İZMİR - Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) İzmir Temsilciliği, Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı ve okullarda başörtüsünü resmen yasaklayan yönetmeliği protesto etmek amacıyla kitlesel bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması Konak Meydanı'nda saat 13.00'te Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Duyarlı İzmirlilerin yoğun katılım gösterdiği basın açıklamasında, 'Başımı da Açmam, Kamusal Alana da, Okula da Girerim', 'Başörtümdür Şerefim', 'Tesettüre Her Alanda Özgürlük', 'Örtüne, İnancına, Kimliğine Sahip Çık' yazılı afişlerin taşındığı görüldü.
Örtünün Resmen Yasaklanması Dindarların Umutlarını Kırdı
Basın açıklamasını platform adına okuyan Salih Çelik, hükümetin örtüyü resmen yasaklamakla Allah`u Teâlâ'nın bazı emirlerine karşı gerekli duyarlılığı göstermediğini vurguladı. Çelik, "İslami edep ve ahlakı toplum içinde yaygınlaştıracak diye büyük umutlar beslenen, hatta ara ara 'Dindar nesil yetiştirme' gibi vaatlerde bulunan mevcut hükümet, yayımladığı yönetmelik ile maalesef dindar insanların umutlarını kırmıştır. Yönetmelikte İmam Hatiplerde başörtüsünün serbest bırakılması ve okullarda da Kur`an-ı Kerim ve Siyer derslerinin seçmeli ders olarak tercih edilebilmesinin kabulü müspet ve güzel. Ancak 'Diğer Derslerde Başı Açık Olacak!' ibaresinin konulmasıyla başörtüsüne resmen yasak getirildi. Hükümet bunu yapmakla, Allah`u Teâlâ`nın bazı emirlerine karşı gerekli duyarlılığı göstermemiştir. Ve aynı zamanda özgürlükler anlamında da dindar insanlara haksızlık etmiştir" dedi.
12 Eylül Ruhu Aynen Korunuyor
Eğitim alanında süregelen yasakçı zihniyetin sona erdirildiği iddiasının boş bir iddia olduğunu belirten Çelik, "Bu yönetmelikten sonra da okullarda gerek öğrencilerin, gerekse de öğretmenler ve diğer çalışanların yıllardır maruz kaldıkları hukuksuz yasağın aynen devam etmektedir. Daha da acısı şudur ki, darbecilikle her alanda mücadele edildiğinin iddia edildiği bir zamanda, 12 Eylül darbecilerince dayatılan yönetmeliklerden kaynaklanan başörtüsü yasağının ruhu, bu yeni yönetmelikte aynen korunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Örtüyü Yasaklamak İle Kur`an ve Siyer Dersi Koymak Birbiriyle Çelişkili
Müslüman kız çocuklarının tesettürünü yasaklamakla beraber, okullara seçmeli Kur`an ve Siyer dersi koymanın göz boyamadan öte bir anlam ifade etmediğini dile getiren Çelik, "Kur'an ve Siyer dersinde isteyen kız öğrencilerin başlarını örteceği söyleniyor. Öğrencilerin okuyacağı Kur'an-ı Kerim, Müslüman kadın ve kızların örtünmelerini emretmiyor mu? Hayatı işlenen Hz. Resulullah (sav) Müslüman kız ve kadınları örtünmeye çağırmıyor mu? Kur`an dersine iştirak eden öğrenci, Allah'ın örtünmeyi emreden ayetiyle karşılaştığında, başını örtmek isteyince yönetmelik gereği soruşturmayla yüzleşecek ve nihayetinde okuldan atılacak. Kur'an`la muhatap olan öğrenciler bir taraftan kendilerini Allah'ın emrine uymak zorunda görecekler, diğer taraftan devletin koyduğu örtünme yasağıyla karşılaşacaklar. Bir taraftan Kur'an`da örtünmenin emredildiği ayeti okuyacak, örtününce de yönetmelikleri kılıç gibi kullanan idarecilerin hışmına uğrayacaklar. Diretmeleri durumunda son yıllarda tesettürlü kız öğrencilerin yaşadıklarını yaşayacaklar. Allah'ın emirlerini hafife alarak yapılan kanun ve yönetmelikler, hangi inancın, felsefenin ve aklın ürünü? Aklı başında hiç kimse bunun mantıklı izahını yapamaz!" şeklinde konuştu.
Ötekileştirmeye Artık Son Verilsin
"Yıllardır örtülü bayanlara reva görülen hukuksuz uygulamalar bir ötekileştirmedir" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:"Ötekileştirmeye artık son vermelisiniz. Kadınların imanî, insanî değerleri, evrensel hukuktan kaynaklanan hakları görmezden gelinerek üretilen bu yasak, açık bir insanlık ayıbıdır. Sahip olunan değer, birikim ve eğitimi görmezden gelen, yaşama arzusunu ve enerjisini yok eden bütün uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Toplumsal hayatın hiçbir aşamasında sorun olarak görülmeyen başörtüsü, toplum mühendisleri eliyle sorun haline getirilmiştir."
Okullarda yaşanan ahlak dışı davranışların başörtüsü yasağı ve karma eğitim sisteminden kaynaklandığını vurgulayan Çelik; "Bugün hayâsızlık, fuhuş ilköğretim çağlarına kadar inmiştir. Basında yer alan haberleri okumak ve anlatmaktan hayâ ediyoruz" dedi.
Son olarak da hükümete seslenen Çelik, toplumun selamete gelmesi ve Müslüman bir kadın için en büyük bir şeref olan başörtüsünü her yerde özgür bırakılmasını istedi.
Basın açıklaması Muhammed Akgül Hocanın okuduğu duayla son buldu.(Yunus Şani /İlyas Yıldız - İLKHA)