"Müslümanlar arasına cetvellerle yapay sınırlar çizildi"

​Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde partisinin düzenlediği iftar programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, Müslümanlar arasında yapay sınırların çizildiğine dikkat çekti.

HÜDA PAR Ergani ilçe teşkilatı tarafından iftar programı düzenlendi. Bir düğün salonunun bahçesinde düzenlenen programa HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, GİK Üyesi Metin Kaya, İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, İl Başkan Yardımcısı Metin Turan, Ergani İlçe Başkanı M. Emin Buran, Çermik İlçe Başkanı Seyfettin Yiğit, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda HÜDA PAR Ergani İlçe Başkanı M. Emin Buran selamlama konuşması yaptı. Akabinde davetlilere hitap eden M. Hüseyin Yılmaz, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Ramazan ayının dayanışma ve kardeşliğe vesile olduğundan dolayı diğer aylardan farklı olduğunu belirten Yılmaz, bu ayda Batı toplumu ile İslam toplumu arasındaki önemli farklılıkların ön plana çıktığını söyledi. İslam toplumunun toplumsal yapısına karşın Batı medeniyetini ferdiyetçi olduğunu belirten Yılmaz şöyle konuştu:

“Batı medeniyeti ferdiyetçi bir toplumdur, fert eksenlidir. Toplumsal ve ictimai yönü zayıftır. İslam toplumu ise ictimai yönü ağır basan, dayanışmaya, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe dayalı bir toplumdur. Fakat son dönemlere baktığımızda bizim kendi toplumumuzun da bu dayanışma kaybedip Batı toplumu gibi ferdiyetçi olduğunu görmekteyiz. Bizler 'komşusu aç iken tok yatan bizden değildir' diyen bir Peygamberin ümmeti, bir medeniyetin efradıyız. Ama maalesef kendi yanımızda belki iftarını açmayacak olan iftarını kuru ekmekle suyla açan komşularımız vardır. Komşu komşunun halini sormaz olmuş. Gittikçe ferdiyetçi bir toplum olmaya başladık.”

İslam toplumunun kendi köklerinden kopmasına bağlı olarak gittikçe Batı toplumuna benzediğini söyleyen Yılmaz, “Hastayı sormaz olduk, akrabayı sormaz olduk. Peki, biz böyle miydik? Biz ne ara bu hale geldik. Biz ne zaman kendi köklerimizden, İslami değerlerimizden kopup bu hale geldik? Bunu kendimize sormamız lazım. İşte biz ne zamanki Kur’an’la, sünnetle aramıza mesafe koyduk, çocuklarımızı televizyonun eğitmesine müsaade ettik. Dizilerdeki kişileri rol model aldık, Sahabeyi Peygamberi örnek almayı terk ettik işte o zaman biz bu hale geldik.” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın bir tarafı tokluktan, diğer tarafı açlıktan ölüyor”

Afrika’da insanların açlıktan öldüğünü, buna karşın Batı toplumunda insanların obeziteyle mücadele ettiğini belirten Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şu an İslam coğrafyasında iftarını açamayacak olan insanlar var. Açmak için su bulamayanlar var. Temiz suya ulaşamayan milyonlarca insan var. Yine aynı şekilde açlıktan dolayı ölümle pençeleşen insanlar var. Afrika’da ve İslam coğrafyasında insanlarımız, Müslümanlar yoklukla pençeleşirken Batı'daysa insanlar aşırı yemekten dolayı ölümle pençeleşiyorlar. Maalesef Türkiye’de dahi 2 milyona yakın insan obeziteden, çok yemekten, aşırı yemekten dolayı obeziteyle mücadele eden insanlar var. Bugün açlıkla mücadele eden Yemen’de çocuklar açlıktan ölüyor. Bizdeyse ekmek, yemek israfı tonlarla ifade ediliyor. Hem çöpe atılanı, hem de aşırı yemekten oluşan israf. İslam coğrafyasında ve Afrika’da insanlar açlık sebebiyle ölümle pençeleşirken Amerika’da kendi insanının yıllık ihtiyacının 4 katı yiyecek tüketiliyor. Dünyanın bir tarafı tokluktan dolayı ölürken diğer tarafındakiler açlıktan ölüyorlar. İşte bu yeryüzündeki adaletsizliğin sonucudur.”

“Müslümanlar arasına cetvellerle yapay sınırlar çizildi”

Günümüzde Müslümanlar arasında ihtilafa neden olan sorunların Müslümanlara dışarıdan dayatıldığını ve sorunların ümmet şuuruyla çözülebileceğini söyleyen Yılmaz konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Ne zamanki İslam yeryüzünde hâkim olmaktan çıkarıldı, Batılı emperyalistlerin oyunlarıyla Müslümanlar arasına, İslam coğrafyası arasına cetvellerle yatay sınırlar çizildi, güçleri dağıtıldı. Yetmezmiş gibi İslam coğrafyasının arasına fitne sebebi olan birçok konu arada bırakıldı. Bugün Şii-Sünni kavgası, Türk-Kürt, Arap-Fars kavgası bizim kendi meselemiz değilken; bir Müslümanın başka bir Müslümanla sorunu olmaması gerekirken, İslam düşmanıyla sorunu olması gerekirken bugün Müslümanın Müslümanla sorunu var. Müslüman Müslümanla kavga ediyor. Daha geçen gün Suudi 300 milyar dolarlık silah aldı. Etrafındaki ülkeler Müslüman. Kime karşı aldı? Bunu düşünmemiz lazım. Bu yapay sınırların bir an önce aramızdan kaldırılması lazım. Tekrar ümmet şuuruna ulaşmamız lazımdır. Kardeş olmanın şuuruna varmamız lazımdır. Bu Ramazan ayının bizi kaynaştırdığı gibi farklı camia, meşreplere mensup olan insanlar nasıl ki aynı sofrada bir araya geliyorsa, birbirini tanımayanlar namazda teravihte omuz omuza saf tutuyorsa gündelik hayatta da diğer on bir ayda da bunu başarabilirsek hem dünyada hem de ahirette kurtulanlardan oluruz.” (İLKHA)  


























 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri

HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
HÜDA PAR'dan TV dizilerindeki pervasızlığa tepki
HÜDA PAR: Kürt meselesinin araçsallaştırılmasına artık müsaade edilmemeli!
HÜDA PAR, siyonistlerle ticaretin devam ettiği iddialarına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi
CHP'nin bize karşı yapıp ettiklerine karşı onlara yapılana 'oh olsun' demeyiz!