Diyarbakır’a giderken Bismil Üçyol ayrımında bulunan Bölge Trafik Denetleme İstasyonuna yönelik yapılan bombalı araç saldırısında yaralanan Ayhan Acet, şimdiye kadar 3 ayrı saldırıdan sağ kurtulduğunu, ‘Öldürmeyen Allah öldürmüyor’ diyerek yaşadıklarını anlattı.
İstanbul Havalimanı’nda 45 kişinin hayatını kaybettiği, 150'den fazla kişinin de yaralandığı IŞİD saldırısını atlatan, darbe girişimi sırasında tankların önünü keserek, darbecilerin saldırısından herhangi bir yara almadan kurtulan ve geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’daki saldırıda kolundan ve çeşitli yerlerinden yaralanan Ayhan Acet, tanık olduğu anları anlattı.
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda taksicilik yapan Acet, İLKHA’ya yaptığı açıklamada, çocukları, eşi ve akrabalarının bulunduğu araç ile ziyaret için geldiği Batman’dan Diyarbakır Havalimanı’na giderken PKK’nin bölge trafik istasyonuna yaptığı saldırıda yaralandığını söyledi.
Saldırı öncesi silah sesleri duyduğunu ve ardından bombalı aracın patlatılmasıyla kolundan ve çeşitli yerlerinden yaralandığını belirten Acet, kendisi gibi küçük kızı ve oğlunun da hafif şekilde yaralandığını ifade etti.
Hem IŞİD, hem FETÖ ve hem de PKK’nin saldırısından sağ kurtulmayı ‘Öldürmeyen Allah öldürmüyor’ şeklinde yorumlayan Acet, sözlerine şöyle devam etti: “Kim bu saldırıları yapıyorsa Allah belalarını versin. Atatürk Havalimanı’nda 5-6 senedir taksi sektöründe çalışıyorum. IŞİD saldırısından 10 dakika önce oradaydım. Perondan yolcumu aldım ve 10 dakika sonra olay oldu. 10 dakika arayla oradan kurtuldum. 15 Temmuz darbe girişimi esnasında Yenibosna’da önümüzü kestiler. Polisler önümüzde tankların olduğunu ve darbecilerin rahat hareket etmemesi için önümüzü kestiklerini söylediler. Biz de tankların önünü kestik ve destek olduk. Daha sonra ziyaret için geldiğim memleketten İstanbul’a dönerken, Diyarbakır Üçyolunda önce çatışma sesini duyduk, ardından bomba patladı.”
“Bu nasıl Kürt savunuculuğudur? Bu hikâyeye inanmak aptallıktır”
Saldırıda yaralanmamaları için kendini çocuklarının üzerine attığını vurgulayan Acet, “Kafama cam paraları geldi, kolumdan yaralandım. Çocuğum yaralandı. Daha sonra bir şey hatırlamıyorum. Verilmiş sadakamız varmış. Öldürmeyen Allah öldürmüyor. Saldırılara karşı çoğu kesim sessiz kalıyor. Bir gün sıra onlara ve çoluk, çocuklarına da gelir. Halkın yoluna tuzak nasıl kurulur? Sözde Kürtlerin haklarını savunuyorlar. Diyarbakır’daki olayda polis ve siviller öldü, 45 tane Kürt yaralandı. Elazığ’da 150’ye yakın vatandaş yaralandı. Saldırılardan halk etkileniyor. Bu nasıl Kürt savunuculuğudur? Bu hikâyeye inanmak aptallıktır. Tiyatrodaki perde önünü seyrederiz ama senaryoyu çizenler var. Önemli olan perde arkasını görmektir. Önemli olan uluslararası güçlerin Ortadoğu’da ve bizim ülkede oynadıkları oyunları görmektir. Kürt, Türk, Arap halkı olsun veya bütün dünyadaki mazlumlar olsun bunları artık görmeleri lazım.” diye konuştu.
İLKHA