortadadır.” diyen Altınöz, “Bu bize anlatır ki İsrail’den dost olmaz. Bizim hem tarihimiz, hem inancımız, hem de yaşanan olaylar buna izin vermez. Ben siyasi yetkililerin İsrail bizim dostumuzdur kavramı ve nitelemesi yerine, İsrail ile siyasi veya ekonomik ilişkilerimiz vardır demenin daha uygun olacağını düşünüyorum. Dünya küresel bir köy haline gelmiştir. Afrika kıtasından ta Amerika kıtasına kadar. Türkiye’nin kendisini bağımsız ve onları yok sayarak bir politika ortaya koyması mümkün değildir. Dünyanın gerçekleri vardır. Siyasetin, ekonominin, uluslararası ilişkilerin bir realitesi vardır. Bu ilişkiler bu boyutta gerçekleştirilir. Fakat bizim için temel hareket noktamız, merkezimiz İslam, tarih ve insandır. Bu açıdan bakıldığında İsrail (yahudiler) Müslümanların dostu olamaz.” şeklinde konuştu.
“Yılbaşı Müslümanların mahallesinde salyangoz satmaktır”
Öte yandan yaklaşan yılbaşı nedeniyle düzenlenen kimi etkinliklere yönelik eleştirilerde bulunan Altınöz, özellikle bu günde resmi tatil ilan edilmemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Yılbaşı tatil olmaktan çıkarılsın demek bir Müslümanın en doğal hakkıdır ve biz bunu talep ediyoruz. Bin yıldır bu topraklar İslam’a bayraktarlık, bekçilik, hamallık, hamilik, hadimlik yapmıştır. Müslümanların topraklarında, coğrafyalarında yılbaşı etkinliklerinin futursuz bir şekilde sürdürülmesi ve yürütülmesi aslında Müslümanların mahallesinde salyangoz satmaktır.” dedi.
Yılbaşının tatil olmaktan çıkarılmasını ve kadir gecesinin tatil ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Altınöz, “Çünkü yılbaşının insanlığa verdiği bir değer yok. Bu insanlık değerlerini bireyden alan bir etkinlik alanıdır. Yılbaşı, felsefi sonuçları olan bir etkinliktir. Kadir gecesi ise bir insanın ömrüne bedeldir. Bin aya bedel olan o gece; çağ açmış, çağ aşmış, çağları aşmış ve çağ kapatmış bir gecenin adıdır. Dolayısıyla müslümanlar kendi haklarını en medeni bir şekilde, en insani bir şekilde, en ahlaki bir şekilde gündeme getirmelidirler ve yaşadıkları coğrafyanın İslamileştirilmesi noktasında ellerinden gelen çalışmayı ortaya koymalıdırlar.” ifadelerini kullandı. (Fatih Gültekin - İLKHA)