6-7 Ekim vahşeti ve Cizre'deki katliam girişimiyle İslam'a ve dindarlar Kürtlere yönelik düşmanlıkları yeniden gündeme gelen PKK, 90'lı yıllarda da benzeri saldırılar gerçekleştirmiş, çok sayıda Kürdü sırf Müslüman olduğu için vahşice katletmişti. Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Susa (Yolaç) köyünde 10 Müslümanlı camide katleden PKK, kimi zaman çocukları, kimi zaman kadınları, kim zamanda yaşı 70'i geçen yaşlı insanları öldürerek bölgenin diğer illerinde de benzeri cinayetlerden geri durmadı.
Hasan Tekin, İslami çalışmaları nedeniyle PKK'nin hedef aldığı Kürtlerden sadece biriydi. Defalarca PKK'nin tehditlerine maruz kalan Tekin, İslami çalışmalarından vazgeçmeyince önce evi bombalandı ve kardeşiyle beraber ağır yaralandı. Saldırıya rağmen boyun eğmeyen Tekin, ilk saldırıdan tam bir yıl sonra 18 Haziran1990 yılında yatsı namazı için abdest alırken PKK’li çeteler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 3 kurşunla katledildi.
Amcası Hasan Tekin'in İslami yaşantısı ve çalışmaları nedeniyle PKK tarafından hedef alındığını belirten İhsan Tekin (42), amcasının kendilerini daima iyiye doğru yöneltip kötülükten men etme çabası içerisinde olduğunu söyledi.
Tekin, "Bize Kur’an-ı Kerim'i öğreten babamın dışında amcam şehit Hasan’dır. Hep camiye gitmeyi hem Kur’an derslerini almamızı o sağlardı. Hocalardan da bizi sürekli takip ettiriyordu, acaba derslerimiz nasıl diye sürekli üzerimizde titriyordu. 30 yaşlarında olmasına rağmen cesaretiyle davasına olan bağlılığı ile ön plandaydı." dedi.
Komşularına ve özellikle annesine karşı çok saygılı ve itaatkar olduğunu söyleyen Tekin, saygı kavramını amcalarından gördüklerini ifade etti.
Tekin, amcası Hasan'la birlikte babası Reşit'in de yaralandığı bombalı saldırıyı da şöyle anlattı: "18 Haziran 1989 Salı akşamı saat 10.00 sıralarında PKK’liler tarafından evimize atılan parça tesirli bir bomba ile salonda oturan babam ve şehit Hasan ağır yaralandı. Cizre’de tedavi ettirdik babam sakat kaldı amcam iyileşti. Tam bir yıl sonra aynı gün 18.06.1990 günü yatsı namazı için abdest almaya giderken PKK’liler evin önünde pusu kurmuşlardı. Göğsünde 3 kurşun izi vardı özellikle bir kurşun tam kalbine isabet etmişti ve amcam orada şehit oldu."
Hasan’ın sürekli PKK’li çeteler tarafından tehdit edildiğini belirten Tekin, "Amcam sürekli PKK'lilerin davalarının batıl bir dava olduğunu söylüyordu. Onların davaları sadece İslam’a karşı bir davadır, biz ise Rabbimize söz verdik onun davasını kanımızın son damlasına kadar sürdüreceğiz, diyordu." ifadelerini kullandı.
Hasan'ın şahadetiyle gurur duyduklarını ifade eden Tekin, bu İslam davası uğruna canlarını seve seve vermeye hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Hasan Tekin'in yeğeni olan Hasan Tekin ise, amcasının şehadetinden sonra onun isminin kendisine verildiğini ifade ederek şehit amcasının ismini taşımaktan gurur duyduğunu söyledi.
Yengesi de Şehit Hasan’ın kendileri yanında bambaşka bir yeri olduğunu belirterek, "Biz onu sevdik, Allah’ta onu sevdi ki ona şehitlik mertebesini lütfetti. Allah İslam düşmanlarını kahru perişan etsin Allah onlara fırsat vermesin." dedi.
Hasan Tekin'in ailesine karşı çok merhametli olduğunu dile getiren eşi Hamın Tekin ise, "Şehit Hasan çocuklarını ve yeğenlerini İslam üzerine terbiye almalarını sağladı. Üç aylar da oruçlarını eksiksiz tutardı. Komşuları da ondan çok memnundu çok iyi bir ahlaka sahipti. Çocuklarımla beraber davasının birer neferi olarak son nefesimize kadar onun davasına sahip çıkacağız. Rabbim İslam dinine kuvvet güç versin bu hain ve münafıklara ya hidayet versin ya da helak etsin." temennilerinde bulundu.
Hasan'ın 6 çocuğundan en büyüğü olan Battal Tekin (35) de, bir şehid oğlu olmanın görev ve sorumluğunun farkında olduğunu babasının mirasına, onun yoluna davasına en iyi şekilde sahip çıkacağını söyledi. (İLKHA)