Birilerinin laga luga ettiğine bakmayın, şu anda ülke gündeminde tartışılan şu mesele var ya, sadece nikâh düşmanlığından ibarettir vesselam.
Hiç kimse tecavüz kelimesinin arkasına saklanarak Müslümanları aptal ve enayi yerine koymasın.
Kitaplarında zina diye bir şey olmayan, erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesi için çırpınıp duran ve daha nice sapkınlıkları savunan şu müptezellere bir baksanıza, başkalarına namus dersi vermeye yelteniyor, birilerini tecavüzden koruma rolleri üstleniyor.
Evet, şu anda bunların yaptığı tek şey nikâh düşmanlığıdır.
Hem sadece Türkiye değil, dünya genelini göz önüne aldığımızda küfür cephesinin geldiği son nokta nikâha karşı tahammülsüzlüktür.
İnsanlık âlemi tarihin hiçbir döneminde bu derece temiz aile, temiz nesil düşmanlığına şahit olmamıştır.
Sapkın Avrupa medeniyetinin en çok nefret ettiği fotoğraf; anne-baba ve çocuklardan oluşan bir aile, bir sıcak yuva fotoğrafıdır. Kendisi bu omurgayı çoktandır paramparça ettiği için başkalarının sergilediği bu fotoğrafa da amansız bir şekilde düşmandır.
Bütün mel'anetlerde olduğu gibi bu mel'anet de ülkemize Batıdan gelmektedir.
Aslında iffet ve hayâya karşı yürütülen bu savaş insanoğlunun yeryüzüne ayak bastığı günle birlikte başlamış, Rabbimiz en büyük düşmanımızı bize tanıtırken defalarca “o şeytan size daima kötülüğü ve fuhşiyatı emreder…” diye uyarıda bulunmuştur.
Bu anlamda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, başta Hıristiyanlık ve Yahudilik olmak üzere bugün yeryüzünde yaşamakta olan hiçbir din İslam'ın rakibi değildir.
Özellikle günümüzde İslam'ın en önemli rakibi nikâhsızlıktır, terbiyesizliktir, fuhşiyattır.
Söylediğimiz gibi Avrupa şu anda evsizlik, yuvasızlık, çocuksuzluk ateşiyle yanıp tutuşmaktadır. Başta Katolik dünyasının liderleri olmak üzere az çok aklı başındaki Avrupa'nın ileri gelenleri bu konuda çırpınıp durmakta, insanların evlenmeleri, yuva kurmaları ve çocuk sahibi olmaları için adeta yalvarmaktadırlar.
Şu anda izlediğimiz gürültülü gündem, söz konusu müptezelliğin Türkiye'ye hangi oranda yansıdığını, buna mukabil nikâh cephesinin, iffet ve hayâ cephesinin gücünün ne kadar olduğunu göstermesi açısından önemlidir.
Bugün Avrupa'nın şahsında somutlaşan şeytan ve dostları edep ve hayâ surlarıyla örülmüş olan aile yuvalarına karşı savaşmaktadır.
Hele bir de bu güzel yuvalar Allah adına kurulmuşsa, Müslümanca nikâh kıyılarak kurulmuşsa, Müslümanca meyveler veriyorsa artık gerisini siz düşünün.
Söz konusu bu nikâh düşmanları zinaya giden yolları tıkamak adına bir şeyler yapıldığını gördüklerinde kuyruklarına basılmışçasına ciyak ciyak öttüklerini hemen görürsünüz.
Aslında mültecilerden nefret etmelerinin arka planında da onların her şeye rağmen nikâhlı bir hayat sürmeleri, temiz aile sahibi olmaları ve daha da önemlisi çokça çocuk sahibi olmaları yatmaktadır. Bir Avrupalı için bunlar tahammül edilecek şeyler değildir.