World Periodical Union –WPU (Dünya Dergiler Birliği), Türkiye Dergiler Birliği (TÜRDEB) ve Dünya Türkçe Dergiler Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen "9. Uluslararası Dergi Fuarı" kapsamında "2018 Uluslararası Dergicilik Ödülleri" sahiplerini buldu.
Programda yılın "Aile Dergisi Ödülü"ne Nisanur Dergisi layık görüldü. Nisanur Dergisi Editörü Elif Yüksek, aldıkları ödülün kendileri için çok anlamlı olduğunu belirterek, “Gayret ve çabalarımız, Nisanur’da her kadının kendinden bir şeyler bulabilmesi, onu kişisel ve ruhsal gelişimine basamak yapabilmesi yönündedir.” ifadelerine yer verdi.
Nisanur Dergisi Editörü Elif Yüksek ile yapılan röportajın tamamı:
Nisanur Dergisi yayın hayatına ne zaman başladı?
Nisanur 15 Aralık 2011 tarihinde; “Kadın Toplumun Temeli ve Mürebbisidir” kapak başlığı ile yayın hayatına başladı.
Nisanur Dergisini kısaca tanıtır mısınız?
Nisanur, yazarlarının tamamı bayanlardan oluşan 56 sayfalık bir aile dergisi. İstanbul merkezli yayın yapıyor ve her ayın 1’inde İstanbul başta olmak üzere Türkiye geneli ve Avrupa’nın birçok ülkesinde okurlarıyla buluşuyor. Her ay 24 sayfalık eğitici ve öğretici eki olan Nur Çocuk Dergisi’ni de okurlarına hediye ediyor.
Nisanur Dergisi neyi amaçlıyor?
Öncelikle kadının kendi varlığını doğru bir şekilde anlamlandırması gerektiğine dair kanaatimiz, gün geçtikçe güçlendi. Zira birey olarak varlığını anlamlandıramayan ve konumunu özümseyemeyen kadının, eş ve anne sıfatlarına bürünemediğini; onları hakkıyla kuşanamadığını gördük/görmekteyiz. Bu nedenle kadının, hayat sahnesindeki yerini bulmasını, Rabbi indindeki değerini bilmesini elzem görmekle beraber kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Elbette bunun için İslam perspektifi ve sünnet bilinciyle hareket etmek, olaylara/konulara bu açıdan yaklaşmak şart. Ama bununla beraber bizzat kadınların eliyle bu yapılınca, daha etkin sonuçlar almak mümkün. Gayret ve çabalarımız, Nisanur’da her kadının kendinden bir şeyler bulabilmesi, onu kişisel ve ruhsal gelişimine basamak yapabilmesi yönünde.
Nisanur için ‘kadın’ neyi ifade ediyor?
Işığı ve ısısıyla nadide bir kandil, diyebilirim. Zaten bu yaklaşımın bir sonucu olarak ‘nurlu kadın’ diye isimlendirdik. Ancak bu potansiyelinin farkında olmayan bir kadın profiliyle beraber fıtri eğilimlerinin ve yeteneklerinin kurbanı olan bir kesim de mevcut. Ki bizler bu durumu esefle müşahede etmekteyiz. Kadın konusu, insanlık tarihinden bu yana oldukça kaygan bir zeminde. Kadına dair birçok şey, çetrefilli konuların ana malzemesi olageldi, bu hepimizin malumu. Tüm bunların ötesinde, sekiz yıla yakındır kadının ihya ve inşa gücüne dikkatleri çekmeye çalışıyoruz. Farkında bile olmadan toplumun temelini sarsan olayların baş aktörlüğünü yapan kadın, toplumun ihyasında da başaktör olabilir pekâlâ. Yeter ki neyi nasıl ve nerde yapması gerektiğini bilsin. Rabbinin ona bahşettiği yetenekleri, onu erkekten ayıran özellikleri fark edip kabul ederek ‘inşa’ namına kullansın…
Dergi sadece kadınlara mı yönelik?
Nisanur, bir aile dergisi olması hasebiyle, öncelikli olarak ailenin temel yapı taşı olan anneyi/kadını muhatap almakta. Ancak kadın ve erkeğin birbirlerinin tamamlayıcısı olduğu hakikatine binaen salt kadına yönelmenin ötesinde yer yer ‘eş’ ve ‘baba’ olarak erkeklere dair konulara ve izlenimlere de yer veriyor. Her ne kadar belirgin bir tarzda olmasa da Müslüman erkek misyonu, ustaca satır aralarına yerleştirilmekte. Bu, kadının ve erkeğin ortak yaşamlarının doğal bir sonucu! Nisanur kadın, erkek, genç yaşlı her yaştaki bireyin okuyabileceği, pay alabileceği bir dergi.
Nisanur’un yılın aile dergisi ödülüne layık görülmesini neye bağlıyorsunuz?
Yedi yıllık yayın hayatımızda izlediğimiz yayın politikasını ve yazar kardeşlerimizin özverili yaklaşımlarını hesaba kattığımızda isabetli bir karar olduğuna kanaat ediyoruz. Bu bizi oldukça sevindirdi, ailece onur duyduk. Ailece diyorum zira doğudan batıya kuzeyden güneye, çeşitli zorluklarla yazan; bu uğurda didinen çoğunluğu evli ve çocuklu kardeşlerimizin her birinin emeğinin sonucu bu ödül. Öte yandan ihlâsla ve özveriyle istikrarlı bir şekilde yapılan çalışmaların, Hak Teâlâ tarafından lütuf ve ikramlara mazhar olduğu hakikati de var. Bu vesileyle, sizlerin aracılığıyla bir kez daha yazarlarımıza teşekkür ediyorum.
İLKHA