Adana İl Müftülüğü İrşat Kurulu, Ramazan ayında merak edilen soruların cevaplarını kamuoyuyla paylaştı.
İşte oruç ibadeti hakkında en çok merak edilen sorular ve cevapları:
Sahurda ezan bitene kadar yemek yenilebilir mi?
İmsak vakti ezan ile değil, tan yerinin ağarması ile başlar. Bu sebeple ezan okunsun okunmasın imsak vaktinin başlaması ile yeme içmeye son vermek gerekir. Ezanın imsak vaktinden önce okunması, ezanla birlikte oruca başlamayı zorunlu kılmadığı gibi, ezanın geç okunması hâlinde de imsak vaktinin girmesinden sonra yiyip içmek mubah (yapıp yapmamakta serbest bırakılmış) olmaz.
Mesleği gereği sürekli olarak yolculuk yapan kişi oruç ibadetini nasıl yerine getirebilir?
Mazeret devam ettiği sürece ruhsat da devam eder. Dolayısı ile yolculuk ve hastalık gibi mazeretleri sebebi ile oruç tutamayan kişiler, bu mazeretleri devam ettiği sürece oruç tutmayabilirler. Sürekli mazereti bulunan kişiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları Ramazan oruçlarını kaza ederler. Kur’an-ı Kerim’de; “Kim hasta veya yolcu olursa, (oruç) tutmadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun” buyurulmaktadır (Bakara, 2/185). Devamlı olarak uzun yola giden kaptan ve sürücüler de yolcu hükmündedir. Şu kadarı var ki, yolculuğu esnasında bir sıkıntı çekmeyenlerin oruç tutması daha faziletlidir.
Oruçlu iken boy abdesti almak / banyo yapmak orucu bozar mı?
Ağız veya burundan su yutulmadıkça yıkanmakla veya gusül abdesti almakla oruç bozulmaz. Nitekim Hz. Aişe ile Ümmü Seleme validelerimiz, Peygamberimiz (s.a.s.)’in Ramazanda imsaktan sonra boy abdesti almış olduğunu haber vermişlerdir (Buhârî, “Savm”, 25).
İhtilam olmak, cünüp olarak sabahlamak oruca zarar verir mi?
Oruçlu iken rüyada ihtilam olmak orucu bozmadığı gibi, gusletmeyi geciktirerek cünüp olarak sabahlamak da oruca bir zarar vermez. Ancak, zorunlu bir durum olmadıkça hemen boy abdesti alınmalıdır.
Cünüp iken sahur yemeği yenebilir mi, oruca niyet edilebilir mi?
Cünüp olan kimsenin elini, ağzını yıkamadan yiyip içmesi uygun görülmemiştir. Ancak elini, ağzını yıkadıktan sonra, boy abdesti almadan sahur yemeği yemesinde bir sakınca yoktur.
Astım hastalarının oksijen spreyi kullanmaları orucu bozar mı?
Akciğer hastalarının kullandıkları spreyden, bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarında emilerek yok olmaktadır. Bundan geriye bir miktarın kalıp tükrük ile mideye ulaştığı konusunda kesin bir bilgi de yoktur. Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Hâlbuki oruçlu, abdest alırken ağzına verdiği sudan geri kalan miktarın mideye ulaşması hâlinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis (Dârimî, “Savm”, 21) ve İslâm bilginlerinin icmaı vardır. Hz. Peygamber’in oruçlu iken misvak kullandığı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buharî, “Savm”, 27). Diğer taraftan, “kesin olarak bilinen, şüphe ile bozulmaz” kaidesi gereğince, mideye ulaşıp ulaşmadığı konusunda şüphe bulunan söz konusu madde ile oruç bozulmaz. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz.
Göz damlası kullanmak orucu bozar mı?
Uzman göz doktorlarından alınan bilgilere göre, göze damlatılan ilaç miktar olarak çok az (1 mililitrenin 1/20’si olan 50 mikrolitre) olup, bunun bir kısmı gözün kırpılmasıyla dışarıya atılmakta, bir kısmı gözde, göz ile burun boşluğunu birleştiren kanallarda ve mukozasında mesamat yolu ile emilerek vücuda alınmaktadır. Damlanın yok denilebilecek kadar çok az bir kısmının, sindirim kanalına ulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu bilgiler, yukarıdaki bilgilerle birlikte değerlendirildiğinde, göz damlası orucu bozmaz.
Burun damlası kullanmak orucu bozar mı?
Tedavî amacıyla burna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06 cm3’tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte olup, çok az bir kısmı ise mideye ulaşmaktadır. Bu da, dinî açıdan abdestte ağza su vermede olduğu gibi af kapsamında değerlendirildiğinden orucu bozmaz.
Kalp hastalarının dilaltı hapı kullanması orucu bozar mı?
Bazı kalp rahatsızlıklarında dilaltına konulan ilaç, doğrudan ağız dokusu tarafından emilip kana karışarak kalp krizini önlemektedir. Söz konusu ilaç, ağız içinde emilip yok olduğundan mideye bir şey ulaşmamaktadır. Bu itibarla, dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.
