Avrupa Milli Görüş iftar programında Almanya ve Avrupa'daki toplumsal meseleler ele alındı.
İslam Toplumu Milli Görüş Genel Merkezinde iftar yemeği verildi. IGMG'de verilen iftara; Köln Başkonsolosu Barış Ceyhun Erciyes, STK'lar, farklı dini kurumlar, siyasi, basın mensupları ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
İftar programı Muhammed Topcu'nun Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün orucun toplumsal yönü noktasında yaptığı uyarılarda şu ifadeleri kullarak misafirlere hitap etti.
Ergün, "Eğer oruç bizi insanlarla barıştırmıyorsa, öfkemize karşı kalkan olmuyorsa, yeryüzünde adaletsizliğe ve kötü gidişata, şeytani duygulara karşı kalkan olmalı. Peygamber efendimizin 'nice oruç tutanlar vardır ki, tuttukları oruç kendilerine sadece açlık ve susuzluk verir, başka bir mana ifade etmez.' buyuruyor." dedi.
Avrupa'da artık göçmen olmadıklarını vurgulayan Ergün, "Değerli kardeşlerim bizler yarım asırdır bu topraklarda yaşıyoruz. Almanya’da Avusturalyada artık göçmen değiliz. Göçmen olarak da kendimizi tarif etmiyoruz. Bu toplumun yerli, asli unsurlarıyız. Yaşamış olduğumuz bu toplumda her türlü problemin kaynağı Müslümanlar olarak tarif edilmesi bizleri rencide etmektedir. Yaşamış olduğumuz bu coğrafyada ülkücüler var. Müslümanları problem olarak görenler ve ayrımcılığa tabi tutulan yabancılar var. Fransa’da güya 300 akademisyen Kur'an’ın şiddet yanlısı olduğunu, bazı ayetlerin çıkartılması gerektiğini söylüyorlar. Bunlar Müslümanları ortak yaşam alanlarında görev alan bizleri elbette rencide etmektedir." ifadelerini kullandı.
Ergün, "Bugün Almanya’da 2 binin üzerinde cami, bulunduğumuz bu coğrafyada yüzlerce okulumuz, eğitim kurumumuz varsa, yaşamış olduğumuz bu coğrafyadaki insanların hoşgörüsü ve tahammülünden olduğunu unutmamamız lazım. Bu coğrafyadan siyasi katılımdan yerel katılıma, dini liderlerle kanaat önderleri yuvarlak masa toplantılarından, aktif katılıma kadar Müslümanlar varlığını göstermek durumundadırlar. Zaten Müslümanlar olarak bunları yapıyoruz görevlerimizi yerine getirme de gayret ediyoruz. Bu birilerinin bize ödev vererek yaptığımız bir durum değildir, aksine dinimizin bize öğrettiği bir vazifedir. Bir Müslüman bu toplumda 30 sene yaşamasına rağmen komşusuyla hemhal olmadıysa, yaşamış olduğu toplumdaki kanaat önderleri ile bir diyaloğu yoksa, emin olun vazifesini yerine getirmemiş demektir." şeklinde konuştu.
İftar programında Hıristiyan toplumu adına Manfret Lekoski, Köln Başkonsolosu, islam Konseyi temsilcisi, IGMG genel sekreteri, ve NSU davasının sözcüsü kısa birer selamlama konuşması yaptılar.
İLKHA