Irak Kürdistan'ındaki referandum Kürtlerle diğer komşu milletler arasında ciddi bir soğukluğu beraberinde getirmiş durumda. Bunda referanduma tepki gösteren komşu devlet yöneticilerinin nefret dilini ön plana çıkarmalarının büyük etkisi var. Referandum tartışılabilir. Referanduma karşı çıkılabilir. Referandumun hata olduğu, Irak Kürdistan'ının Irak'tan kopmasının İslam ümmetini zayıflatacağı söylenebilir. Bu konular tartışılabilir.
Ama Kürdistan referandumunu savaş sebebi saymak, referandum karşıtlığını Kürt karşıtlığına çevirmek İslam ümmeti için çok daha büyük bir tehlike ve fitne sebebidir. Dört parçaya ayrılmış elli milyonluk mazlum Müslüman Kürt halkıyla diğer Müslüman halklar arasında duygusal kopuşu getirmekten ve bu topraklarda yeni kaos ve karmaşa alanları yaratma çabası içinde olan emperyalistlerin işini kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Irak Kürtlerini referanduma götüren süreç Irak yönetiminin ve komşu devletlerin yaptıkları hataların bir sonucudur. Bu hatalar ne yazık ki o ülkelerdeki birçok etkili kesim ve camialar tarafından da kabul görmüş, en azından göz yumulmuş hatalardır.
İslam ülkelerinin parçalanmasını, bölünmesini kimse istemez. Batılılar birleşik devletler, birleşik topluluklar kurarken Müslümanların küçük devletçiklere, kabile yönetimlerine bölünmesi elbette Müslümanların yararına değil. O halde bunu önlemenin yolunu aramalıyız. Bunun yolu bir milleti hakim kabul edip diğer millete üvey evlat muamelesi yapmak değildir. Hakkını arayan, adalet peşinde koşan bir milleti savaş ve ambargoyla korkutmak hiç değil.
Müslüman Kürt halkıyla diğer Müslüman halkların aynı çatı altında yaşayabilmeleri, birlik içinde hareket edebilmeleri için geç kalınmış değil. Barzani ne diyor? Irak Kürdistan'ına verilen hiçbir söz tutulmadı. Ekonomik ve siyasi olarak ayırımcılığa tabi tutulduk.
Burada İslam ülkelerine seslenmek istiyorum. Türkiye'ye, İran'a, Irak'a seslenmek istiyorum. Kendi Kürtlerinizi yanınızda tutmak istiyorsanız, bölünme korkunuzun son bulmasını istiyorsanız ülkelerinizde yaşayan halklara karşı adil olun. Müslüman Kürt halkına her türlü hakkını verin. Türklerin, Farsların, Arapların sahip olduğu tüm insani, kültürel, ekonomik, kimliksel hakka Kürtler de sahip olmalı. Kürtlerin yaşadığı bölgeler diğer bölgeler gibi kalkınmış olmalı. Kürt halkı her anlamda kendini yaşadığı ülkenin asli evladı, gerçek sahibi gibi görmeli.
Türkiye'de yaşayan Müslüman bir Kürt olarak kendimi bu ülkenin asli bir evladı gibi görmek istiyorum; ama istediğim halde bu hissi yaşayamıyorum ne yazık ki? Kendi öz yurdumda kendimi üvey evlat gibi hissediyorum. Ülkemin iktidarı gece gündüz Türk milliyetçiliği yaparsa, ülkemin okullarında okutulan ders kitaplarında Türk milleti diğer milletlerden üstün tutulursa, ülkemin basınında gece gündüz Türk olmakla övünen insanlar köşe başlarını tutmuşsalar ben bir Kürt olarak kendimi nasıl hissederim acaba?
Hiçbir şey için geç değil. Türkiye Kürtlerinin Türkiye'den ayrılma gibi bir niyetleri asla yok. Türkler ve Kürtler iki Müslüman ve kardeş millet olarak ülkenin her tarafına dağılmış, iç içe yaşıyorlar. Türkiye, kendi ülkesinde yaşayan Kürtlere has evlat muamelesi yapmalı. Kürtlerin yaşadığı bölgeler derhal kalkındırılmalı. Kürt halkı da bu ülkede yaşayan diğer halklar gibi müreffeh ve kalkınmış bir hayata kavuşmalı. Yoksulluktan ve üvey evlat muamelesi görmekten kurtulmalı. Başta anayasa olmak üzere bu ülkedeki halklar arasında ayırımcılığa yol açan kavmiyetçi, milliyetçi tüm söylem ve uygulamalar kaldırılmalı.
Türkiye, Kürt halkını kardeş halk olarak bağrına basmalı. Irak Kürdistan'ındaki Kürtlere de akraba gözüyle bakmalı. Kerkük'teki Türkmenlere baktığı gibi… İhtilaflar varsa kardeşçe çözmeli. Aynı toprağı paylaşan, aynı havayı soluyan, aynı kaptan yemek yiyen, aynı inancı paylaşan kardeşlerin arasındaki ihtilaflar savaş tehditleriyle, ambargolarla, linç kampanyalarıyla, tahrik edici aşağılamalarla çözülmez. Bu agresif tutum fitneci emperyalistleri cesaretlendirip sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirir.
Türkiye, İran ve Irak “nerde hata yaptık?” diye düşünmeli. Kürt kardeşleriyle bir araya gelip sorunlarını medenice tartışmalı ve çözümler üretmeli. Amerika, israil ve diğer şeytani güçlere alan açacak davranışlardan kaçınmalı.