Her gün hap kullanmak zorunda olan hastaların oruç tutmaları gerekir mi?
Hastalık, Ramazan’da oruç tutmamayı mubah kılan özürlerdendir. Bir kimsenin oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı, hasta ise hastalığının artacağı tıbben veya tecrübe ile sabit olursa oruç tutmayabilir. İyi olunca da yalnız yediği günler sayısınca kaza etmesi gerekir. Âyet-i Kerime’ de “Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde oruç tutar” buyrulmuştur (Bakara, 2/184). Ömrü boyunca bu durumda hasta olan kişiler ise, her gün için bir fidye verirler. Yoksul ve muhtaç kişilerin fidye vermeleri de gerekmez. Zira dinimizde hiç kimse, gücünün üstünde bir sorumlulukla yükümlü tutulmamıştır.
Endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozar mı?
Mideyi görüntülemek veya mideden parça almak için yaptırılan endoskopide, ağız yoluyla mideye tıbbî bir cihaz sarkıtılmakta ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonlardaki hastalığı teşhis etmek amacıyla, bağırsak içini görüntülemek veya parça almak için yapılan kolonoskopide, makattan bağırsaklara cihaz gönderilmekte ve işlem bittikten sonra çıkarılmaktadır. Kolonoskopide, hemen daima, endoskopide de genellikle, incelenecek alanın temizliğini sağlamak amacıyla cihaz içinden su verilmektedir. Endoskopi veya kolonoskopi yaptırmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, çoğunlukla cihaz içinden su verildiği için oruç bozulur. Ancak söz konusu işlemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan bir madde girmemesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozmaz.
İdrar kanalının görüntülenmesi, kanala ilaç akıtılması orucu bozar mı?
İdrar kanallarına giren cihazlar veya akıtılan ilaçlar orucu bozmaz.
Anestezi yaptırmak orucu bozar mı?
Anestezi, nefes yolu veya iğne ile vücuda ilaç verilerek oluşturulmaktadır. Nefes yolu veya iğne ile yapılan anestezi, mideye ulaşmadığı gibi, yeme-içme anlamı da taşımamaktadır. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve sıvı vermek amacıyla damaryolu açılarak, bu açıklık, işlem süresince serum vermek suretiyle sağlanmaktadır. Bu itibarla, lokal anestezi, orucun sıhhatine engel değildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur.
Kulak damlası kullanmak ve kulak yıkattırmak orucu bozar mı?
Kulak ile boğaz arasında da bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, su veya ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç veya kulağın yıkattırılması orucu bozmaz. Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu miktar oruçta affedilmiştir. Ancak kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. Bu itibarla, orucu bozacak kadar suyun mideye ulaşması hâlinde oruç bozulur.
Fitil kullanmak, lavman yaptırmak orucu bozar mı?
Makattan tedavi amaçlı kullanılan fitiller, her ne kadar sindirim sistemine dahil olmakta ise de, sindirim ince bağırsaklarda tamamlandığı, fitillerde gıda verme özelliği bulunmadığı için orucu bozmaz. Aynı şekilde kadının da tedavi amaçlı vajinasından/fercinden kullanılan fitillerde orucu bozmaz. Lavman yaptırmak konusunda ise, iki durum söz konusudur; kalın bağırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildiği için, gıda içeren sıvının bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde verilen suyun bağırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Ancak, suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bağırsaklarda bulunan dışkının dışarıya çıkarıldığı ve bu esnada emilen suda çok az olduğu için oruç bozulmaz.
İğne yaptırmak, hastaya serum ve kan vermek orucu bozar mı?
İğnenin orucu bozup bozmayacağı, kullanılış amacına göre değerlendirilebilir. Ağrıyı dindirmek, tedavi etmek, vücudun direncini artırmak, gıda vermek gibi amaçlarla enjeksiyon yapılmaktadır. Gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Ancak gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Hastaya serum veya kan verilmesi de, aynı hükme tabidir.
Diyaliz uygulaması orucu bozar mı?
Böbrek yetmezliği hastalarına uygulanan diyaliz, periton diyalizi, hemodiyaliz olmak üzere iki çeşittir. Periton diyalizi, karın boşluğuna verilen özel bir solüsyon aracılığı ile, hastanın kendi karın zarı kullanılarak, kanın zararlı maddelerden arındırılması ve sıvı dengesinin sağlanması işlemidir. Hemodiyaliz ise, kanın vücut dışında bir makina yardımı ile temizlenip vücuda geri verilmesi işlemidir. Kan, bir iğne aracılığı ile hastanın kolundan alınır. Hemodiyaliz makinası, diyalizör denen bir filtreden kanı sürekli geçirerek zararlı maddeleri ve fazla suyu filtre eder. Filtre edilen temiz kan, ikinci bir iğne ile hastanın damarına geri verilir. Bu işlem yapılırken bazen gıda içerikli sıvı verilmesi gerekmektedir. Buna göre hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden gerçekleştirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur. (Ayhan Kaya-İLKHA)