Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi tarafından Mekke Fethi’nin yıldönümü münasebetiyle bir program organize edildi. Edirnekapı Mihrimah düğün salonunda düzenlenen programa karla karışık yağmur ve şiddetli rüzgara rağmen yoğun bir katılım oldu.
Program Gökhan Laçin’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından fetih ile ilgili bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Gönüller fethedilmeden topraklar fethedilemez!
Program’ın açılış konuşmasını yapan Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin, “Mekke’nin Fethi İslam ve insanlık tarihi açısından içerisinde birçok önemli ders ve olaylar barındırıyor. Fethi birkaç saatte sığdıramayız ama az da olsa fetihten bahsetmek istiyoruz. Mekke’nin fethi bir neden ve sebep değil sonuçtur. Kendi vatanlarından şehit edilerek işkenceler edilen bazı insanların kendi vatanlarına dönemleri ve vatanlarını düşmanlarından temizlemedir. Bu Allah’ın Müslümanlara vadinin bir sonucudur. Yurdundan sürülen bir avuç insan 8 yıl sonra vatanlarına kutlu ve mutlu bir dönüş yapmıştır. Mekkeleri fethetmek için Musab, Halit, Hamza, Ayşe ve Nesibeleri yetiştirmek gerekiyor. Bunlar yetiştirilmeden Mekkeler fethedilemez. Bu yüzden Mekkeleri fethetmek istiyorsak peygamber efendimizin takip ettiği yolun takipçileri olmak zorundayız. Yoksa Allah korusun yaptığımız şey fetih değil, işgal olur. İşgallerin amacı toprak elde etmek ve insanları hâkimiyet altına almaktır. İşgallerin amacı yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ele geçirmek içindir. Günümüzde birçok toprak işgal edilmiş olmasına rağmen fetih gerçekleştirilmemiştir. Bizler toprak parçasından önce insanların gönüllerini fethetmeliyiz” şeklinde konuştu.
İşgal ve fetih birbirinden ayrı şeylerdir
Mekke’nin fethedilmesinin çok önemli olduğuna dikkat çeken İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş ise, “Çünkü bu fetihten sonra Müslümanlar yönünü batıya döndü. Bu fetihten sonra Müslümanlar batıyı ve daha birçok bölgeyi fethetti. Müslümanlar fethetti ama işgal etmedi. Çünkü fetih ile işgal birbirinden birçok yönüyle ayrılır. Çünkü bugün birçok yer işgal edilmiş ama fethedilememiş. Eğer girdiğiniz topraklarda insanlar sizden kaçıyorsa siz orayı fethetmiş olmazsınız. İnsanlar işgalciden, işgalden kaçar, fetihlerden değil. Peygamberimizin Mekke’ye girişi de çok önemliydi. Devesinin boynuna doğru tevazu ve dualarla giriyordu. Bugünün liderlerine bakın ve farkı görün. Ufak bir açılış yapan başkanların yaptığı şaşalı açılışlara bakın, bir de Mekke’yi fetheden Peygamberimizin Mekke’ye girişine bakın.” dedi.
Rabbim bizlere yeni fetihler nasip etsin
Müslümanların geçmişten bugüne İslam adına bedeller ödediğini ifade eden Göktaş, “Geçmişte olduğu gibi bugün de Müslümanlar bedel ödüyor. Zamanında yapılan hicreti Rabbimiz övgüyle bahsediyor. Ama bugün de Allah’ın övdüğü hicretler, muhaceretler yaşanıyor. Zamanında hicret edenlerin Medineleri vardı. Ama bugün hicret edenlerin sığınacağı bir Medineleri de olmadı çoğu zaman. Annelerinden, çoluk çocuğundan yıllarca ayrı düşen muhacirlerimiz var. Mekke fethedildiyse Hamzalar ve daha sayısız şehitler verildiği için fethedildi. Geçmişte Hamzalarımızı, Musablarımızı şehit verdik ama bu gün de Yasinlerimizi şehit veriyoruz. Bilaller nasıl işkencelerden geçtiyse, Yasir ailesi nasıl işkencelerden geçtiyse, bizim Yasin’imiz ve arkadaşları da o işkencelerden geçirilerek şehit edildi. Nasıl ki o dönemde yaşanan işkence ve şehadetlerden sonra Müslümanlara fetihler nasip olduysa Allah bizlere de bugün bu şehitlerimizin kanlarının bereketi hayrına Diyarbakır’ı, Yüksekova’yı, Karlıova’yı ve daha birçok yeri fethetmeyi nasip etsin” ifadelerini kullandı.
Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam eden program, Yusuf Tutak’ın yaptığı dua ile sona erdi. (M.Erkan Yavuz - İLKHA)