Nefsimizin bize kurduğu tuzaklardan teberra etmeliyiz

Beraat Kandili münasebetiyle düzenlenen programda konuşan İstanbul Müftüsü Hasan Kemal Yılmaz, bu gecede nefsimizden ve nefsimizin bize kurduğu tuzaklardan teberra etmemiz gerektiğini ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanlığın tarafından Ramazan Ayının müjdecisi olan Beraat Kandili dolayısıyla İstanbul Eyüp Sultan Camiinde program düzenlendi.

Gecenin anlam ve önemi idrak edilmesi için amacıyla düzenlenen programında konuşan İstanbul Müftüsü Hasan Kemal Yılmaz, bu gecede nefsimizden ve nefsimizin bize kurduğu tuzaklardan teberra etmemiz gerektiğini söyledi.

İstanbul İl Müftüsü Yardımcısı Veysel Işıldar’ın Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan program, seslendirilen ilahilerle devam etti. İl Müftüsü Hasan Kemal Yılmaz’ın konuşması ardından dualarla son bulan programda duygulu anlar yaşandı.

Günün anlam ve önemine dair konuşma yapan İl Müftüsü Yılmaz, “Bu gece Beraat Gecesi'dir. Şaban Ayının 15’inci gecesidir. Kur’an’ı Kerim’in Levhi Mahfuz’a getirildiği gecedir. Allah’ın Rahmeti ve Mağfiretinin dolup taştığı bir gecedir. Duhan Suresinin ilk ayetlerinde Allah Azimuşşanın bu geceyi anlattığı, bu geceye ait özelliklerden bahsettiği müfessirlerimiz tarafından ifade edilmektedir. Allah’ın rahmeti olmadan insanoğlunun günahlarından dolayı bağışlanması mümkün değildir. Bu gece bu rahmetin taştığı gecedir. Benim rahmetim her şeyi kuşatmıştır buyruğunun açıkça gerçekleştiği gecedir. Peygamber efendimiz bu gecede Allah’ın dünya semasına rahmetiyle tecelli ederek, ‘Yok mu benden rahmet dileyen, yok mu benden mağfiret talep eden? Diyerek talepte bulunacağını ve rahmetiyle alemi kuşatacağını söylüyor. Allah’ın bu gece Beni Kelb Kabilesinin tüyleri sayısınca inananları bağışlayacağını efendimiz bildiriyor. Allah Celle Celaluhu bu gecede efendimiz aleyhi selama şefaat izni vereceğine inanmak günahlardan bir beraat vesilesidir.” dedi.

“Bu gecede bizim teberra edeceğimiz şeylerin başında zulüm ve haksızlık gelmektedir”

Bu gecede bizim teberra edeceğimiz şeylerin başında zulüm ve haksızlık geldiğini söyleyen Yılmaz, “Hak ve adalete ise tevella etmemiz, dost olmamız oraya yönelmemiz gerekir. Gönül dünyamızda bu fani dünyaya ait geçici hazlardan geçici zevklerden teberra ederek baki olana, ebedi olanın rızasına tabi olarak sadece ve sadece ona teberra etmek için, ona bağlılığımızı ifade etmemiz gerekir. Nefsimizden nefsimizin bize kurduğu tuzaklardan teberra etmeliyiz. Çünkü bilmeliyiz ki nefis kötülüğü emredicidir. İnsanlara karşı elimizden gelmesi muhtemel her kötülükten teberra etmeliyiz. İnsanlar elimizden iyilikten başka bir şey görmemeli. Beraat kalpleri ve gönülleri onarmak demektir. Dostluk ve kardeşlik köprülerini tekrar kurmak demektir. Düşmanlığın duvarlarını yıkıp dostluk köprüleri kurmak demektir. Kardeşliği olumsuz yönde etkileyecek her türlü kötülük ve çirkinlikten teberra etmeliyiz.” şeklinde konuştu.

“İnsanların akılları yanlış bilgiler ve yanlış söylemlerle tarumar oluyor”

Sosyal Medya’nın zararlarına ve akılları bulandırmasına değinen Yılmaz, “Özellikle Fasık’ın getirdiği bir haberle bizi birbirimize düşürecek olan haberlerden, davranışlardan, işlerden, sosyal medyada yayılan bir takım kirli bilgilerden teberra ederek her işi kaynağına dökerek doğru haberi alarak o doğru haberle ancak tevella etmek en doğrusudur. Bugün kafamızı karıştıran sosyal medya üzerinden o kadar çok dezenformasyon oluyor ki bunlar bizim inandığımız değerleri tahrip ediyor, bildiklerimizi karıştırıyor ve güvenlerimiz azalıyor. Allah, ‘ size bir fasık gelir ve bir haber getirirse sakın ha o haberle hemen karar vermeyin. Onu araştırın doğruluğuna bakın ondan sonra onunla ilgili bir kanaat sahibi olun’ der. Ama bu gün çağımızın bir vebası halini almış sosyal medyada duyulan, görülen her şey bir anda servis ediliyor ve insanların akılları yanlış bilgiler ve yanlış söylemlerle tarumar oluyor. O yüzden bu Beraat gecesinde o sosyal medyanın kafalarımıza, kalplerimize empoze etmeye çalıştığı yalan yanlış haberlerden teberra ederek gerçek haberin kaynağına yönelmek ve oradan alacağımız doğru bilgilerle dost doğru olduğumuzu ifade etmek bizim için en önemlidir.” ifadelerini kullandı.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"