ODA TV son günlerde Siirt Müftüsü'nü manşetten düşürmüyor.
Normal şartlarda demokrasilerde bir suç varsa mahkemeler göreve çağrılırken ODA TV ısrarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müftüyü görevden al/dır/masını istiyor.
E hani demokrattınız! Papucumun demokratı.
Hani 1 kişi her konuda ahkam kesmemeliydi.
Hani 1 kişinin her işe karışması diktatörlüktü.
Aşağıdaki satırlar Karanlık Oda/k'ın yazarına ait.
Erdoğan ve Saray ‘Müftü Vakası'na sessiz kaldı…
Ya anlamadılar ya da korktular…
Oysa Saray'da Üç Maymun'u oynayan danışmanlar dışında bir tane adam gibi danışman, bir tane savunma analisti, bir tane uluslararası siyaset uzmanı olsa…Erdoğan'a şöyle derdi:
‘'Reis, bu Siirt Müftüsü'ne dikkat edelim! Tehdit Odatv'ye yönelik olsa da, aslında IŞİD sizi tehdit ediyor!...''
Neden?
Çünkü Erdoğan, Trump ile Suriye konusunu görüştüğü ünlü telefon konuşmasında ‘‘Suriye'de IŞİD yenildi, ABD'ye gerek kalmadı, geriye kalan IŞİD'i de ben hallederim…'' demişti…
Bu konuşmadan hemen sonra IŞİD kafası Siirt'ten müftü aracılığı ile ses verdi…
Peh peh peh
Görüyor musunuz ajitasyonu… Neymiş Diyanet'e bağlı müftü aslında DAEŞ'in sesiymiş.
ODA TV'nin bu olayı kararlılıkla sürdürmesi aslında tırstığından falan değil.
Nedeni çok açık.
Mezkûr site ülkeyi yönetmeye talip olmuş durumda. Resmen ve alenen direktif verme alışkanlığının bu kez Ankara'da karşılık bulmaması çıldırtmış adamları.
Hem tek adamdan şikâyetçi olmak hem de haydi “kelle al” direktiflerinde bulunmak zaten Kemalizm'in tarihsel bir gerçekliğidir.
Şikâyetçi olmadınız mı? Oldunuz!
Bu ülkede mahkemeler yok mu? Var!
E daha ne istiyorsunuz?! Beklentiniz yargısız infaz değil mi? Hem bayılırsınız siz, “sanığın asılmasına, bilahare şahitlerin dinlenmesine” tiyatrosuna değil mi?
Türkiyeli Müslümanlar Müftü meselesinde cidden sınıfta kaldı. Kemalist koro yek ağız saldırılarını sürdürürken bu konu ile ilgili Doğruhaber Gazetesi ve yazarları dışında çok az kişi yazdı ve konuştu.
Dün FETÖ'cü yazar dedikleri Rıza Zelyut Müftü'yü hedef alınca “Gerçek Müslüman” dediler Zelyut'a..
ODA TV'nin gündemleştirdiği mesele Nazif Ay isimli bir yazarın ayeti subliminal tahrifatı ile başlamıştı.
Bakın canhıraş bir şekilde savunduğunuz Nazif Ay geçmişte İmam Hatip yöneticilerine, öğrencilerine ne demiş!
“Bugünkü İmam Hatipler; hırsız, sapık ve IŞİD katilleri yetiştirilmesine matuf dizayn edilmektedir. Siz hiç AKP ve diğer dinci yapılara ses çıkartabilen, kemik yalayıcısı olmayan, İmam Hatip okul binası içinde AKP ve benzeri dincilere propaganda fırsatı vermeyen haysiyetli bir İmam Hatip yöneticisi gösterebilir misiniz? Yanıtı bellidir, “Hayır”.
Peki sevgili(!) Oda TV bu cümleler için de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “harekete geç” der misiniz?