Batman'ın Kozluk İlçesine Bağlı Beşkonak Köyü'nde 1971 yılında dünyaya gelen Şehid Kutbettin, altısı erkek ikisi kız olmak üzere sekiz çocuklu bir ailenin çocuğuydu. Henüz 18 yaşındayken ailesiyle birlikte Nusaybin'e yerleşen Şehid Kutbettin'in Babası Hacı Şükrü, kardeşine ait bir iş hanında bekçilik yapmaya başlarken Kutbettin ve kardeşleri bir lokantada çalışmaya başlar. Şehid Kutbettin'in kardeşi Keramet, camide Kur'ân-ı Kerim dersi veren bazı gençlerle tanışır. Onları çok sever, zamanının çoğunu onların yanında geçirmeye başlar. Şehid Kutbettin, ilk zamanlarda kardeşinin bu durumundan rahatsızlık duyar. Ancak daha sonraları Camide Kur'ân-ı Kerim dersi veren gençleri tanıdıkça onlara sevgi duyar ve zamanının büyük çoğunluğunu onlarla geçirmeye başlar. Şehid, namaz vakitlerine, ezana dakikalar kala caminin yolunu tutar.
KARDEŞİ ABDULHALİM'İN DİLİNDEN ŞEHADETİ
Manav dükkânımızın karşısında “Suka Kaçakçiya” diye bilinen çarşıda bir pastane vardı. Bu pastane Erzincanlı bir Alevi tarafından açılmıştı ve burada ahlak dışı olaylar yaşanıyordu. Müşterileri genelde kız ve erkeklerden oluşuyordu. Müşteriler pastaneye girince etraflarına perde örtülüyor ve orada her türlü ahlaksızlık yapılıyordu. Çevredekiler buranın nasıl bir yer olduğunu biliyordu. Bir gün bir komşumuzun 20 yaşlarındaki kızı pastaneye girdi, hemen arkasından da iki asker içeri girdi. Perdenin arkasına geçtiler. Şehid bunu görünce çok sinirlendi. İçeri girdi ve perdeyi açtı. Yaşanan ahlaksızlığı görünce sinirlerine hâkim olamadı ve askerleri dövmeye başladı. Komşumuzun kızına da bir tokat attı. O sırada oraya birçok kişi toplandı. Şehid olay hakkında orada toplananlara bilgi vererek “Memleketimizde, askerler bizim halkın kızlarıyla böyle şeyler yapıyor, nasıl gayretiniz ve namusunuz bunu kaldırıyor?” diyerek namusun öneminden söz etti. Asker dışarıdan silahını alarak olay yerine geldi. Onun geldiğini görenler oradan uzaklaştı. Şehid de pastanenin bitişiğindeki giyim dükkânına girdi. O dönemlerde askerin öldürdüğü “terörist” olarak adlandırılır ve öldüren ceza yemezdi. Dolayısıyla asker, Şehid Kutbettin'i öldürürse “terörist öldürdüm” deyip kurtulacağını düşündü ve ateş etmeye başladı. Tarih, 12 Nisan 1994'ü gösteriyordu. Şehid 3 kurşun almıştı ve hastane yolundayken şehadete kavuştu. Hacılar mezarlığına defnedildi. Olaydan sonra katil yakalandı ve az bir ceza aldı.
ŞEHİD GÜZEL AHLÂKLIYDI
Şehid Kutbettin'in güzel bir ahlakı vardı. Şehid Kutbettin, namazlarını camide cemaatle kılmaya özen gösterirdi. Onun kalbinde İslam ve Kur'an aşkı oluşmuştu. Gözü İslam'dan başka bir şey görmüyordu. Hanımı devamlı şöyle derdi: “Böyle bir şey görmedim, köyden gelip camideki gençlerle tanıştıktan sonra o Kutbettin gitti yerine yeni bir Kutbettin geldi.” Allah yoluna uymayan bir şey gördüğünde cevabını hemen verir, düzeltirdi.
Şehid Kutbettin'in üç kızı vardı. Şehid olduğu zamandan iki ay önce ikiz erkek çocuğu doğmuştu.
ANNESİ'NİN DİLİNDEN ŞEHİD KUDBETTİN
Şehid Kutbettin'in ahlakı Müslüman ahlakıydı. Allah yolundaydı. Ondan hiçbir zaman şikâyetçi olmadık. Nusaybin'de akıl baliğ oldu, köyde iken daha küçüktü. Nusaybin'de Müslümanlarla tanıştı, aralarına katıldı. Allah yolundaydı. Biz ondan razıyız, Allah da ondan razı olsun. Beni ve babasını çok severdi. Babasının bir dediğini iki etmezdi. Bizi dinlerdi. O komşusunun namus ve şerefi için şehid oldu. Bunu düşünerek şükrediyor, ferahlıyoruz. Allah da bizlere sabır verdi. Onunla övünç duyuyorum. Allah, şehadetini kabul etsin. Onun şehid olduğu sabah, bir oğlum daha oldu. Allah büyüğünü aldı, küçüğünü verdi. O'na şükürler olsun.