İran’a yönelik tehdit dili yine yükselmeye başladı. İran’ın nükleer çalışmalarını bahane eden Amerika, israil ve Avrupa ülkeleri ambargo, sabotaj, şantaj, hakaret ve tehditlerle bu İslam ülkesine kendilerince boyun eğdirmeye çalışıyorlar. İran ısrarla nükleer çalışmalarının atom bombası, nükleer silahlar elde etmeye yönelik olmadığını, İslam’da nükleer silah kullanmanın, kitlesel imha silahlarının haram olduğunu belirtmesine rağmen bu güçler saldırgan politikalarından vazgeçmiyorlar. İran’ın nükleer çalışmalarından, nükleer teknolojiden vazgeçmesini istiyorlar.
Amerika ve israil’in önderliğindeki Batı dünyası İran’ın nükleer faaliyetler sonucunda bilimsel ilerleme sağlamasını, güçlenip bağımsız politikalarını sürdürmesini istemiyor. Aslında hiçbir İslam ülkesinin nükleer teknolojiye sahip olmasını istemiyorlar. İslam ülkelerinin bilimsel gelişmesi onları ürkütüyor. Yarın, öbür gün Türkiye de eğer nükleer faaliyetlere yönelirse kaderi İran’ınkinden farklı olmayacak.
Varsayalım İran nükleer silah peşinde, buna hakkı yok mu? Neden İslam ülkeleri nükleer silaha sahip olmasın? Amerika, israil, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya, Çin, Hindistan ve diğer Müslüman olmayan ülkeler, Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hindular nükleer silaha sahip olacaklar da neden Müslümanlar olmasın? Neden İran, Türkiye, Pakistan, Mısır, Malezya ve diğer İslam ülkeleri nükleere sahip olmasın?
Eğer Pakistan nükleere sahip olmasaydı Hindistan bugün onu yutmayacak mıydı? İran nükleere sahip olsaydı israil ve Amerika onu sürekli tehdit ederler miydi? İslam dünyası nükleer bir güç olsaydı Batılı şer güçler ellerini kollarını sallayarak İslam beldelerini işgal edebilirler miydi? Terörist çete bu kadar küstah ve cesurca ilk kıblemizi yıkma girişiminde bulunabilir miydi?
Elbette nükleer silah kullanmak insanlık suçudur, barbarlıktır, vahşettir! İslam asla kitle imha silahlarının kullanılmasını caiz görmez. Ama acımasız düşmana karşı caydırıcı olabilmenin, bağımsız kalabilmenin yolu bundan geçiyorsa neden Müslümanlar da nükleere sahip olmasın? Tarihte nükleer bomba kullanan tek vahşi ülke olan Amerika hangi hakla başkasına nükleer silah yapma diyebiliyor?
İslam düşmanlarının derdi sadece İran değildir. Onların hedefinde tüm İslam ülkeleri var. İslam ülkelerinin, Müslüman halkların gelişmesini, güçlenmesini, bilimsel ilerleme kaydetmesini istemiyorlar. İslam dünyasının bağımsız olmasını istemiyorlar. İstiyorlar ki Müslümanlar hep geri kalsın, zayıf ve bağımlı kalsın. İç ihtilaflar, iç savaşlar içinde boğulsunlar. Ki onları rahatça sömürebilsinler, zenginliklerini talan edebilsinler.
Bunu itiraf etmekten de çekinmiyorlar. Amerika yönetimine fikirsel danışmanlık yapan en önemli düşünce kuruluşlarından biri olan Stratfor Enstitüsü, namı diğer “gölge CIA”nın başkanı George Friedman, “Gelecek 100 Yıl” adındaki kitabında aynen şunları söylüyor: "Kaos içinde bir İslam dünyası, birleşmekten aciz bir İslam dünyası ABD’nin stratejik amacına ulaştığının bir ifadesidir. 2001’den beri ABD, İslam dünyasında bir kaos yaratmak için her şeyi yaptı ve bunu becerdi de. Müslümanlar birbirleriyle kavga ettikleri sürece ABD bu savaşı kazanmış sayılır.”
Amerika, israil ve Batılı güçler İslam dünyasının zayıflığından, iç ihtilaflarından, geri kalmışlığından zafer devşirdiklerini, Müslümanların hep böyle kalmasını arzuladıklarını, bu cendereden kurtulmak isteyen Müslümanları yola getirmek için hiçbir şeytanlıktan geri durmayacaklarını her fırsatta dillendiriyorlar.
İran’a yönelik baskı ve tehditleri bir de böyle okumak lazım. Onların hedefindeki düşman sadece İran değil, özgür ve bağımsız olmak isteyen tüm Müslümanlardır. En az İran kadar Türkiye de, Pakistan da, hatta şu an onlara uşaklık yapan Arabistan ve Mısır da tehdit altındadır.