“Oğlum bana ‘Beni bu zalimlerin elinden kurtarın’ diyordu”

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde PKK’den ayrılmak istediği için infaz edilen Sertip Polat’ın babası, PKK’nin olayın kendi iç infazı olduğunun ortaya çıkmaması için oğlunun cenazesini kaçırdığını söyledi.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde PKK’den ayrılmak istediği için infaz edilen Sertip Polat’ın cenazesinin kaçırılması hakkında konuşan baba Nizam Polat, oğlunun kendisine ‘Beni bu zalimlerin elinden kurtarın’ dediğini, PKK’nin olayın kendi iç infazı olduğunun ortaya çıkmaması için cenazeyi kaçırdığını söyledi.

Geçen yıl Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşanan çatışmalarda PKK’den ayrılmak isteği için infaz edilen Sertip Polat’ın ailesi, PKK’liler tarafından Lice’ye defnedilen cenazeyi almak için Jandarma ile birlikte gittiklerinde çocuklarının cenazesinin mezardan kaçırıldığını gördü.

Oğlunun cenazesinin kaçırılmasına tepki gösteren acılı baba Nizam Polat, tüm girişimlerine rağmen PKK’nin oğlunun cenazesini vermediğini, halkın artık PKK’nin zalimliklerini görmelerini istediğini belirterek,  “Çocuğumu İslami terbiye ile kendi elimle yetiştirdim. Ben ona Kur’an dersi verdim, Kur’an-ı Kerim'ini okuyordu. Oğlum lisedeyken PKK tarafından uyuşturucu ile kandırıldı. Bu çocuğun beynini yıkadılar. Mahallede oğlum gibi namuslu ve efendi kişiler azdı. Biz dindar bir aile olduğumuzdan dolayı bizimle baş edemediler, çocuğumu uyuşturucu ile kandırdılar. Oğlumun beline keleş vererek çatışmalara gönderdiler. Ben oğluma bunların amaçlarının farklı olduğunu anlattım. Bunlar milletin çocuklarını kandırarak dağa kaçırdılar. Dağa gidenlerin çoğu kandırılmış. Dağda da çeşitli şantajlarla çocukları tutuyorlar. Bundan dolayı çocuklarımız bizden ve dininden koptu.” şeklinde konuştu.

 “Bunlar bu vahşetleriyle bir kez daha zalimliklerini gösterdiler”

Oğlunun PKK saflarından ayrılmak istediği için hain ilan edilerek infaz edildiğini dile getiren Polat, oğlunun cenazesinin PKK'liler tarafından zorla Lice’ye götürüldüğünü belirtti.

Polat konuşmasına şöyle devam etti:

“Oğlum istemeden onların hizmetindeydi. Kim Silvan’da çatışmaya gelse, onlara bu yolun yanlış olduğunu anlatıyordu. Oğlumun PKK’den ayrılmak istediğini söylemesi üzerine onu hain ilan ederek öldürülmesi gerektiğini söylediler. Seçimden sonra oğlum bunlardan kopmak istiyor ve oğlumu infaz ediyorlar. PKK ardından babasının, 'böyle bir oğlum yoktur' dediği yalanını ileri sürerek, oğlumun cenazesini Lice’ye götürdüler. Bize zulmettiler ve bu vahşeti reva gördüler. Bu vahşetten sonra cenazesini bağlayıp taksiye koyarak Lice’ye götürdüler. Biz Savcılığa başvurarak oğlumuzun mezarının getirilmesi için dilekçe verdik. Annem ne yapıp edip oğlumun mezarına gitti. Ben bu zalimlerin durumunu bildiğimden anneme ‘Mezara bak bomba bırakmadılar mı ya da mezarı değişik görmedin mi?’ diye sordum. Annem, mezarda değişiklikler olduğunu söyledi. Mezarın yarısının yeni düzenlenmiş olduğunu, baş tarafına yeniden toprak atıldığını söyledi. Ben de bu durumda mezarlığa bomba bıraktıklarını tahmin ettim. Ben ya da halası ya da devlet geçerken bombayı patlatacaklar diye düşündüm. Daha sonra Savcılık bizi çağırdı. 25 Haziran günü Jandarma ile birlikte Lice’ye gittik.  Savcı da bizimle geldi. Mezarını kazdık, tabutun üstündeki taşlara baktığımızda değişiklikler olduğunu gördük. Ben, ‘Oğlum gömülürken ki taşlar bu taşlar değil’ dedim. Ceset kokusunun olmadığını da müşahede ettim. Bir genç tabuta baktı ve içeride olmadığını söyledi. Savcı benim tabutu kaldırmamı istedi. Ben de kaldırınca içinde hiçbir şeyin olmadığını gördüm. Cenazesini çıkarmışlar ve mezarı boş bırakmışlar. Bunlar bu vahşetleriyle bir kez daha zalimliklerini gösterdiler.”

