ABD Başkanı Barack Obama İsrail gezisini önemli ziyaretlerle tamamlamıştı. Obama’nın “Siyonizm”in babası olarak anılan Theodor Herzl’in mezarını ziyareti sırasında çekilen fotoğraflarda enteresan kareler var. ABD Başkanı, Herzl’in karşısında diz çökmüş vaziyette ve başında kipasıyla dua ederken görülüyor. Ziyarette Obama’ya eşlik eden İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yanı sıra Yad Vashem Vakfı Başkanı Avner Şarel ve Tel Aviv Baş Hahamı İsrael Lau da fotoğraf karesine giren isimler. ABD Başkanı Barack Obama’ya, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından İsrail’in güvenliğine yaptığı katkılardan dolayı liyakat madalyası takılmıştı.
Osmanlı’da ilk Siyonist hareketi başlatan Theodor Herzl
Theodor Herzl, Budapeşteli orta gelirli bir ailenin hukuk bölümünü okumuş oğludur…Hukuk bölümünü okumasına karşın yazarlık yapmış ve çeşitli oyunlar sergilemiştir.Theodor Herzl, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak, yazarlık ve tiyatroculuk dışında kendisini Siyonizm’e adamış ve günümüzün Büyük Ortadoğu Projesi olarak bilinen Büyük İsrail Devleti’ni kurmak için ilk adımı atmış ve çeşitli planlar yapmıştır… 1870’li yıllarda kafasında kurduğu Büyük İsrail Devleti’ni pratiğe dökmek adına Yahudilik hakkında çeşitli kitaplar yazmış ve propagandalar yapmıştır. Herzl kitap yayımlamakla kalmayıp, 1896 yılında Dünya Siyonist Teşkilatı’nın kurulmasını sağlamış ve İsviçre’nin Basel kentinde ilk kongresini gerçekleştirmiştir. Bu kongrede Herzl: ‘’Ben bugün burada Yahudi Devleti’ni kurdum, ancak bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde ya da elli sene sonra bunu herkes böyle bilecektir” demiştir. Bu sözüyle görülüyor ki, Herzl’in planlarının ileride karşımıza büyük bir tehlike olarak çıkacağı önceden tahmin edilememişti. Kaldıki 1896 yılında dediği bu söz 1948 yılında gerçekleşti ve İsrail Devleti kuruldu… Yani Herzl, 53 yıl süren bir Siyonist mücadele sonrasında İsrail devletinin kurulmasını sağladı…
Bu kongrede işin garip tarafı Herzl’in kurulacak devletin sınırlarını da söylemiştir… Toplantı bitiminde Herzl: ‘’Kuzey sınırlarımız Kapadokya’daki dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı’na kadardır” demiştir. Bu sözünde devletin sınırlarını Osmanlı topraklarının bir kısmına kadar çizmesi açıkçası o dönemde önemsenmemiştir… Hatta şöyle bir durumda vardır ki o dönemde Osmanlı, sınırlarını Filistin’e kadar genişletmiş olması Herzl’in sınırlarını çizdiği toprakların önemli bir kısmı Osmanlı’nın elinde bulunması Herzl’i tedirgin etmişti… Ve klasik Yahudi felsefesi olarak ‘’paramla her şeyi satın alabilirim’’ diyerek 1902 yılında sorunun çözümü için İkinci Abdülhamit’le görüşür…
Bu görüşmede Herzl, II. Abdülhamit Han’a: “Yahudilerin vaadedilmiş topraklarda ‘yurt’ kurmasına izin verildiği taktirde Avrupa’daki Yahudi bankerlerin Osmanlı’nın tüm dış borçlarını ödeyeceğini” bildirir. Bu taahhüdü Abdülhamit, “Ben bir karış dahi olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır” cevabı ile reddetmiştir. Hain emellerinden geri adım atmayan Theodor Herzl için tek bir çözüm kalmıştır… Bu çözüm İkinci Abdülhamit’i tahtan indirmeye çalışan vatan hainleriyle işbirliği yapmaktır... İkinci Abdülhamit’i tahtan indiren İttihat ve Terakkiciler ikinci meşrutiyetle yönetimde söz sahibi olmuşlardır… Theodor Herzl’in işbirliği devam etmiş fakat Filistin’in alındığını görmeden ölmüştür…
Milligazete