Bu günlerde herkesin gündeminde olan referandumun tarafları arasında yoğun bir mücadele ve cidal görünmektedir. Birbirlerini alt etmek için her türlü yolu denemekteler. Dünyaları ve gündemleri sadece bu iken halkın gündemini de oluşturmaya çalışmaktalar. Fakat bunların arasından sıyrılan ve halkın şiddetle muhtaç olduğu “peygamber aşkını” gönüllere yansıtmak isteyen üçüncü bir kesim daha vardır. Bunlara peygamber sevdalıları diyorlar. Yıllardır ismini duyduğumuz peygamber sevdalıları “vasat çizgilerini” koruyarak ve suni gündemlere kapılmayarak kendi gündemlerini oluşturmuşlar. Kendi gündemleri olan peygamber aşkını halka yansıtmak istemekteler. Bunu yaparken de hiçbir dünyevi beklentileri yoktur. Tek beklentileri, efendimizi bu aziz halka tanıtmaktır.
İki gün önceydi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan referandum çalışmaları kapsamında memleketim olan Mardin'e gelmişti. Bu gelişten önceki çalışmalar dikkatimi çekmişti. Yollarda direklere asılan bayraklar, yolların temizlenmesi, kenarlarının çimlendirilmesi, çöp kutularının bile nezihleştirilmesi, güzergâhların reklamlarla donatılması gibi ciddi bir telaş vardı. Geldiği gün içerisinde ise ona yaklaşmak için elli takla atan bürokrasideki şahsiyetler… Herkes olamasa da ekser çoğunluğu dünyevi hesaplar peşindeydi… Bunun yanında mütevazı bir çalışma daha vardı. Pazar günü Mardin'in en büyük ilçesi olan Kızıltepe'de kutlu doğum etkinliği gerçekleştirilecek. Koşuşturan gençlerin azmi ve karşılığını sadece Allah'tan bekleyerek çalışan farklı ama kararlı bir gençlik vardı. Gündemleri ve amaçları ayrı olan iki çalışmanın farklılığı beni derinden etkilemişti.
Empati kurdum, Mekke'nin sert mizacı içerisinde çalışan genç sahabeleri hatırladım. Kıt imkânlarına rağmen peygamber etrafında toplanan bir avuç insanın çalışmasını hatırladım. Onların çalışması sonucu farklı kutuplarda bulunan sert mizaçlı insanlarını bir araya getirmişti. Peygamber sevdası onları aynı şemsiye altına almıştı. Onları topluma rehber eden Allah'u Teâlâ bu peygamber sevdalılarını da bu halka rehber edecek gibi. Çünkü Resulullah'ı sahiplenenlere, Allah'u Teâlâ da onlara sahiplik etmiştir. Allah'ın davasına sahiplik edenler aziz olmuşlardır. Suni gündemlere kapılmayan ve kendine amaç etmeyen peygamber sevdalıları da aziz olacaktır.
Bu günlerde “evet” ve “hayır'cıların” bir birlerini bir kaşık suda boğmak istedikleri bu zaman diliminde, hep beraber diyelim ki; gelin seçim günü geldiğinde herkes kendi gönlünde yatana oyunu versin. Anacak iki tarafı aynı şemsiyede toplayacak ve insanları kendi zindanlarından kurtaracak efendimizin “kutlu doğum etkinliklerini” gündemimize alalım. Onunla hayat bulalım. Kendi buhranlarımızdan ve çıkmazlarımızdan kurtulalım. Onun o engin ruhunu anlamaya çalışalım. Kendi zamanını aşmış ve birlikteliği sağlayacak kâmil ruhunu anlamaya çalışalım. Bunu halka yansıtacak kutlu doğum etkinliğine hep beraber iştirak edelim. Referandumdan ziyade asıl gündemimiz “peygamber sevdası” olsun. Nisan ayımızı bu programlara ayıralım.