Gaziantep’te bir kına gecesine düzenlenen bombalı saldırısı esnasında olay yerinde yaşanan can pazarını anlatan görgü tanığı esnaf Adil Yılmaz, düğün gecesi kendisine yemek getiren minik Nisa ile menfur patlamada yaralanan ismini bilmediği küçük bir kız çocuğun kendisinden yardım isteme anını olayın üzerinden 9 gün geçmesine rağmen hâlâ unutamadığını söyledi.
Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi'nde geçtiğimiz hafta sokakta düzenlenen kına gecesinde meydana gelen ve 34'ü çocuk 55 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı esnasında işyerinde olan Yılmaz, o geceyi İLKHA’ya anlattı.
Düğün gecesi işyerinde olduğu esnada aniden bir patlama sesi duyduğu, dışarı çıktığında da işyerinin önünde parçalanmış çocuk cesetlerini gördüğünü belirten Yılmaz, “Allah (c.c) böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. O anı görmek çok zordu. Biz televizyonda bazen görüyoruz falan bir ilde bomba patladı. Ama yaşamak çok daha kötü bir durum. Ben de bu mahallede market çalıştırıyorum. Bir ses duydum. Bomba olduğunu tahmin ettim. Ama böylesine bu kadar vahşi bir katliamın ve vahşetin olacağını da kesinlikle aklımdan geçirmedim.” dedi.
“Bir kız çocuğu ‘bana yardım et’ diyerek benden yardım istiyordu”
Patlamadan sonra dışarıya çıktığı esnada işyerinin önünde küçük bir kız çocuğunun acılar içerisinde kendisinden yardım istediğini ve o anı aklından bir türlü çıkaramadığını anlatan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Zaten dükkânımın önünde birkaç yaralı vardı. Dışarı çıktım. Bir kız çocuğu ‘bana yardım et’ diyerek benden yardım istiyordu. Çok korkunç bir katliamdı. Hepsi tanıdığım, benim müşterilerimdi. Hepsi gariban insanlardı. Bir aileden tam dört çocuk öldü. Düğün sahipleri çok iyi insanlardır. Böyle bir şey daha önce ben görmedim. Bu bir vahşettir. Allah (cc) bunu yapanların yanına koymasın. Bunu yapanların insanlıkla bir alakası yoktur.”
“Minik Nisa’nın getirdiği yemek hala masada duruyor”
Bombalı saldırıda ağır yaralanan minik Nisa’nın kendisine düğün gecesi getirdiği yemeği günlerdir muhafaza ettiğini belirten Yılmaz, “Dükkânımı iki gün boyunca açmadım. Dükkanı açtığımda birkaç camın kırıldığını sanıyordum bütün camların ve eşyalarım da zarar görmüştü. Tabi bunların hiçbir önemi yok. Hatta Nisa isminde bir kız çocuğu vardı. ‘Ben sana yemek getireceğim’ dedi. Getirdiği yemeği hâlâ masada duruyor. Ben bu olayı asla unutamam.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, “Patlama olduğu esnada düğüne gelenlerin çoğunluğu düğün bitmek üzere olduğu için buradan ayrıldılar. Yoksa biraz daha erken olmuş olsaydı Allah korusun, durum daha da kötü olabilirdi.” diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit- İLKHA)