Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Musul kent merkezini ele geçirmesinden sonra, bir süre kentin farklı mahallelerinde saklanan Vali Esil Nuceyfi, bulduğu ilk fırsatta Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin başkenti Erbil’e kaçtı.
Nuceyfi son ana kadar Türkiye’nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ile iletişim içinde olduklarını ancak tüm uyarılarına rağmen Yılmaz’ın konsolosluk binasını terk etmeyi reddettiğini söyledi:
Musul’un düşmesinden bir gün önce de telefonla konuştuk. Durumun Musul için ne denli tehlikeli olduğunu Ankara ile paylaşmasını talep ettim. Kendisine durumun gittikçe daha da kötü bir hal aldığını anlattıysam da Türkiye’nin böyle bir dönemde Musul’dan çekilmemesi gerektiğini söyledi. Güvenlik açısından kendilerine oldukça yakın olan Musul Havalimanı'nda bulunan Irak ordusuna ve Ortak Harekat Odası’na güveniyorlardı. Durum ne olursa olsun buranın düşmeyeceği beklentisi vardı. Sanırım durumun kötüleşmesi halinde havayolu ile tahliye edilmeyi planlıyorlardı. Ama havaalanında bulunan askerler kaçınca bu plan bozulmuş olabilir.
IŞİD güçlerinin, doğrudan Musul İl Meclisi üyelerini ve kendisini hedef alacağı istihbaratını alan Vali Esil Nuceyfi bir gün boyunca yakın korumalarıyla birlikte kentin farklı bölgelerinde saklandı. Bir gün sonra da gizlice Erbil’e geçti.
Musul Valisi Nuceyfi, Başkonsolos Öztürk ile son görüşmesini Al JAzeera Türk Muhabiri Can Hasasu’ya anlattı:
“IŞİD’nin Musul’a girdiği gece bile Bölgesel Kürt Hükümeti, kentte bulunan son peşmerge birliğinin konsolosluğu tahliye edebileceğini söyledi bana. Ama Türk konsolosu, Ortak Harekat Odası olduğu sürece bir sorun olmayacağını söyledi. Cesur ve görev sorumluluğu yüksek bir insandır kendisi. Ertesi gün telefonla aradıysam da ulaşamadım. Türkiye’nin Erbil Başkonsolosu durumlarının iyi olduğunu söyledi. Olayı duyduğumda çok şaşırdım.”
'MUSULLULAR TÜRKLERE ZARAR VERMEZ'
Musul’dan pek çok önemli şahsiyet ile görüştüğünü belirten Nuceyfi sonuca ulaşacakları konusunda umutlu: Musul halkından kimse veya buradaki silahlı grupların hiçbiri Türkiye ile ilişkilere zarar verecek bir işe girişmez. Tersine Musullular daima Türkiye’yi kendilerine en yakın dostlardan görüyorlar. Dolayısıyla da ilişkileri baltalamak düşmanlarımızdan başkasına yaramaz. Konsolosluk olayının ne kadar ahmakça olduğunu ve böyle bir eylemin Musulluların ismini karalamayı amaçladığını defaatle söyledim. Bu anlamda baskılarımız devam ediyor. Bugün veya yarın bir sonuca ulaşmayı umuyoruz.