Doğu ve Güneydoğu bölgesinden batı illerine, özellikle de Çukurova ve Karadeniz bölgelerine mevsimlik olarak giden tarım işçilerinin yaşadıkları sıkıntılar gündemdeki yerini koruyor.
Konu hakkında konuşan HÜDA PAR Muş İl Başkanı M. Şirin Çağlayan, kendi illerinden de batıya mevsimlik işçi olarak gidenlerin olduğunu, ailece tarlalarda çalışmaya giden insanların sorun ve sıkıntılar yaşadıklarını ve artık bu sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi.
Öncelikle doğu illerinde istihdam alanlarının açılıp, bölge insanın kendi şehirlerinde çalışma imkânı bulması gerektiğini belirten Çağlayan, öncelikle hükümetin bu konuda adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde Muş’ta mevsimlik işçileri taşıyan minibüsün kaza yapması ve Samsun’un Terme ilçesinde mevsimlik işçilerin uğradıkları silahlı saldırıya da değinen Çağlayan, "Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları dram bir türlü bitmiyor. Her yıl Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde, yaşadıkları illerden başka illere çalışmak üzere yollara düşen mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları sıkıntılar sürekli gündeme gelmesine rağmen mağduriyetlerin önü bir türlü alınamıyor. Sıkıntılara ve işsizliğe çare bulunamıyor. Aksine işsizlik oranı giderek artıyor. Yaşanan sıkıntılardan dolayı büyük mağduriyetler oluyor. Sorunların giderilmesi için adımlar atılması gerekiyor." dedi.
"Yolculuklar devam ettiği müddetçe bu gibi acı olaylar da yaşanmaya devam edecektir"
Muş’ta yaşanan kazıya dikkat çeken Çağlayan, "Geçtiğimiz günlerde ilimiz Bulanık ilçesinden Zonguldak’a, çalışmak üzere yola çıkan işçilerin araçları Muş’un Konukbekler beldesi, Organize Sanayi Bölgesi civarında kaza yaptı. Kaza sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetti, 14 vatandaşımız ise yaralandı. Çok manidardır ki bu kaza, şu an terk edilmiş durumda olan, aynı zamanda yüzlerce kişinin istihdam edilebileceği fakat organizesiz ve neredeyse bir enkazı andıran Muş Organize Sanayinin olduğu yerde meydana geldi. Yerel idarenin dikkatini özellikle bu noktaya çekmek istiyorum. Bundan önce de ülkemizin muhtelif yerlerinde buna benzer birçok kaza meydana gelmiş ve birçok vatandaşımız bu kaza ve olaylar neticesinde hayatını kaybetmiş, birçoğu ise yaralanmıştı. En son yaşanan olayda ise Şanlıurfa'dan Samsun'un Terme ilçesine, fındık işçisi olarak giden ve çadırda kalan bir aileye yapılan silahlı saldırıda bir kadın hayatını kaybetmiş, bir kadın da yaralanmıştı. Bu yolculuklar devam ettiği müddetçe bu gibi acı olaylar da yaşanmaya devam edecektir." şeklinde konuştu.
"Neden ezilmişliği, acıları hep bu bölge halkı yaşıyor?"
Göç, işsizlik ve işçilik denince akıllara Doğu ve Güneydoğu insanının geldiğini belirten Çağlayan, "Neden hep bu bölgenin insanı mağdur? Neden hep bu bölgenin insanı işsiz? Neden göç eden ve göç etmek zorunda bırakılan hep bu bölge insanı? Neden ezilmişliği, acıları hep bu bölge halkı yaşıyor? Neden diğer bölgelerde oluşturulan iş imkânları burada da sağlanamıyor? Maalesef bu sorular ister istemez insanların zihnini karıştırıyor, sorular çoğaldıkça da çoğalıyor. Hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda, tarım işçilerinin yaşamak zorunda kaldıkları yerlerde daha iyi koşullarda yaşayabilmeleri ve işçilerin sıkıntılarının giderilmesi adına çalışma başlattıklarını açıkladılar. En azından işçilerin ‘çalışmak ve yaşamak zorunda kaldıkları yerlerde’ sıkıntı çekmemeleri adına güzel bir gelişme fakat bu uygulamalar çözüm değil. Çünkü yollarda ve gurbette ölümler yaşanıyor, insanların hayatları sonlanıyor." ifadelerini kullandı.
"Her bir insanımız sabah işine akşam ise evine dönebileceği bir imkâna sahip olmalıdır"
Muş Ovasının tarım ve hayvancılık alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Çağlayan, bölge şartlarına göre istihdam alanlarının açılması ve bu çalışmaların hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, "Her bölge, kendi bölgesel şartlarına paralel olarak iş imkânlarının sağlanabileceği bir iklime ve imkâna sahiptir. Şu halde çözüm; bölge şartları da göz önünde bulundurularak, bölge inanının başka yerlere göçünü engellemek ve önüne geçebilmek için acilen istihdam alanlarının açılmasıdır. Bu çalışma alanları il il, ilçe ilçe bütün yerlere yayılmalı, her bir insanımız sabah işine akşam ise evine dönebileceği bir imkâna sahip olmalıdır. Bölgemiz özellikle Muş Ovası tarım ve hayvancılık alanında çok büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyel yerinde kullanıldığı ve devlet tarafından gereken destek ve imkânlar sağlandığı takdirde bölgemiz bir ülkeyi besleyebilecek kadar zengindir. Tarım işçisi alabilecek bir potansiyele sahip olan Muş Ovası ve Şanlıurfa gibi kadim bir şehir ve aynı zamanda Ceylanpınar Ovasına sahip olan Urfa insanı başka yerlere tarım işçisi olarak gidiyor. Muş Büyük Organize Sanayimiz! tamamen atıl durumda. Organize sanayimizi atıl durumdan kurtarıp, insanımızın çalışma imkânı bulabileceği bir hüviyete kavuşması ve iş imkânı sağlayabilen bir alana dönüşmesi için Muş yerel idaresinin acilen harekete geçmesi gerekmektedir." dedi.
"Bu sorun, acil çözüm gerektiren hayati bir meseledir"
Son olarak, çözümün her insanı kendi bölgesinde istihdam etmek olduğunu söyleyen Çağlayan, şöyle konuştu:
"İlçelerimizde bölge şartlarına uygun iş alanları açılmalıdır. Malazgirt’teki tarım araçları imalatının il ve ilçemize dair kazanımları malumdur. İnsanımıza iş imkânı sağlayabilmek için atılacak olan her adımın hem ilimize, ham bölgemize, hem de ülkemize olumlu getiri ve kazanımları olacaktır. Sonuç olarak diyoruz ki çözüm; mevsimlik tarım işçilerine, çalıştıkları yerlerde rahat yaşayabilecekleri! Evler inşa etmek değil, yaşadıkları yerlerde kendilerine iş imkânı sağlamak, bölge insanını kendi bölgelerinde istihdam etmektir. Bu sorun, acil çözüm gerektiren hayati bir meseledir. Bu nedenle, devlet idaresinden yerel idareye herkesin bu sorunun çözümü için, zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerekmektedir." (Ayetullah Tarhan - İLKHA)