Uluslararası Af Örgütü’nün “2017’den 2018’e Dünyada İnsan Haklarının Durumu” başlıklı yıllık raporu yayımlandı. Rapor, 2017 yılında dünyada ötekileştiren söylemlerin arttığına ve ayrımcılığın normalleştirildiğine dikkat çekti.
Rapora dair değerlendirmede bulunan Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty “Geçtiğimiz yıl dünya krizlere gömüldü.” dedi.
Myanmar’da etnik temizlik yaşanıyor
Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara karşı yürüttüğü etnik temizliğe dikkat çeken Shetty, “Toplumun azınlıklardan nefret etmeye, korkmaya ve suçlamaya teşvik edilmesinin nihai sonuçlarını Myanmar’da ordunun Arakanlılara yönelik yürüttüğü dehşet verici etnik temizlik harekatıyla açıkça gördük.” değerlendirmesinde bulundu. Rapor, sınırdaki polislerle iş birliği yapan Myanmar ordusunun, belirlenemeyen sayıda Arakanlı Müslümanı katlettiğini, onlara işkence yaptığını, kadın ve kız çocuklarının namusuna el uzattığını, yaşadıkları yerlere mayın döşediğini ve köylerini yaktığını belirtiyor.
Myanmar’dan Irak’a, Güney Sudan’dan Suriye’ye ve Yemen’e kadar birçok ülkede insanlığa karşı suç işlendiğinin belirtildiği raporda, savaş suçlarına verilen zayıf tepkiye dikkat çekildi. Rapor, 2017 sonunda Suriye’deki çatışmalarda ölen insan sayısının 400 bini aştığını ve 11 milyon Suriyelinin ise ülke içinde ve dışında yerinden edildiğini belirtiyor. Suriye’de silahlı tarafların savaş suçları işlediği, özellikle Suriye rejiminin, başta Rusya olmak üzere, müttefikleriyle sivilleri hedef aldığı, kimyasal silahlar ve diğer yasaklı silahları kullandığı ifadelerine yer verildi.
Mısır’da muhalefete benzeri görülmemiş bir baskı uygulanıyor
Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı rapora göre 2017’de yüzlerce aktivist öldürüldü, medya susturulmaya çalışıldı ve devletler utanmadan insan hakları savunucularının peşine düştü. Mısır’da insan hakları çalışmaları benzeri görülmemiş bir biçimde engellendi, STK’lar kapatıldı, malvarlıkları donduruldu ve hükümet izni olmadan araştırma yayımlanmasına beş yıl hapis cezası getirildi.
Siyonistler işgal bölgelerini genişletti
Raporda, siyonistlerin Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria’da yerleşimlerini genişlettiği ve Filistinlilerin hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladığına dikkat çekildi. Yemen’de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun gelişigüzel saldırılarına devam ettiği, bu saldırılarda sivillerin öldürüldüğü ve yaralandığı belirtildi. 28 milyonluk Yemen’de nüfusun dörtte üçünün yardıma muhtaç olduğu ve bu durumun dünyanın en kötü insani krizine dönüştüğü bildirildi.
Yunan adaları mülteciler için fiilen hapishaneye dönüştü
Uluslararası Af Örgütü, mülteci krizinin bu yıl da öne çıkan konular arasında yer aldığını, Avrupa Birliği’nin (AB) Libya ve Türkiye’yle imzaladığı geri gönderme anlaşmaları nedeniyle AB’ye geçen mülteci ve göçmen sayısının düştüğünü kaydetti. AB’nin düzensiz göçü durdurma çabalarını artırdığı ve korumaya ihtiyacı olan mülteci ve göçmenleri ise geri göndermeye devam ettiği vurgulandı.
Yunan adalarının mülteci ve göçmenler için fiilen bir hapishaneye dönüştüğü ifade edilen raporda, yaklaşık 13 bin sığınmacının yetersiz koşullarda kamplarda beklediği belirtildi. Ayrıca AB devletlerinin Libya’da mülteci ve göçmenlere yönelik, işkence ve gasp da dahil olmak üzere, hak ihlallerinden sorumlu aktörlerle iş birliği yapması eleştirildi.
ABD insan hakları konusunda geri adım attı
Uluslararası Af Örgütü, ABD Başkanı Donald Trump’ın insan hakları konusunda geri adım attığı ve bu durumun tehlikeli bir emsal oluşturduğu konusunda da uyarıda bulundu. Trump’ın göçmenlere yönelik art arda yayımladığı ve kamuoyunda “Müslüman yasağı” olarak bilinen kararnamelerin yanı sıra Meksika sınırına duvar örme planının insan haklarına dair büyük bir gerileme olduğu belirtildi.
Fransa’da protesto hakkına getirilen sınırlamalar ile Macaristan ve Polonya’da sivil topluma yönelik müdahaleler de geriletici uygulamalara örnek gösterildi. Ancak gerici politikaların birçok kişiyi de devam eden mücadelelere katılmaya teşvik ettiği belirlendi. Raporda, “Protesto hareketlerinin küresel olarak yükselişte olduğuna ilişkin belirgin işaretler var. Hükümetler bu hareketlere karşı dururlarsa şayet, kendi meşruiyetlerini sarsacaklar.” denildi. (İLKHA)