Daha önce "Mutluluğa Kompozisyon" başlığıyla bu köşemizde bir yazı yazmıştım. Şimdi de mutluluğa resimler üzerinden şiirle elimizi uzatacağız. Köşemiz arkeoloji olunca elimize ne geçerse kullanıyoruz ta ki sebepler ve sonuçlar arasında o matlup huzur yurduna ulaşabilelim.
RESİMLER
Şu resimler var ya resimler!
Bir hüzün bulutu olup etrafımı çevreler
Dünya-Ukba, rah güzergâhında
Gençlik yenildi yenilecek, der.
Güzelliğe gençliğe meftun gönlüm!
Resimlerin okundan geliyor ölüm.
Aha, şu bebeklik resmim!
İlk adım… Ölüm yolundan attığım.
Şu on beşindeki resmim, ter u taze
Seherde açmış gül tazeliğinde
O yıllara tutunmak için elim resme gider
Resim, dayı deyip elimi öper.
Terennümünü söyler resimler ayrılığın
Önce kendinden ayrıldın, artık sen o değilsin
Gerekmez anladım son karesi bunun ölüm!
Ah u ah, çoluk çocuğum, mal ve mülküm!
İşte böyle yakar beni resimler
Ateş topuna döndüm yine naçar
Yardım dileyen gözler var ya, gözler
İşte, öylece gözlerim, imdat der.
Yok, bir medet batıdan doğudan
Ölüm yağdırıyor hayat, ölmeden
Nerde kurtuluş getiren ideologlar
Ya siz ölüme devekuşu, zavallı zevkperestler!
Derken bir nida gelir gökten
Bir ilaç verin ya da ebediyen susun, der
Sonra kapı kapı açılır sema, iner nur
Işınır zevk u akıl, hayal ve ruh
Ölümü öldürdü, o nuru kapanlar
Taa cennetten Kur'an, resimlerini yollar
Eşleriyle, gölgelik tahtlara kurulmuşlar
Tahtlar ki, "tecri min tehtihel enhar"
Bebeklik gençlik bir bütün resimlerim
Ölmediniz, gelin işte şimdi sizi öpeyim
Oh!... Gül teninize yeniden bürünmek var
Lügat lal, tarif muhal, gözde damla damla şükür var