 “Yüzlerce insanı bu şekilde kandırarak tuzağa düşürüyorlar

Herkesin yapılan vahşeti görmesini isteyen baba Polat, “Müslüman kardeşlerim onların vahşetini görsün. Biz Müslüman bir aileyiz. Kimseye bir zararımız olmadı. Mazlumiyetimizi görsünler. Müslüman olduğumuz için bize karşı kin beslediler. 2 yıl içinde oğlumu kandırdılar. Oğlum okulunu bıraktı. Onu dershaneye yazdırmıştım, parasını da  ödemiştim ama gitmedi. Gece gündüz onların hizmetini yapıyordu. Oğluma, ‘Bunlar sana zarar verecek. Çünkü bunlar arkadaşlarını öldürüyorlar. İşleri bittikten sonra öldürürler seni’ dedim. O da ‘Baba biliyorum. 7 arkadaşımı da öldürdüler, beni de öldürecekler’ dedi. Öldürülmeden 7-8 gün önce ‘Beni bu zalimlerin elinden kurtarın’ dedi. Dayısı onu arabayla götürdü. Korkudan gidemediler. Sonrasında çocuğumu öldürdüler. Ben sadece kendi çocuğum için ah etmiyorum. Yüzlerce insanı bu şekilde kandırarak tuzağa düşürüyorlar. İnsanları dağa götürüyorlar. Bir kadın, ‘Benim kızım aylardır kayboldu. Savcı olup görev yapacaktı’ dedi. Sertip ona ‘Senin kızını kandırdılar. Onu dağa götürmüşler’ dedi. Bu Komünistlerin durumu budur. Neden onları tanımıyoruz?” ifadelerini kullandı.

“İnsanların namusunu talan ettiler, canlarına kıydılar”

Tüm çabalarına rağmen cenazelerini alamadıklarını belirten Polat, “İsrail bile Filistin halkını öldürdüğünde cenazeleri veriyor, bunlar ise bize cenazemizi vermediler. Ne yaptıksa da cenazesini almamıza müsaade etmediler. Onlar, gerçek durum ortaya çıktığında rezil olacaklarını anladıkları için cesedi kaçırdılar. Bu nedenle çocuğumu mezardan çıkarıp kaçırdılar. Bazıları ‘Sen git mezara bak. Eğer mezardan kaçırmışlarsa şayet eşimizi boşarız’ diyordu. Bugün sesim onlara gidiyor. Gözlerini açsınlar. Zalimleri tanısınlar. Bu azaba uğramasınlar, dinsizlerle birlikte haşr olmasınlar. Ahirette herkes sevdiğiyle beraber olacaktır.  Bu çok kötü bir durumdur. Buna dikkat etsinler. İnsanların namusunu talan ettiler, canlarına kıydılar. Sadece çocuğuma yaptıkları için söylemiyorum. Neden bu güzel dinden vazgeçtiniz, namusu talan ettiniz? Eğer kim bunlara inanmazsa Allah onların başına aynısını getirsin. Milletimizin hidayet bulmasını istiyoruz. Müslümanları ve dinsizleri tanımalarını istiyorum. Hepimiz Allah’ın emirlerine kulak vermeliyiz. Cehennem ateşinden sakınalım. Onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Bizim tek amacımız budur. Kulağımızı açalım, birbirimizi tanıyalım. Dostumuzu ve düşmanımızı birbirimizden ayıralım.” diye konuştu.

