Müftülere de nikâh kıyma yetkisi gündeme gelince, her zamanki malum kesimler yine zihinlerindeki yasakçı ve İslam düşmanlığı kodlarından hareketle, laiklik elden gidiyor, diye avaz avaz bağırmaya başladılar.
Neymiş efendim, müftülerin nikâh kıyması olmazmış! Peki, lise mezunu sıradan bir belediye memuru kıyınca oluyor da müftüler kıyınca mı olmuyor. Çok iyi hatırlıyorum benim resmi nikâhımı, liseden aynı yıl mezun olduğumuz ve ailesinin desteklediği parti belediye başkanlığını kazandığı için belediyede torpille memur yapılmış biri kıymıştı. Hatta onunla orada karşılaşınca ikimiz de çok şaşırmıştık. Bu örneği ne o arkadaşı ne de diğer nikâh memurlarını aşağılamak için yazmıyorum. Çünkü belediyelerde bu işle yetkilendirilen kişilerin büyük çoğunluğu siyasi nedenlerle işletilen torpil mekanizmasıyla o işi yapmaktadırlar ve birçoğu da üniversite okumamıştır. Ama gelinen aşamada bırakın müftüleri imamların bile çoğunluğu üniversite mezunu.
Toplumun büyük bir kesimi için resmi nikâh bürokratik bir formalite olarak sayılırken asıl olan ise dini nikâh ya da imam nikâhı olarak adlandırılan nikâhtır. Zaten nikâh kavramı da asıl itibariyle dini bir kavram değil midir?
İslam düşmanlıklarını laiklik sütresiyle perdeleyen yobazlar, toplumsal öneme haiz her türlü ilkeye, her türlü İslami değere düşmanlık etmeyi ilericilik diye yutturmak suretiyle ahlaksızlığı meşrulaştırmak istemektedirler.
Müftülerin nikâh kıymasına karşı çıkarken, çocuk yaştaki evliliklerin önünün açılacağını iddia eden yobazlar, nedense lise hatta ortaokul çocuklarına kadar inen nikâhsız birliktelikleri ise ilericilik diye niteleyebilecek kadar densizleşebilmektedirler.
Nitekim anılan kesimler, 18 yaşından küçüklerin evlenmelerine ana babalarının izni dahi olsa karşı çıkarken, aynı yaş grubunun her türlü gayrı meşru ilişkisini desteklemekte hatta bu konuda özendirici çalışmalar yapabilmektedirler. Toplumsal ifsad konusunda ellerinden gelen her çabayı sergileyen bu kesim, neslin muhafazası konusunda ise apaçık düşmanlık yapabilmektedirler. 18 yaşından küçüklerin evlenmeleri konusunda, onların yaşları küçük rızaları söz konusu olamaz, diyen kesim, konu nikâh dışı ilişki olunca, hayat onların hayatı, size ne, diye hemen saldırıya geçmektedir. Bu ikiyüzlülüğün adına laiklik ya da ilericilik diyenlerdir işte bu konuda ayak direyenler.
Müftülerin resmi nikâh kıymasına karşı çıkan kesimler incelendiğinde birçoğu için, nikâhın zaten bir anlam ifade etmediği de aşikâr bir durumdur. O yüzden de bunların itirazları müftülerin şahsında İslam'a ve İslami değerleredir.
İnşaallah hükümet bu konuda ısrarcı olmaya devam ederek bu konuyu yasalaştırmayı başarır. Bu yasalaştırma aslında İsviçre'den ithal edilmiş olan Medeni Kanun'un yeniden ele alınıp toplumumuza uygun hale getirilmesi açısından önemli bir adım olarak hayata geçirilmeli ve devamı getirilmelidir.
Laiklere gelince, aslında onların, ölünce benim namazımı imam değil de İSKİ işçileri kıldırsın, diye vasiyet etmeleri isabet olur.