1-HAMAS terör örgütüdür
2-israil ile savaşmak caiz değildir
3-Lübnan Hizbullahı'na karşı israil ile işbirliği yapılabilir.
İslam dünyasında bırakın herhangi bir alime; elinde elif ba ile camiye giden 10 yaşlarındaki bir çocuğa dahi sorsak yukarıdaki ifadeleri kullanmaz.
Ruhuna kene girmemiş hiç bir alim HAMAS için terör örgütü ifadesini kullanmaz. Kudüs işgal altında iken; Filistinliler her gün gözaltı ve katledilme ile karşı karşıya iken “israil ile savaşmak caiz değildir” ifadesini aklı başında hiçbir Müslüman kullanmaz.
Ve izan sahibi hiçbir Müslüman; Müslüman ile kâfir arasındaki bir savaşta kafirden yana olmaz... Ahlak ve onur sahibi hiçbir Müslüman, kafirlere “gelin bizim gibi düşünmeyen Müslümanları öldürün” demez. Siyasal, konjonktürel veya mezhebi olarak zerre kadar sempati duymasa da kafir ile Müslüman arasında kalınca kafiri tercih etmez/edemez.
Yukarıda 3 maddede özetlediğimiz sözde fetva Suud müftüsü Abdülaziz Al-i Şeyh'e ait. Bu fetvaya twitter üzerinden ilk tebrik israil İletişim Bakanından geldi.
Benzer fetvalar Irak işgalinde de verildi, Afganistan işgalinde de... O dönemde de Amerikan askerlerine karşı savaşmak caiz değildir diyen sözde alimler, kanaat önderleri oldu.
Namus talan olurken o dönemde de zalimlere yaltaklananlar oldu.
Ruhuna kene giren din adamı için emperyalizme, sömürüye ve de işgale direnmek zinhar caiz değildir.
Bu fetva Fetulla Gülen'i hatırlattı bana.
Hani şu: israile atılan bomba seslerinden dolayı korkan çocuklara ağlayan ama sahilde oyun oynarken katledilen Filistinli çocuklar konusunda tek kelam etmeyen Fetulla Gülen.
Bu fetva Bel'am Bin Baura'yı hatırlattı bana.
Hani Hz. Musa ile Firavunun mücadelesinde ilmini Firavunun zulüm sistemini meşrulaştırmada kullanan Bel'am Bin Baura..
Kur'an ne güzel tasvir eder onu ve ondan sonra gelenleri...
“Onlara şu adamın haberini de oku: Kendisine ayetlerimizi verdik de onlardan sıyrıldı, çıktı, şeytan onu peşine taktı, böylece azgınlardan oldu. Dileseydik elbette onu o ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu, tıpkı şu köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sarkıtıp solur, onu bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte ayetlerimizi yalanlayanların durumu budur. Bu kıssayı anlat, belki düşünürler.” (Araf 7/175-176)