“Eğer onlar tarafından öldürülmeseydi neden cenazesini bana vermediler”

PKK’nin halkın çocuklarını kandırarak dağa kaçırdığını ve ardından ailelere iftira attığına dikkat çeken Polat, “Bunlar çocuklarımızı elimizden alıyorlar, sonra da bizlere iftira atıyorlar. Neden çocuğumu öldürdünüz? Milletin anlaması için mezarı açtık. Eğer onlar tarafından öldürülmeseydi neden cenazesini bana vermediler. Herkesinkini verdiler ama benim oğlumun cenazesini vermediler. Neden halkımız uyanmıyor? Onlar öldürdüğü için cenazeyi bana vermediler. Bugün mezarın içini boşaltmışlar. Mezar neden boştur ey millet? Kulaklarınızdaki pamukları çıkartın. Akıllı bir insanı kimse kandıramaz. İki dünyada da ellerim yakalarındadır. Hakkımı helal etmiyorum. Bugün iyi insanlara düşmanlık yapıyorlar. Bu kabul edilemez.” dedi.

“Kendilerini insanların gözünde haklı çıkarmaya çalışıyorlar”

PKK’nin oğlunun öldürülmesinin ardından medyasıyla kendilerini hedef aldığını aktaran Polat şöyle devam etti:

“PKK, biz Müslüman bir aile olduğumuz için basını ve medyasıyla bize iftira attı. Bizi halkın gözünden düşürmeye çalıştılar.  Onlar "Babası ‘bu benim oğlum değil' dedi” yalanıyla iftira attılar. Vallahi bu iftiradır. Aklıma geldiğinde uykularım kaçıyor. Elim bana bu iftirayı atanların yakasında olacak. Hakkımı helal etmiyorum. Mum gibi yanıyorum, ciğerlerim yanıyor. Nasıl benim oğlum değil? Onu Kur’an-ı Kerim ve sünnete göre yetiştiren benim. Bunun için insanların onların iftiralarına inanmamalarını istiyorum. Sadece kendilerini insanların gözünde haklı çıkarmaya çalışıyorlar. Milletimiz bunun iftira olduğunu anlasın.”

“Çocuğuma gül ve çiçek gibi bakıyordum, O’nu parasız bırakmamak için hamallık yapıyordum”

“Niye Sertip’in arkadaşlarının cesedini ailelerine verdiler de Sertip’in cesedini bana vermediler?” diye soran Polat son olarak , “Onların zulmünü ortaya çıkaracağımı biliyorlardı. Sertip’in onların peşini bıraktığı için öldürüldüğünü anladım. Neden Müslümanlara iftira atıyorlar. Neden Komünistlere inanıyorsunuz da bana inanmıyorsunuz? Ellerim yakanızda olacak. Eğer kör olmuşsanız ve kulaklarınızda pamuk varsa durum başka. Çocuğuma gül ve çiçek gibi bakıyordum. O’nu parasız bırakmamak için hamallık yapıyordum. Ben umudumu kesmedim. ‘Allah’ım O’nu hidayet et’ diye dua ediyordum. Ama son zamanlarda yanlışını anladı ve o zalimlerin yanından çıkmak istedi. Onların yolundan dönünce ‘Bu MİT’tir' yalanıyla onu öldürdüler.  Onlar bizim Allah’a ve Peygambere iman ettiğimizi biliyorlar. Çünkü onlar Allah’a ve Peygambere karşıdırlar. Bundan dolayı bize düşmanlık yapıyorlar, iftira atıyorlar. Kim buna inanırsa Allah onların hakkından gelsin, onlar da bu ızdırabı çeksinler. Ve bunun iftira olduğunu anlasınlar.” diyerek tepkisi dile getirdi. (M. Hüseyin Temel, İdris Kılıçaslan – İLKHA)








 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Silvan Haberleri

DEM’li Silvan Belediyesi memur aşamasındaki 11 personelin işine son verdi, 31 "yandaş" işçi alımına gitti!
HÜDA PAR'ın arabuluculuğuyla bir husumet daha sona erdi
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde boğazına şeker kaçan çocuğu öğretmeni kurtardı
Diyarbakır'da zincirleme kaza: 8 yaralı
Silvan-Malabadi-Yayık Mahallesi otobüs saatleri