Mutfak Ekonomisi

Abdulhalim SEÇKİN
Bir ailede kira ve fatura giderlerinden sonra en büyük gider mutfak gideridir. Mutfakta çoğu zaman iktisatlı davranmayışımızdan dolayı gereksiz büyük harcamalar yaparız. Hâlbuki bir iktisat programı çerçevesinde, mutfaklarımızdaki harcamaları yarı yarıya düşürebiliriz.

Market veya pazardan üç dört gün harcayabileceğimiz kadar sebze ve meyve alır, sebze ve meyvelerin az da olsa çürümesine mani olabiliriz. Bu sayede daha taze sebze ve meyve yemiş oluruz.

Yemekleri ev halkının yiyebileceği kadar yapar, fazlasının çöpe gitmesine mani olabiliriz. Gerek ev halkına, gerek misafire yemek yaparken fazla çeşitten kaçınabilir, misafirin adedine göre yiyebilecekleri kadarını yapabiliriz. Fırından ekmek alırken yiyebileceğimiz kadarını alır, buna rağmen fazla kalanını köfte yapma gibi farklı bir yemeğin yapımında kullanabiliriz.
Kuru gıda, şeker vb. malzemeleri mutfağımız nem almıyorsa toplu alabilir, nem alıyorsa ihtiyaç kadarını alabiliriz.
Marketlerin yapmış oldukları kampanyaları takip edebilir, bu konuda interneti olanlarımız internet ortamından kampanya ve indirimleri takip edebiliriz.

Pazara gideceksek akşam saatlerinin serinliğini tercih edebilir, akşam ucuzluğundan faydalanabiliriz.
Suyumuz terkos suyu ise ve içilemiyorsa, hazır su yerine, musluğumuza bir aylık su bedeline karşılık gelecek şekildeki taksitlerle bir arıtıcı takabiliriz.
Marketten bir süre önce aldığımız ve her birinden birer tane kalan patlıcan, biber, domates, kereviz gibi sebzeleri kullanarak sebze kavurması, çorba veya türlü gibi farklı yemekler yapabilirsiniz.

Buzdolabında üzerini bir bezle sarmaladığımız peynirler çabucak kurur. Her ne kadar kuruyan peynirleri kahvaltıda kullanmasak da rendeleyerek çorbalarda, makarnalarda sos olarak kullanabiliriz.
Yemeklerin vazgeçilmezi, sağlık deposu zeytinyağını daha uzun süre kullanmak istiyorsak evimizde güneş alan yerlere asla koymamalıyız. Zeytinyağını karanlık bir yerde muhafaza edersek uzun bir süre kullanabiliriz.
 
Mutfakta sıkça kullandığımız kâğıt havlu için her gün binlerce ağaç kesiliyor. Bunun bilincinde olarak ihtiyacımızdan daha fazla kâğıt havlu kullanmamaya özen gösterebilir bunun yerine bez tercih edebiliriz. Salçamızı eğer yoğun kullanmıyorsak üzeri küflenir ve atmak zorunda kalırız. Ama eğer üzerine tamamen örtecek şekilde yağ koyarsak küflenmesinin önüne geçebiliriz.
Piyaz yaparken veya pilavda kullanmak için her defasında fasulye veya nohut haşlamak yerine bir paket nohudu haşlayıp derin dondurucuda muhafaza edebilir, istediğimiz zaman kullanabiliriz.
 
Nasıl ki yemek ısıtırken ekonomik olması için yiyeceğimiz kadarını ısıtıyoruz aynı şekilde yağ, süt veya su ısıtırken de büyük tencere kullanmak yerine metal kepçe ya da cezve kullanabiliriz. Su ısıtıcısında veya çaydanlıkta ısıttığımız suyu soğumaya terk etmek yerine termosa koyarak su ısıtmaya gerek kalmaksızın yeniden çay veya kahve yapabiliriz. Limonumuzu kullandıktan sonra atmayalım. Çelik çatal ve bıçaklarımızı limon ile parlatabiliriz, kuruttuğumuzda ise yağlı mutfak aletlerimizi ovarak temizleyebiliriz

Et yerine protein ihtiyacını karşılamak için zaman zaman protein içeren yeşil mercimek gibi kuru bakliyatları tüketebiliriz.
Maydanoz, nane, dereotu gibi çok çabuk bozulan yeşillikleri yıkayıp keserek buzlukta saklarsak daha uzun süre kullanabiliriz. Buzdolabını sürekli açıp malzeme almak yerine bir defa açıp tüm ihtiyaçlarımızı dışarı çıkarırsak enerji tasarrufunda bulunabiliriz Buzdolabımızı evinizde ısıveren soba, kombi ya da ocağımızın yanına koymayalım. Bu sayede yüzde 10’luk bir enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Fırında yemek pişirmek yerine ocakta yemek pişirmeyi tercih edelim çünkü ocak kullanmak çok daha ekonomiktir.

Donmuş bir besini fırında pişirmeden önce çözülmesini sağlayalım. Hatta buzdolabında çözersek hem buzdolabı daha az elektrik tüketir, hem de pişirme esnasında daha az enerji tüketiriz.
Yemeklerimizi düdüklü tencerede pişirmeyi tercih edersek daha çabuk pişer ve bu sayede enerji tasarrufu yapabiliriz.
Hocam bu kadarına da ne gerek var, diyebilirsiniz. Ancak “Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz.” ayetini ve Peygamberimiz (SAV)’in “Denizin başında bile olsanız suyu israf etmeyin” hadisini unutmayalım.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.