Eğitim Sen’in bazı Alevi dernekleriyle birlikte (Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği) 13 Şubat’ta okulların boykot edilmesi kararı nedeniyle, Hür Dava Parti (HÜDA PAR) Batman İl Başkanı Mehmet Emin Doğru basın açıklaması yaptı.
Yüzde 97’si Müslüman kabul edilen bir ülkede bir asırdır hakim olan Kemalist sistemin inanan kesimlere yönelik baskı ve zulümlerinin devam ederek geldiğini belirten Doğru, “İnanan insanlar kendi yurtlarında temel haklarından mahrum bırakılmıştır. Kemalist sistemin inananlara yönelik yaptığı zulümlerin en katmerlisi eğitim sisteminde yapılanlar olmuştur. Yıllarca İslamın temel şiarlarından olan başörtüsü yasaklandı. Temel dini ibadetler ve semboller engellendi. Buna karşılık geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimizin ifsat edilmesine yönelik her türlü çalışmalar desteklenerek toplumun temel dinamiklerinden koparılması ve köksüz bir toplumun oluşmasına gayret edilmiştir.” dedi.
Doğru açıklamasının devamında, “Son zamanlarda kısmi atılan adımlarla katmerleşen bu zulmün inananlar üzerindeki baskısı hafiflemişken Kemalistlerden bayrağı devralan kesimler adeta yarım bırakılmış işleri tamamlama uğraşı içine girmiş bulunmaktadırlar.” ifadelerini kullandı.
Doğru, Hükümetin yapmış olduğu yanlışlıklar bahane edilerek İslami şiarları hedef seçen Eğitim-Sen’in Alevi Derneklerle ortaklaşa başlattıkları “İş Bırakma ve Boykot Eylemi” dha sonra şöyle değerlendirdi: ‘Eğitimde 4+4+4 dayatması, zorunlu ve 'zorunlu seçmeli' din dersleri uygulaması, TEOG, YGS ve LYS`de öğrencilere din soruları sorulması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branş dağılımı, okullara mescit açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimi kaldırma girişimleri, artan siyasi kadrolaşma uygulamaları ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi birçok konu başlığında, eğitimin dini kurallara göre düzenlenmesi uygulamaları hızla artmaktadır’, satır aralarında İslami şiarların hedef seçildiği aşikar bir şekilde görülmektedir. Toplumun yozlaşmasına İslami değerlerinden uzaklaştırılmasına yönelik yapılan bunca ifsad edici çalışmalara sessiz kalan bu kesimin yaptıkları kesinlikle kabul edilemez. Söz konusu uygulamalar, bu kesimin dine bakışı ile Kemalist tekçi zihniyetin bakışı birebir örtüşmektedir.” şeklinde ifadelere yer verdi.
Açıklamasının sonunda Doğru, şu ifadelere yer verdi: “Çocuklarımızın dinlerini öğrenip yaşamalarına yönelik müfredata yerleştirilen dersler yetersiz olmakla beraber desteklenmesi gerekir. Bunlar yapılırken iktidarın adaletten ayrılmaması, ehliyetin kıstas alınması gerekir. Sözkonusu hakların verilmesi bir lütuf olmadığı gibi eksik ve geç bırakılmış haklardır. Bu haklar siyasi çıkar ve iktidarın güçlendirilmesine sebep kılınmaması gerekir.” (İLKHA)