Tan "Dün TBMM Genel Kurulu'nda hiçte hoş olmayan bazı olaylar yaşandı. 1923'te Kurtuluş Savaşını yapan 1. TBMM'yi meclis içi darbeyle tasfiye etmişlerdi. Dün, 1 Nisan 1923'te yaşanan bu olayı tekrarlamak istediler. Aralarında İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un da olduğu 63 milletvekili devre dışı bırakılmıştı. Dün bir CHP milletvekili o dönemin mağdurlarından biri hakkında ağıza alınmayacak iddialarda bulundu." dedi.
Hiçbir yıldırmaya pabuç bırakmayacağını belirten Tan, hangi konuda olursa olsun doğru bildiklerini ifade etmeye devam edeceğini vurguladı.
MECLİS BAŞKANI ÇİÇEK'E GÖNDERME
AK Parti'nin davranışını da yadırgadığını söyleyen Tan, "TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam'ın hakaret yağdıranlara uyarı, kınama cezası vermesi gerekirken, bana uyarı cezası vermesini kabul etmiyorum. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de bu kadar alelacele bir açıklama yapmasını tebessümle karşılıyorum. Leyla Zana, meclisten yaka paça atılırken, o dönemki Meclis Başkanı Rodos'a kaçmıştı. Cemil Çiçek'in makamından böyle bir açıklama yapması bir ilerlemedir." diye konuştu.
"SÖYLEDİKLERİMİN ARKASINDAYIM"
Ağzından çıkan her sözün arkasında olduğunu belirten Tan, TBMM Başkanı Çiçek'in en önemli görevinin İstiklal Mahkemesi zabıtlarının açıklanması ile ilgili olduğunu söyledi. Tan, bu çalışmayı hızlandırmak gerektiğini ifade ettiği açıklamasında şunları kaydetti: "Ben bir dönemi diktatörlük olarak değerlendiriyorum. Şahıslarla ilgili bir polemiğim yok. Başbakan Dersim'de katliam olduğunu söylemiştir. O dönemki Başbakan, Cumhurbaşkanı belli. Sason'la ilgili de açıklamalar var."
"ÖCALAN'IN KONTEJANI" İDDİASINA YANIT
Bir gazetecinin, kendisinin Öcalan'ın kontenjanından meclise girip girmediği ile ilgili sorusu üzerine Tan, "Biz Öcalan'ın kontenjanından milletvekili olduysak, bütün görüşmeler kameralar altında gerçekleşmektedir, o zaman bu durum devletin bilgisi dahilindedir. Kayıtları açıklasınlar. Ama bu iddia gerçek değilse Meclis Başkanı, bu iddialarda bulunan kişiler hakkında gerekeni yapmalıdır." diye konuştu.
(Hürseda Haber)