Ramazan ayı bütün gündemleri geride bırakıyor. Malumunuz KPSS sınavları, LYS sınavı ve birçok sınav Haziran ayında yapılıyor. Oruçlu birçok dindar gencimiz çok zor şartlarda sınavlarda başarı sağlamaya çalışıyorlar. Acaba bu fırsat eşitliğine, adalete uygun mudur?
Şunu belirtmek isteriz ki oruçlu bir kişi sınavlarda konsantre olamıyor. Bu da fırsat eşitliğine kesinlikle aykırıdır. Bu yüzden ramazan ayına rastlayan sınavlar; oruçlu gençlerimiz için ya ramazan sonrasına ertelenmeli ya da bu sınavlar iftardan sonraya alınmalıdır. Bizimki sadece bir öneri… Bu konuyu ÖSYM istese çok rahat çözer. Fakat unutmayalım ki bu mesele görmezden gelinecek bir konu değildir.
Ne yazık ki mili eğitim sistemimiz, eğitimin çıktısı hükmünde olan mezunlara gelecek kurmakta başarısız oluyor. 30 yaşına geldiği halde atanamamış, herhangi bir mesleği olmayan, parasız- pulsuz o kadar çok gencimiz var ki! Yazık… Gerçekten de çok yazık… Sen 17 yıl okul okutacaksın mezun edeceksin ama bu genç, iş bulamayacak. Hayatın ucundan tutunamayacak öyle mi? Ve kimse de bu gençlere acımayacak… Şu an 25-30 yaş arası üniversite mezunu olduğu halde boşta olup sınavdan sınava koşturan beş parasız olan gençler için Allah aşkına kim kafa yoruyor?
Evet, Mehmet Akif Seyfi Baba adlı şiirinde yaşlı olmasına rağmen çatı tamiri yaparak geçinen bir adamdan bahseder. Kışın dahi 70 yaşına rağmen çatılarda çalışan bu adam hastalanmıştır. Kendisine artık çalışma diye sitem eden yakınına şu mısralarla cevap verir Akif'in ‘Seyfi Baba'sı: ‘Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası/ Dostunun yüz karası düşmanın maskarası'
Genç kardeşlerim şunu bilmelidirler ki mezun olduğu halde atanamamış olması, işsiz olması kendisini ilgilendirdiği kadar bu devleti ve milleti de ilgilendiriyor. Bu vesile ile gençler; eğitim sistemini eleştirmekle yetinmemeli, alternatif olacak projelerle Milli eğitime gitmeliyiz. Yani 17 yıl okul okumuş hiçbir gencimiz boşta kalmamalıdır. Babadan harçlık almak mezun olmuş bir adama çok ağır gelir değil mi? Sizin halinizden ancak Nasrettin Hoca'nın dediği gibi ‘Eşekten düşen birisi anlar'
Ülkemin geleceğini düşünen her vicdanlı ve merhametli büyüğüme, mezun olduğu halde atanamamış gençlerimiz adına seslenmek isterim: Allah aşkına bu eğitim sistemine sil baştan bir çeki düzen verin. Üniversiteleri, liseleri, ortaokul ve ilkokulları hatta anaokullarını dahi düzeltin. Bu konuyu önemseyin lütfen. Hamiyet sahibi değerli büyükler bu işi düzeltebilir. Bazıları ‘İşte şu olursa Türkiye uçuşa geçecek' diyor ya… Biz de diyoruz ki geleceğimizin mimarı gençlerin eğitim sistemi düzelirse bu ülke yeni Fatihler yetiştirecektir. 21 yaşında İstanbul'u fetheden Fatih'in camiye çevirdiği Ayasofya dahi esaret halindedir. Özgürlüğüne tam manasıyla kavuşmamış bir ülkede yaşadığımızın farkında olarak deriz ki: Gelin önce eğitim sistemimizi aslına kavuşturup özgürlüğüne eriştirelim.
Seyfi Baba şiirinin sonu şöyle biter: ' Ya param olsa idi ya hamiyetsiz olsa idim'
Hamiyet sahibi, güçlü, vefalı, hayırlı bireyler yetiştiren bir ülke olmak dileğiyle…