Okumak; bilgilenmektir, düşünmektir.
Okumak; noksanlığını bilme yönüyle irfan, bildiklerine nazaran bilmediklerini fark etmekle fazilettir.
Okumak bir eşiktir; kişilik, eşiği geçmek yani yol almaktır.
Diploma aldıktan sonra duvara asmak ve okumadan bir ömür tüketmek ne acı!
Halbuki kitapların büyülü dünyasında yol almak mutluluktur, kalbin neşesi, dimağın lezzetidir.
Batı dünyasına düşünce ve ilimde öncü olan Müslüman şahsiyetleri göz önünde bulundurduğumuzda insanlığın tarihini yazanların, okuyanlar olduğunu görüyoruz.
Muazzam kayıp bir medeniyetin kendini arayan çocukları/nesli olarak, okumanın ehemmiyetini idrakten hala yoksun gibiyiz.
Düşünce üreten nitelikli okumalar geliştirir.
Anlayarak, çok yönlü düşünerek ve çıkarım yaparak değerlendirmelerde bulunan okumalar neticeye götüren okumalardır.
Tek düze ve at gözlüğünden bakarak değil.
İlgi ve eğilim yönelimli, ufuk açıcı okumalar zihne yön verir.
Kişilik oluşturmuş, benliği oturtmuş okumalar farklılığı, geliştirici görür.
Tıpkı Yunus’un “İlim kendin bilmektir.” deyişi gibi.
Aksi ise zarar verebilir.
“Sen kendini bilmezsen, bu nice/nasıl okumaktır.”
Okumalar neticesi tevazu ve saygı doğar.
“Okumaktan mana ne, kişi hakkı bilmektir.”
Aksi ise boşa kürek çekmektir.
“Sen okudun bilmezsen, ha bu kuru emektir.”
Okumak, boş zaman değerlendirmesidir algısından kurtulmalı, boş zamanı okumakla kıymetlendirmelidir.
Zira okumak boş kimselerin değil, değerini bilenlerin eylemidir.
Gerek kalbura çevrilen eğitim sistemi gerek yenileyici olmayı red eden öğreticiler gerek ebeveynler gerek imkanlar birer engel gibi görünse de tadı damağa varan okumalar, bireyi hücre hücre değiştirir; engel tanımaz.
Değişim, motoru mana ve ruhun dirilmesiyle yol alan eylemin adıdır.
Her adım yeni bir modeli beraberinde okumayla getirir.
Cinsiyete dayalı bir eylem olmayan bu girişim, “kadın-erkek” herkese beşikten mezara kadar olan bir gerekliliktir.
Emekliliği olamayan bu duygunun genci-yaşlısı yoktur.
Her taliplisine tebessüm eden bir hüviyete sahiptir.
Her ihtiyaç duyanına dosttur.
Her meraklısına yol gösterendir.
Her örneklik modeline roldür.
Okumak, hayatın öncelikler listesine alındığı anda gelişimi her açıdan beraberinde getirir.
Güveni, kişiliği ve öncülüğü yerleştirir, teşvik eder.
Ortamını oluşturmak, işaretlerini anlamak ve yolunu yürümek için okumayı çoğaltmalı, seviyeyi yakalamalıyız.
Seviyeyi yakalayanı seviye de yakalar.
Akıl kavrar, ruh irfanla dolar; madde, mana ile süslenir.
Kişilik donanmış olarak, kişilikler kazanmayı hedefler.
Artık kendin için değil başkaları için yaşayan bir erdem seni bürür.
Ben’den bize geçişin, kapı eşiğini aşmanın seviyesidir bu okumalar.
Cimriliğin değil cömertliğin aşamasıdır.
İyi okumalar bu güzel pazar gününde.
Okur muyuz?...